Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kamu İhale Kanunu’nda bazı düzenlemeler yapmak üzere bir komisyon kurulduğunu belirtti. Ergün, bu kapsamda Ar-Ge’si Türkiye’de yapılmış, teknolojisi Türkiye’de üretilmiş yüksek teknolojili katma değere sahip ürünlerin kamu alımlarında öne geçeceğini söyledi.
Türkiye Tıbbi Cihaz Sektörü Yatırım Fırsatları ve Kamu Destekleri Çalıştayı, Ankara’da başladı. Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ithalat ve ihracatın dengeli olması gerektiğine dikkat çekerek, "Bizim ikisi arasında denge oluşturmamız, mümkünse cari fazla veren bir ülke haline gelmemiz lazım. Öylesine yüksek katma değerli ürünler üretelim ki bunu yapalım. Süte su katarsan değerini azaltırsın. Bilgi katacaksın, teknoloji katacaksın. Onu ayran, yoğurt yaparsan, sütten daha değerli oluyor. Meyveli yoğur yaparsan çok daha değerli oluyor, daha fazla müşteriye sahip oluyorsunuz. Kattığınız şey onun değerini ve pazarını artırıyor.” diye konuştu. Bilgi ve teknolojinin en fazla katılabileceği alanlardan birinin de tıbbi cihazlar alanı olduğunu söyleyen Ergün, “Bu nedenle bu alanı önemsiyoruz." dedi.
Ergün, üretim ve teknoloji kapasitesini artırarak hem dışarıya daha fazla ürün ihraç edilebileceğini hem de ithalat ile karşılanan ihtiyaçların yerli üretim ile ikame edilebileceğini vurguladı. "Şu an üzerinde çalıştığımız, yakında açıklayacağımız teşvik paketini cari açık sorunun çözen bir perspektif ile hazırlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Geride kalan dönemde kamunun büyük alım gücünü fiyatları düşürmek için kullandığını kaydeden Ergün, aynı gücün ilaç sanayinde, tıbbi cihazlar alanında da kullanılması gerektiğini söyledi. 16 milyona yakın tablet bilgisayar ve akıllı tahtaların Türkiye’de üretilebilmesi için çalıştıklarını hatırlatan Ergün, “Bu aynı zamanda geniş bir yazılım sektörü gerektiriyor. Yazılımcılarımıza da büyük bir alan açılıyor. O zaman madem böylesine büyük bir alan açıyoruz. Fatih projesini de yazılım sektörünün geliştirilmesi, elektronik bilgisayar teknolojilerinin gelişmesi için bir kaldıraç olarak kullanmamız lazım. Elimizde dünyayı yerinden oynatacak ne kaldıraçlar var, değil mi?” şeklinde konuştu.
"SADECE YERLİ ÜRETİM DEĞİL, ARTIK BİR ADIM DAHA ÖTEYE GEÇİYORUZ"
Gelecek yıllarda Türkiye’de dev sağlık projelerinin hayata geçeceğini söyleyen Ergün, şöyle devam etti: "Büyük bir tüketim potansiyeli oluşuyor. Bunun üretim ayağını ihmal edersek büyük sorun oluşur. Bu büyük potansiyelin ihtiyaçlarının yerli üretim ile karşılanmasını sağlamalıyız. Dünkü kararlarımızdan bir tanesi de, Kamu İhale Kanunu’nda bazı düzenlemeler için bir komisyon oluşturuyoruz. Sadece yerli üretim değil, artık bir adım daha öteye geçiyoruz, Türkiye’de geliştirilen teknoloji, Ar-Ge’si Türkiye’de yapılan, ileri teknolojik yüksek katma değerli ürün sıfatına haiz ürün geliştiren kişiler de kamu alımlarında öne geçecekler. Sizin ürününüzün Ar-Ge’si burada yapıldıysa, patenti buraya aitse, teknolojisi burada geliştirildiyse, yüksek katma değerli ileri teknolojili ürün sıfatına haiz bir şey geliştirdiyseniz, kamu bunu öncelikle satın alacak hale gelecek.Bir firma ya da gence Ar-Ge desteği vermişiz, o da tıbbi cihaz üretmiş. Patentini de almış, üretime de başlamış hatta yurt dışına da satmış. Şimdi yerli ihalelere girecek. Bu arkadaşa diyorlar ki, ‘kime sattın bu tıbbi cihazı, hangi hastaneler kullandı, bir getir bakalım’. Çocuk ‘biz bunu yeni icat ettik’ diyor. ‘Biz öyle yeni icat edilmiş şeylere güvenemeyiz.' Sen bunu almayacaksan, biz bu gençleri neden destekledik? Arkadaş, sen bunu satın alacaksın.. Devlet bunun Ar-Ge’sini desteklemiş. Bir sürü hocanın sınavından geçmiş. Bu tür uygulamalar yeni dönemde son vereceğiz.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz