Akıllı telefon pazarında muazzam bir rekabet mevcut. Pazarın geneline bakıldığında belli başlı isimlerin zirveye ortak olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yılın verilerine göre global pazarda en çok akıllı telefon satan şirket Samsung. Onu sırasıyla Huawei, Apple, Xiaomi ve Oppo takip ediyor.
Fakat iş kar marjına geldiğinde tablo bir anda değişiyor. Apple tek başına bütün kar marjının yüzde 70’ine yakınını kasasına koyuyor. Bunda Cupertino merkezli şirketin sadece üst segment modeller üretmesinin büyük rolü var.
Bu durumu şu şekilde örneklemek mümkün. Geçtiğimiz yıl Cupertino merkezli firmanın tanıttığı ve satışa sunduğu en ucuz iPhone modeli 749 dolarlık etikete sahip olan iPhone XR’dı. Samsung cephesine baktığımızda ise 150 dolara bile satışa sunulan modeller olduğunu görüyoruz.
Haliyle 150 dolarlık telefondan Samsung’a kalan kar marjı en fazla 70 dolar civarındadır. Apple ise bir iPhone’dan yarı yarıya kar elde ediyor. Yani Samsung, Apple ile aynı kar marjını yakalaması için 5 kat fazla telefon satması gerekebilir.
Cupertino merkezli şirketin kar marjı tarafındaki makası yıllar içerisinde açması, ister istemez bir rehavet havasına neden oldu. Biz ne yapsak satılır mantığı ile hareket etmeye başlayan şirkete ilk tokat HomePod ile geldi.
Amazon ve Google’ın domine ettiği akıllı hoparlör pazarına 350 dolarlık HomePod ile giriş yapmak isteyen Apple boyunun ölçüsünü aldı.
Şimdi ise aynı durum akıllı telefon sektörü için de söz konusu. Apple yine ne yapsak satılır mantığıyla yeniliklerden uzak modeller üretmeye başladı. Geçtiğimiz sene satışa sunulan iPhone X ile bu sene çıkan yeni nesil iPhone modelleri arasında güç dışında bir yenilik bulunmuyor.
Hal böyle olunca yeni X serisi satış rakamları bazında beklentilerin çok altında kaldı. Fakat bunlar Apple’ın daha iyi günleri diyebiliriz.
Tim Cook ve ekibi sadece izliyor
Steve Jobs zamanında Cupertino merkezli şirket taklit edilen üretici konumundaydı. Apple bir yenilik yapıyordu ve genel olarak diğer üreticiler onu taklit ediyorlardı. Fakat artık işler değişti.
Şimdilerde Apple taklit edilen firma konumundan, taklit eden firma konumuna doğru kayıyor. Tim Cook ve ekibi akıllı telefon sektöründe olan yenilikleri bir seyirci gibi izleyerek hoşuna gidenleri kopyalayıp, yeni modellerinin içerisine koyuyor.
Şimdilerde akıllı telefon sektöründe çift ekranlı hatta katlanabilir ekranlı modeller üzerine bir yarış söz konusu. Peki Apple bu yarışın neresinde?
Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor
Şunu kabul etmemiz gerekiyor. Apple artık eski kimliğini kaybetmiş durumda. Kullanıcıları heyecanlandıracak yeni ürünler tasarlayamıyorlar.
Şimdilerde yeni nesil iPhone 11 modelleri hakkında dedikodular dolaşıyor. Sır gibi saklanan büyük yenilik gibisinden başlıklar atılıyor. Peki bu büyük yenilik ne? 3 ana kamera. Huawei bunu 2018’in başında yaptı zaten.
Diğer bir yenilik ne? Ekran altı parmak izi okuyucusu. Bu teknolojiyi şu anda kullanmayan üretici zaten yok. Peki neyin yeniliğinden bahsediyoruz? Aslında Apple’ın kullanıcılara bir yenilik falan sunduğu yok. Zaten olan şeyi, tekrardan pazarlamaya çalışıyorlar.
Bu oyunu kablosuz şarj özelliğinde de yaptılar. iPhone 8, 8+ ve X ile gelen kablosuz şarj özelliğini öyle bir anlattılar ki bilmeyenler bu teknolojiyi kullananın ilk Apple olduğunu sanar. Halbuki Samsung bu teknolojiyi senelerdir kullanıyor.
Kısaca özetlemek gerekirse, Apple bu kafa yapısıyla yola devam ettiği sürece kan kaybetmeye devam edecek. Malum bir zamanlar Nokia da zirvedeydi. Peki şimdi nerede?
