Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesine iki sene önce katılan 3,5 yaşındaki labrador cinsi arama kurtarma köpeği Moka, afetlerde görev alabilmesi için her gün yaklaşık 3 saatlik eğitimden geçiriliyor.
Haftada iki kez enkaz eğitiminin yanında kalabalıkta ve birçok köpeğin bulunduğu alanda sosyalizasyon çalışmasından geçen Moka, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde enkazda kalanların yerinin belirlenmesi ve kurtarılmasına büyük katkı sağladı.
"ARAMA KURTARMANIN BANA GÖRE EN BÜYÜK BEL KEMİKLERİNDEN BİRİ"
Neredeyse her gününü eğitim sahasında Moka ile geçiren 49 yaşındaki K9 Arama Kurtarma Amiri Murat Akbaş, AA muhabirine, teşkilat bünyesine katılan köpeklerle zaman zaman ailelerinden daha fazla vakit geçirdiklerini anlattı.
Sevgi ve sosyal ortam sağlanmadığı zaman hayvanlarla bağ kurma şansını yakalayamadıklarına değinen Akbaş, "Ekip arkadaşımız olabilmesi için onunla ilişkimizi çok sağlam yapmamız gerekiyor. O sevgiyi, bağı kurduktan sonra zaten ayrılmaz parça oluyorsunuz. Bizim gözümüz, kulağımız, her şeyimiz..." diye konuştu.
Akbaş, arama kurtarma köpeklerinin Allah vergisi üstün varlıklar olduğuna dikkati çekerek, kokuyu canlı cansız ayırt edebildiklerini, canlı arama kurtarma branşında başarılı olan Moka'yı da bu yönde çalıştırdıklarını söyledi.
Moka'nın en önemli görev yerinin Kahramanmaraş merkezli depremler olduğuna işaret eden Akbaş, "Dünyada, belki de gelmiş geçmiş en büyük depremlerden biriydi. O yüzden Moka için çok zor sınavdı ama Allah'a hamdolsun emeklerimizi boşa çıkarmadı, yüzümüzü kara çıkarmadı. Çok başarılı şekilde 18 gün boyunca orada görev yaptık. Bizi mahcup etmedi. Zaman zaman travmatik anlar yaşasak da onların buldukları canlı insanlar vasıtasıyla kendimizi bir nebze avuttuk." diye konuştu.
Akbaş, 21. yüzyılda teknolojinin çok ileri gittiğini, termal kamera ve dronların bulunduğunu ama zaman zaman bunlarda da yanıldıkları dönemler olduğunun altını çizdi.
"SES TONUNUZ YÜKSELDİĞİ ZAMAN ALINABİLİYOR, TAVIR YAPABİLİYOR"
Bazen kalın duvarların sıklığı nedeniyle alınan canlı emaresinin kedi, köpek ya da başka bir şeye ait olabildiğinden bahseden Akbaş, şöyle devam etti:
"Oysa bu hassas burunlar Allah vergisi. Arama kurtarma ekiplerinin kullanacakları çok teknolojik aygıt var, doğrudur ama dostlarımızı da yadsımamak lazım. Çünkü onlar arama kurtarmanın bana göre en büyük bel kemiklerinden biri. Niye? Girdiğiniz ortamda canlı var mı, yok mu çok hızlı şekilde cevap alabiliyorsunuz. Müdahale noktasında içiniz rahat. Yanılma payları çok az ihtimal. Çünkü algıları o kadar yüksek ki, ekiplerin eli, kolu, ayağı. Çok fazla ihtiyacımız var bu dostlarımıza. Kahramanmaraş merkezli depremler bunu bir kere daha gösterdi bize. Onlar bizim her şeyimiz. Zaman, mekan açısından gözümüz, kulağımız, yani en büyük yardımcımız."
Akbaş, diğer köpekler gibi Moka ile de arasının çok iyi olduğunu, bundan dolayı hayvanın zaman zaman nazlanabildiğini dile getirdi.
Onların da insanlar gibi duygusal olduğunu söyleyen Akbaş, "Ses tonunuz hafif yükseldiği zaman alınıp tavır yapabiliyor. Moraliniz bozuk olduğu zaman psikolojinizi anlıyor; gönlünüzü almaya, size moral vermeye çalışıyor. Tam benzetme olmasa da evlat gibi oluyor size. Bir de görevde başarılı olduğunuz zaman onun mutluluğunu, bulduğu insanları görüyorsunuz; daha çok mutlu oluyorsunuz." ifadesini kullandı.
Akbaş, günlük rutin eğitimlerin haricinde sınavlara hazırlandıklarını ve farklı hava şartlarında çeşitli senaryolarla çalışmalar yaptıklarını anlatarak, emekli olduğunda köpeklerden birini sahipleneceğini sözlerine ekledi.