Bir gün öleceğimizi unutmamak, kaybedecek bir şeylerin olduğunu düşünme tuzağından kurtulabilmek için en gerçekçi yöntemdir.
Küçük başlayın, büyük düşünün.
Yaşamınızda, neyi ve kimi sevdiğinize iyi karar verin. Çünkü yaşamınızın ekseni, sevdiğiniz kişiyle, sevdiğiniz iştir. İşiniz, her zaman yaşamınızın en büyük bölümü olacaktır. O nedenle, hayattan tat almanın tek yolu, yaptığınız işi sevmektir. İşinizi sevebilmenizin tek yolu ise, onun güzel ve yararlı bir iş olduğuna inanmanızdır.
Dünyayı değiştirenler ancak bunu yapabileceklerini düşünecek kadar çılgın olan insanlardır.
İnsanlar çoğunlukla siz onlara gösterene kadar ne istediklerini bilmiyorlar.
Farklı olun, farklı düşünün: Sıradan işler yapmaktansa aykırı işler ortaya koymak size farklılığı getirecektir.
Bir sorunun çözümünü bulmaya çalıştığınızda, muhtemelen ilk çözüm yolu çok uzun ve karmaşık olacaktır. Eğer siz yola devam eder ve çözümün üzerine yoğunlaşırsanız daha basit ve şık çözümlere ulaşabilirsiniz.
En iyisini yapın: Yaptığınız her işte en iyisini yapmaya çalışın. Başarı yeni başarıları getirir. Mükemmeliyet tutkusu olan insanları işe alın.
Lideri, takipçilerden ayıran inovasyondur.
Ölümle yüzyüze gelme anını yaşamış bir kişi olarak size şunu kesinlikle söyleyebilirim: Kimse ölmek istemez. Cennete gideceklerinden emin olan kişiler bile ölmek istemezler…
Bu hayatta zamanınız sınırlı. O sınırlı zamanı, başkasının yaşamını yaşayarak harcamayın. Başka kişilerin düşünceleriyle yaşanan yaşam, dogmaların tuzağına düşmek demektir.