HABER

AP'nin Türk üyelerinden çarpıcı açıklamalar

BRÜKSEL (İHA) - Brüksel'de AB konusunda eğitim alan Türk gazetecilerle biraraya gelen Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup üyesi Vural Öger ve AP Dışişleri Komisyonu üyesi Cem Özdemir gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin kırsal bölgelerinden Avrupa'ya gidenlerin çoğunlukta olduğu ülkelerde, Türkiye'nin AB üyeliği yönünde olumsuz tutum sergilendiğini ileri süren Öger, bunun görülmediği ülkelerde olumlu görüş belirtildiğini kaydetti. Öger, İslam dünyasındaki olumsuz gelişmelerin de Türkiye'nin üyeliğini baltaladığını söyledi. Açıklamasında Almanya seçimlerine de değinen Vural Öger, "Angela Merkel ile Gerhard Schröder" arasında geçtiğini belirttiği seçimleri, Schröder'in karizmasının kazandığını dile getirdi. Hükümetin kurulamama ihtimalini de değerlendiren Öger, yeni bir seçimde yine bu isimlerin yarışacağına işaret ederek, "Demek ki Almanya'da, Türkiye karşıtlığıyla seçim kazanılmıyormuş" dedi. Öger, buna Türkiye yanlısı Yeşiller Partisi'nin puan kaybetmeyişini örnek gösterdi. Öger, Türkiye'nin Kıbrıs deklarasyonuyla ilgili olarak ise, "Keşke bu deklarasyon yayınlanmasaydı. AB'ye, 25 Avrupa ülkesinden birini tanımayarak girmek beklenmemeli. Bu tutum, Türkiye lehine olanların durumunu zorlaştıracak" diye konuştu. Kıbrıs'ın, eski başbakan Tansu Çiller döneminde Türkiye'nin elinden çıktığını savunan Öger, "Bakırköy'ün 2 mahallesi kadar olan bir ülke, Türkiye'yi veto edecek" dedi. Yeşiller Partisi ve AP Dışişleri Komisyonu üyesi Cem Özdemir ise, Merkel'e yeşil ışık yakmayan Almanya'nın siyasi geleceğine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "Büyük koalisyon hükümeti kurulur. Almanya'da yeni seçim talep eden kaybeder" şeklinde konuştu.

"EVET" YA DA "HAYIR" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) Avrupa ile İletişim Projesi kapsamında Brüksel'de eğitim alan Türk gazeteci grupla ilk olarak Vural Öger biraraya geldi. Öger, AP'de gerçekleşen toplantıda "Almanya seçimleri, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreci ve Kıbrıs sorunu"na ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin kırsal bölgelerinden Avrupa'ya gidenlerin çoğunlukta olduğu ülkelerde Türkiye karşıtlığının daha fazla olduğunu belirten Öger, kırsal bölgelerden İtalya, İspanya ve İngiltere gibi ülkelere fazla giden olmadığı için bu ülkelerde Türkiye'nin AB'ye üye olmasını isteyenlerin oranının yüzde 60-65 civarında bulunduğunu söyledi. Öger, Avusturya, Almanya, Hollanda ve Danimarka gibi ülkelerde Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik olumsuz tutumun da bu nedene dayandığını ifade etti.
2002 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve bazı Avrupalı liderle bir toplantıya katıldığını hatırlatan Öger, Chirac'ın kendisine, "Ben Türkiye'nin AB'ye girmesini destekliyorum; ama bunu ağır ağır götürmemiz lazım. Ben politikacıyım ve seçilmek istiyorum" dediğini belirtti. Öger, Chirac'ın bugün Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tutumunun ise "kötü bir politika örneği" olduğunu dile getirdi. Avusturya'nın Türkiye karşıtlığını ise, "Ülkeler ne kadar küçük, tarihleri de ne kadar büyük olursa o kadar takıntıları olur" şeklinde ifade eden Öger, Arap ve İslam dünyasında yaşanan olumsuz gelişmelerin de Türkiye'nin AB'ye üyeliğini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti.

ALMANYA SEÇİMLERİ
Almanya seçimleriyle ilgili ilginç tespitlerde bulunan Öger, "Küstah kadın (Merkel) seçimlerden önce kendisini Alman Şansölyesi gibi zannetti. Bu seçimler Hırıstiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratlar arasında değil, Schröder ile Merkel arasında oldu. Seçimi Schröder'in karizması kazandı" diye konuştu.
Alman lider Gerhard Schröder'in, seçimlerden sonra bir satranç oyuncusu gibi davrandığını ileri süren Öger, Almanya'da 3-4 hafta sonrasında bile bir koalisyon hükümetinin kurulamayacağını iddia etti. Schröder'in, hükümetin kurulamaması üzerine cumhurbaşkanının parlamentoyu feshedeceğini planladığını savunan Öğer, Schröder'in Almanya'yı bekleyen yeni seçime hazırlandığını ileri sürdü. Bu seçimde de partilerin değil, 'Schröder' ve 'Merkel' isimlerinin yarışacağının altını çizen Öger, "Demek ki Almanya'da, Türkiye karşıtlığıyla seçim kazanılmıyormuş" şeklinde konuştu.
Schröder'in 'Alman meşesi' gibi ayakta durduğunu ifade eden Öger, Türkiye yanlısı Yeşillerin de puan kaybetmediğine işaret etti. Türkiye'nin AB üyeliği yerine 'imtiyazlı ortaklık' konusunun tartışılması gerektiğini savunan Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) lideri Merkel'in, Almanya seçimlerinden 'imtiyazlı bir mağlubiyet' aldığını ifade eden Öger, Almanya'da Türkiye karşıtı bir koalisyonun kurulmasının mümkün olmadığını dile getirdi.

TÜRKİYE'NİN KIBRIS DEKLARASYONU Öger, Türkiye'nin Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü imzası sırasında yayımladığı söz konusu imzanın "Rumları tanıma" anlamına gelmediği yönündeki deklarasyonunun, Avrupa'daki Türk yanlılarının elini kolunu bağladığını kaydetti. Türkiye'nin deklarasyonunun, Türkiye karşıtlarının ekmeğine yağ sürdüğünü ileri süren Öger, "Keşke bu deklarasyon yayınlanmasaydı. AB'ye, 25 Avrupa ülkesinden birini tanımayarak girmek beklenmemeli. Bu tutum, Türkiye lehine olanların durumunu zorlaştıracak" dedi.
Kıbrıs konusunda da değerlendirmelerde bulunan Vural Öger, Kıbrıs'ın, Çiller döneminde Türkiye'nin elinden çıktığını savundu. 1995 yılından sonra Kıbrıs treninin belli bir yere gitmeye başladığının altını çizen Öğer, Rum kesiminin, Türkiye'nin müzakereleri sırasında 70 kez veto etme hakkının bulunduğunu hatırlattı. Kıbrıs konusunda AB ve KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hatalar yaptığını ileri süren Öger, "Denktaş biraz daha elastikiyetle davransa bu sorunu çözebilirdi" diye konuştu. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girişini sağlayan dönemin başbakanı Tansu Çiller'in tarihi ve affedilemez bir hata yaptığını iddia eden Öger, Türkiye'nin o dönemde kendi hakkından feragat ettiğini ileri sürdü. Hükümetin şu anda içinde bulunduğu durumun zor olduğunu ifade eden Öger, Kıbrıs'ta çözüm için ABD'nin baskısıyla yeni bir planın yapılmaması halinde ise, ya Türkiye'nin AB'ye üyelikten vazgeçeceğini ya da Rumların Kıbrıs'ın legal temsilcisi olarak kabul edileceğini kaydetti. Öger, "Bakırköy'ün iki mahallesi kadar olan ülke, Türkiye'yi veto edecek" dedi. Fransa'nın, küçük ülkelerin arkasına sığınabileceğine de dikkati çeken Öger, "Sakin şekilde beklemek lazım. Müzakereler başlar. Türkiye'de toplum sivil örgütlerinin, Avrupa kamuoyunu bilgilendirmesi lazım. Bilgilendirme kampanyasının başlatılması gerekiyor. Hükümet şu ana kadar en iyisini yaptı" şeklinde konuştu.

ALMAN SEÇMENDEN MERKEL'E YEŞİL IŞIK YOK Öger'in ardından Türk gazeteci grupla biraraya gelen Alman Yeşiller Partisi ve AP Dışişleri Komisyonu üyesi Cem Özdemir ise, Almanya'nın Merkel'e yeşil ışık yakmadığını söyledi. Özdemir, "Büyük koalisyon hükümeti kurulur. Almanya'da yeni seçim talep eden kaybeder" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nun gelecek hafta Strasbourg'da Türkiye ile ilgili bir oturum yapacağını anımsatan Özdemir, oturumda ele alınacak karar tasarısı için bir rapor hazırladıklarını, bu raporda Güney Kıbrıs'tan çıkan gemilerin Türkiye limanlarını rahatça girebilmesi maddesinin yer aldığını; ancak bu maddeye karşılık KKTC'ye uygulanan izolasyonların kaldırılmasının da aynı tasarıda bulunduğunu sözlerine ekledi. Özdemir, "Avrupa'nın KKTC'ye verdiği sözler var. Raporda Kıbrıs'ta bir çözüme yönelik BM Genel Sekreteri Annan'a bir atıf var. AP de 'referans olmalı' şeklinde düşünüyor. Bizim raporumuzda Ermeni iddialarına ilişkin olarak da 'Türkiye tarihiyle yüzleşmeli' diyoruz. İstanbul'da yapılacak konferansı selamlıyoruz. Türkiye'nin tüm komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmasının önemine değiniyoruz ve Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açılmasının gereğine işaret ediyoruz. Ermenilere de soykırım tezinin tartışılmasını öneriyoruz. Türkiye'deki gayrimüslimlerin durumunun düzeltilmesi, Ermenileri de kapsıyor. Raporumuzda ayrıca terör örgütü PKK'yı da kınıyoruz. Bölücü örgüt PKK ile mücadelede demokrasiden taviz verilmemesinin önemine de değiniyoruz. Aydınların çağrılarını da destekliyoruz" şeklinde konuştu.
Özdemir, çarşamba günkü Türkiye oturumunun kapalı yapılması talebinin gelmesi halinde 17 Aralık öncesinde AP'de yapılan Türkiye'ye 'EVET' yazan pankartların açıldığı gibi bir kampanya yapabileceklerini de sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler