Davranışları ve karakteri betimlemeye yardımcı sözcükler vardır. Bu kelimeler olumlu ya da olumsuz durumları ifade etmek için kullanılabilir. İkiyüzlü de bu kelimelerden biridir. Anlam olarak pek olumlu olmayan bu sözcük bir kişinin farklı yerlerde farklı şekillerde davranması olarak ifade edilebilir. Günlük yaşamda kullanımı yaygın olan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılması anlam bozukluğu olmadan dilimizi düzgün kullanılması için önemlidir.
Türkçe kelime açısından oldukça zengin bir dağarcığa sahiptir. Bu kelimelerin bazıları Türkçe kökenliyken bazıları farklı kökenlerden dilimize geçmiştir. Hiçbir kelimesi de dilimize Arapçadan geçen sözcükler arasında yer alır. Dilimizde yer alan sözcükleri doğru şekilde kullanmak akıcı cümlelerden oluşan paragraflar oluşturmak için önemlidir. Hiçbir sözcüğü de yaygın olarak yazım yanlışı yapılan kelimeler arasında yer alır. Ayrı mı yoksa bitişik mi yazıldığı konusunda pek çok çelişki yaşanır.
Nezaket, sadakat, hoşgörü, anlayış gibi kavramlar toplumda uyum ve refah içerisinde yaşamayı kolaylaştırır. Bu kavramların her biri farklı anlamlara gelse de temelde iyilik ve kibarlık çatısında toplanırlar. Dilimizde oldukça geniş bir kelime dağarcığı vardır. Birbirleri ile benzer anlama gelen çeşitli kelimelere rastlamak da mümkündür. Her kelimenin doğru anlamını kullanabilmek için aynı zamanda doğru bir şekilde yazılması gerekir. Yazımı karıştırılan bir sözcük de hoşgörüdür.
İki farklı kelimeden oluşmuş birleşik sözcüklerin anlamlı olması için bazı durumlarda bitişik bazı durumlarda da ayrı yazılması gerekir. Dilimizde yer alan sözcüklerin doğru yazılışlarını belirleyen yazım kuralları vardır. Bu kurallara uyularak sözcükler hatasız şekilde yazılabilir. Yaygın bir şekilde yazım yanlışı yapılan sözcüklerden biridir. Bu sözcüğün doğru yazımı pek çok kişi tarafından merak edilir ve araştırılır. Peki heykeltıraş nasıl yazılır?
Yazım kuralları arasında en çok kafa karışıklığına sebep olan konulardan biri tarihlerin yazım şeklidir. Tarihler yazılırken bazı dikkat edilmesi gereken faktörler vardır. Tarihlerin yazımı konusunda bu faktörlere dikkat edilmediği takdirde yanlış sıralamalar ve yanlış noktalama işaretleri kullanılabilir. Böyle durumlarda da anlam kaymaları ortaya çıkabilir.
Teknolojinin gelişmesi ile beraber hayatımıza girmiş olan ve çok sık bir şekilde kullanılan kelimeler vardır. Fakat bu tür kelimelerin yazımı sırasında insanların kafasında bazı soru işaretleri oluşabilir. Kelimelerin yazımı esnasında hataya düşmemek adına doğru yazım şekli araştırılmalı ve kelimeler doğru bir şekilde yazılmalıdır.
Kelime bakımından oldukça zengin bir dile sahip olan Türkçede bazı kelimelerin doğru yazılışı zaman zaman karıştırılabilir ve hatta bazen yanlış yazılabilir. Bu kapsamda Türk Dil Kurumu sayesinde bütün kelimelerin doğru yazılışı araştırılarak öğrenilebilir. Dilimizde bulunan kelimelerin doğru bir şekilde kullanılması neredeyse bir vatandaşlık görevi sayılır.
Türkçedeki kelimelerin doğru kullanımı oldukça önemlidir. Gerek dilimize sahip çıkmak adına gerekse dilimizde yer alan kelimelerin doğru yazılışları hakkında fikir sahibi olmak bir vatandaşlık görevi sayılabilir. Bundan dolayı kelimelerin doğru yazılışlarını araştırmalı ve cümle içerisinde doğru bir şekilde kullanmalıdır. Dilimizde bulunan kelime zenginliği bazı kelimelerin yanlış yazımına sebep olabilir.
Özellikle günce yaşamda sıklıkla kullandığımız kelimelerin doğru yazılış şekillerini bilmemiz gerekir. Hem iş hayatında hem de sosyal hayatta düzgün imla kullanımı son derece önemli bir yer kaplar. Bu kapsamda doğru yazımı araştırılan ve merak edilen kelimeler arasında fantezi kelimesi de yer alır. Bu kelime söyleyiş ve yazılış biçimindeki farklılıklar sebebiyle pek kişi tarafından yanlış yazılabilir.
Dilimizde kullanılan pek çok kelime söyleyiş ve yazılışında bulunan farklılıklar sebebiyle yanlış yazılabilir. Bazı kelimeler zaman içinde yanlış okunuşu sebebiyle yanlış da yazılır. Bu kelimeler arasında bulunan kelimelerden biri de erozyon kelimesidir. Erozyon sözcüğü içinde özellikle sesli harf yüzünde çok fazla hata yapılır. Bu kelimenin doğru ve yanlış yazımı Türk Dil Kurumuna bakılarak ayırt edilebilir.
Dilimiz kelime bakımından en zengin diller arasında yer alır. Bu yüzden kelimelerin nasıl yazıldığı konusu da oldukça fazla araştırılır ve merak edilir. Kelimeleri yazarken imla kurallarına göre yazmak cümlenin kalitesini artırırken iletişim kurmada da yardımcı olur. Kelimelerin doğru yazılış şekilleri araştırılırken Türk Dil Kurumu'ndan yardım alınabilir. Online olarak sürekli güncellenen Türk Dil Kurumu imla kuralları konusunda oldukça geniş bir kapasiteye sahip.
İletişim kurarken ya da sözlü ve yazılı metinler hazırlarken pek çok kelime kullanılır. Fakat bazen bu kelimelerin nasıl yazıldığı bilinmez ve yanlış bir şekilde yazılır. Dilimizde pek çok farklı kelime bulunduğundan dolayı bu kelimelerin imla ve yazım kuralları konusunda bazı yanlışlar yapılabilir. Bunun yapılmaması için kelimelerin doğru yazılışları araştırılmalı ve ona göre yazılmalıdır.
Zaman zaman karşımıza çıkan kelimelerin nasıl yazıldığını merak eder araştırırız. Bazı kelimeler yanlış yazıldığı için yazım kurallarına uygun olmayabiliyor. Bu gibi durumlarda nasıl yazıldığına dair kafa karışıklığı oluşturan kelimelerin doğru yazılışları araştırılmalı ve cümle içerisinde ona göre yazılmalıdır. Bir kelimenin doğru yazılışı öğrenmek isteniyor ise ilk olarak Türk Dil Kurumu'na bakılmalıdır. Online olarak da hizmet veren Türk Dil Kurumuna sürekli olarak yeni kelimeler eklenir.
İslam tarihinde önemli bir yeri olan Taif Seferi, Taif Kuşatması olarak da bilinir. Huneyn Zaferi’nden sonra gerçekleşen bu sefer, Müslümanlar tarafından oldukça merak edilmektedir. Taif, Mekke’nin 120 km doğusunda Sarat Dağları arasında kalır. Hicaz’ın 3 önemli şehrinden biri olduğu için gözde bir coğrafyaydı. Taif şehrini kuşatan Müslümanlar, bu seferden sonra İslam tarihi açısından olumlu sonuçlar elde etmiştir. Peki Taif Seferi nedenleri ve sonuçları nelerdir?
Mute Savaşı, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında gerçekleşen ilk savaş olma özelliği taşır. İslam tarihinde önemli bir yer tutan bu savaş, peygamber efendimizin İslamiyet’e davet için Bursa valisine gönderdiği elçinin öldürülmesi üzerine gerçekleşmiştir. Hz. Muhammed, gönderdiği elçi olan Haris bin Umeyr’in öldürüldüğünü duyduktan sonra Şürahbil’e ordu gönderilmesine karar vermiştir ve Mute Savaşı bu şekilde başlamıştır. Mute Savaşı ne zaman yapılmıştır, savaşın önemi ve sonuçları nelerdir?
İslam tarihi açısından önemli olan pek çok antlaşma vardır. Bunlardan biri de Hudeybiye Antlaşması’dır. Mekkelilerin Müslümanların siyasi varlıklarını resmi olarak kabul etmek zorunda kaldıkları bir antlaşmadır. Bu da İslamiyet’in hızla yayılmasını sağlamıştır. Ayrıca Mekke’nin fethedilmesinin de önünü açmış bir antlaşma olduğu söylenebilir. Hudeybiye ismi ise antlaşmanın imzalandığı köyün adından gelmektedir. Hudeybiye Antlaşması’nın tarihi, önemi ve sonuçları nelerdir? Hangi maddeleri içerir?
İslam alemi içinde yer alan önemli isimlerin kim oldukları ve bunların hayatları merak edilmektedir. Bu isimlerden biri de Selman-ı Farisi’dir. Asıl adı Mahbe b. Büzehmeşan olan bu İranlı Sahabe, Müslüman olduktan sonra Selman-ı Farisi adını almıştır. İranlı ilk Müslüman sahabi olarak tanınır. Hz. Muhammed’in mübarek saçlarını tıraş ettiği için berberlerin piri olarak anılır. Peygamber efendimizle yaptığı sohbetlerden ötürü Selman-ı Farisi, en yüksek manevi derecelere ulaşmıştır.
Hicret sonrasında Hz. Muhammed tarafından 622 yılında düzenlenen Medine Sözleşmesi, İslam dini için oldukça önemlidir. Bu sözleşme; Medine Anayasası, Medine Vesikası ve Medine İmtiyazı gibi isimlerle de bilinir. Yesrib şehrinin önce gelen aşiretleri arasında imzalanan sözleşmede Yahudiler ve Paganlar da bulunur. Sözleşme, Hazrec Kabilesi ve Evs Kabilesi arasındaki çatışmaya son verme amacı da taşır. Peki, Medine Sözleşmesi’nde yer alan maddeler nelerdir?
İslam tarihinde son derece önemli olan ve kutsal sayılan bazı yerler vardır. Hz. Muhammed’in Cahiliye Dönemi’nde birkaç günlüğüne inzivaya çekildiği yer olarak bilinen Hira Mağarası da bu kutsal kabul edilen yerler arasında yer alır. Bu mağaranın ve yer aldığı dağın önemi İslam tarihi için çok anlamlı ve önemlidir. Her yıl birçok insan bu mağarayı ve dağı ziyaret etmektedir.
İslamiyet ve Müslümanlık ile ilgili anlatılan ve bilinen birçok hikaye vardır. Bu hikayeler farklı kaynaklarda çeşitli şekillerde yer alabilmektedir. Ancak aralarında çok fazla değişiklik bulunmayan bu hikayelerden bazıları İslamiyet’in ve Kuran-ı Kerim’in müjdelenişi ile ilgilidir. Hira Mağarası ve bu mağaranın yer aldığı Nur Dağı da yüzlerce yıldır anlatılan hikayeler arasındadır.
İnsanlık için farklı peygamberlerin önderliğinde gönderilen farklı dinler bulunmaktadır. İslamiyet inancı yayılmadan önce inanılan, doğru kabul edilen bazı inanışlar farklı isimlerle adlandırılmıştır. Bu isimler terim olarak da kullanılabilmektedir. Hanif kelimesi ve haniflik ifadesi de farklı anlamlara karşılık gelebilmektedir.
İslamiyet dininin kabul edilmesinden önce Arap topluluklarının yaşam biçimlerini, davranışlarını, dini inanışlarını ve bu gibi ayrıntılarını ifade eden bazı terimler ve dönemler bulunmaktadır. Arap topluluklarının, Arap yarımadası ya da Arabistan adı ile bilinen bölgesinde İslam dininin kabul edilişinden önce yaşanan dönem Cahiliye Dönemi olarak adlandırılmıştır. Ficar Savaşları da kelime anlamından yola çıkılarak verilmiş bir isimdir.
İnsanlık tarihi boyunca birçok dönem yaşanmıştır. Her dönem, adını farklı toplumsal olaylardan alır. Bu olaylar ile insanlık tarihini sınıflandırarak araştırmak ve incelemek mümkün olur. Cahiliye dönemi de belli bir topluluğun geçirdiği dönemi anlatan bir dönem ismidir. Dini inanışları doğrultusunda oluşmuş ve şekillenmiştir. Aynı zamanda bazı bireyler ve bazı toplumları ifade eden bir terim olarak kullanılmıştır.
Türkler, İslamiyet’i kabul edene dek birçok farklı kültür yaşamıştır. Orta Asya’ya gelerek tarih sahnesine çıkan Türkler, İslamiyet’in kabulüne dek farklı isimlerde devletler kurmuştur. Yazılı kaynaklara göre Türk adının ilk geçtiği zaman altıncı yüzyıldır. En eski Türk kaynakları, İslamiyet’ten önce kurulmuş olan devletlere aittir. Kurulan her devlet Türk tarihine farklı ve kalıcı izler bırakmıştır.
Türkçe tarihi en eski olan ve en özgün dillerden biridir. Oldukça geniş bir kelime dağarcığı vardır. Bu durumun sebeplerinden biri de farklı dillerden birçok kelimeyi kabul etmiş ve zamanla Türkçeleşmiş olmasıdır. Bir kelime Türkçede birden fazla anlama karşılık gelebilir. Aynı şekilde eş anlamlı kelimeleri de çeşitlilik gösterebilir. Dertli kelimesi bu özelliğe sahip birden fazla eş anlamlı karşılığı bulunan kelimeler arasında yer alır.
Dilimize farklı kelimelerden gelmiş ve zamanla çeşitli değişimler yaşayarak Türkçeleşmiş birçok kelime vardır. Türkçe bu anlamda kelime dağarcığı en geniş olan dillerden biridir. Bir kelime birden fazla anlama sahip olabilir. Destan kelimesi de yabancı kökenli bir kelimedir. Eş anlamlı karşılıkları birden fazladır ve anlamı çeşitlilik gösterir.
Türkçedeki birçok kelimenin birden fazla anlamı vardır. Bu duruma bağlı olarak her kelimenin eş anlamlı karşılığı da çeşitlilik göstermektedir. Dilimize başka dillerden birçok kelimenin gelip zamanla yerleşmesi de bu durumun bir başka sebebidir. Derya kelimesi de birden fazla anlama ve eş anlamlı kelime karşılığına sahip olan yabancı kökenli bir kelimedir.
Türkçe, geniş kelime dağarcığı ile dünyadaki en zengin diller arasında yer alır. Farklı dillerden birçok kelimeyi kabul etmiş ve zamanla aldığı ekler ya da söyleniş biçimleriyle değiştirip dönüştürerek Türkçeleştirmiştir. Dert kelimesi de Türkçedeki yabancı kökenli kelimelerden biridir. Birden fazla anlamı ve birden fazla eş anlamlı karşılığı bulunmaktadır.
Dünyanın en zengin dillerinden biri de Türkçedir. Kelime hazinesi son derece geniş olan dilimizde farklı dillerden gelip zamanla Türkçeleşmiş birçok kelime vardır. Türkçedeki bir kelimenin birden fazla anlama karşılık gelmesi ve eş anlamlı kelimelerinin çeşitlilik göstermesi de bu duruma bağlıdır. Destek kelimesi de yabancı kökenli olan ve birden fazla eş anlamlı karşılığı bulunan bir kelimedir.
Değil mi sorusu genellikle bir durumda onay almak için kullanılan bir sorudur. Doğru mu sorusu yerine özellikle günlük konuşmalarda yaygın olarak tercih edilir. Demi, dimi gibi de telaffuz edilen sözcüğün doğru yazılışı karıştırılabiliyor. Türkçeyi doğru bir şekilde kullanmak için sözcüklerin doğru yazılışlarını bilmek önem taşır. Değil mi yazımı da pek çok kişi tarafından araştırılır. Peki değil mi TDK’ye göre doğru yazılışı nedir?
Ne yazık ki dilimizde yaygın olarak kullanılan ifadeler arasında yer alır. Pişmanlık, üzüntü gibi olumsuz durumları anlatmakta kullanılır. Oldukça yaygın olarak kullanılan bu ifadenin yazımında yanlışlıklar yapılabiliyor. Bu yanlışlıklar akışı bozduğu gibi dilin doğru kullanımını da engelleyerek çeşitli olumsuzluklara neden olabiliyor. Kelimelerin doğru yazılışları bilinerek hatasız cümleler kurulabilir ve yazı dilinde ifade edilmek istenen durum sorunsuz şekilde aktarılabilir.
Günlük yaşamda, internet alışverişlerinde, dilekçe yazılırken iletişim adresi veya adres yazmak zorunda kalınabiliyor. Adres yazılırken dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat edilmediği zaman ise bazı problemler ortaya çıkabiliyor. Her ne kadar çok kolay gibi görünse de adres yazarken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunuyor.
Türkçe kelime bakımından oldukça zengin bir dağarcığa sahiptir. İnsanların davranışlarını ve durumları ifade eden pek çok sözcük vardır. Bu sözcüklerden biri de mütevazıdır. Bu sözcük bireylerin alçak gönüllü ve naif olduğunu belirtmek için kullanılır. Aynı zamanda abartısız eşyalar için de mütevazı sözcüğünden yararlanıldığı görülür. Pek çok kişi mütevazının nasıl yazıldığını merak eder. Peki mütevazı nasıl yazılır?
Yazılı ve sözlü anlatımlarımızda, doğru iletişim kurabilmek için yazım yanlışlarına dikkat etmeliyiz. Dilimiz farklı kökenli kelimeler dahil olmak üzere, kelime sayısı açısından oldukça zengin bir dildir. Yazılı anlatımda, kelimelerin yazım yanlışı olmadan kullanılması önemlidir. Salep sözcüğü de yazımı karıştırılan kelimeler arasındadır. Salep nasıl yazılır?
Türkçe kelime sayısı açısından oldukça zengin bir dildir. Farklı kelime kökenlerinin de yer aldığı dilimiz, geniş bir kural dizisine sahiptir. Yazılı ve sözlü anlatımda kelimelerin söyleniş ve yazımları doğru olmalıdır. Yazılı anlatımda yanlış olan bir kelime yazım yanlışına yol açar. Kelimenin doğru imlâsı yazım kuralları açısından oldukça önemlidir. Profesör nasıl yazılır?
Türkçe, dil bilgisi ve kelime sayısı açısından oldukça zengin bir dildir. Dilimizi doğru bir şekilde kullanabilmek için kullandığımız kelimelerin doğru yazımı büyük önem taşımaktadır. Yazım yanlışı yapmadan kelimeleri doğru biçimde yazmak hem anlam açısından hem görsel olarak önemlidir. Özellikle art arda yazılan kelimelerde yazım yanlışları ile çok daha sık karşılaşılmaktadır. Peş peşe nasıl yazılır?
Türkçe dil bilgisi ve kelime sayısı açısından oldukça zengin bir dildir. Dilimize, farklı dillerden geçen birçok sözcük vardır. Öz Türkçe olan kelimeler ne kadar fazlaysa farklı kökenli kelimeler de dilimizde o kadar fazladır. Kelime yönünden bu kadar zengin bir dil yapısında yazım kuralları önem kazanmaktadır. Kelimelerin doğru imlâsı yazılı anlatım için önemli bir kuraldır. Peki, pardösü nasıl yazılır?
Dilimiz yıllar boyunca farklı kültür ve dillerden etkilenerek bugünlere gelmiştir. Türkçede yer alan anlam ve içerik zenginliği de buradan kaynaklanmaktadır. Bu zenginlik farklı dillerden kelimelerin bünyeye katılması gibi kendi içerisinde kelime türetmesinden de ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucunda yazım ya da anlamsal olarak karışıklıklar yaşanabilmektedir. Hikâye kelimesi de günlük yaşantımızda karıştırılabilen bir kelime olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkçe dil olarak hem gelişmesi açısından hem de diğer dillerden bünyesine kelime alması açısından oldukça zenginlik göstermektedir. Dilin kendi içerisinde zamanla kelimeler türetmesi de buna zemin hazırlamaktadır. Türkçe de içinde barındırdığı kelimelerin bazılarının yabancı kökenli olmasından dolayı yazım ya da anlam olarak karışıklıklar yaşanabilmektedir. Maydanoz da bu kelimelerden biridir. Buna göre maydanoz nasıl yazılır?
I. Hattuşili’ye ait olan yıllık ile Telipinu Fermanı gibi tarihi dokümanlarda Pankuş Meclisi’nden söz edildiği görülür. Dolayısıyla bu organizasyonun kim tarafından kurulduğu ve ne işe yaradığı sıklıkla araştırılır. Eski dokümanlarda belirtilen bilgilere göre Pankuş Meclisi’nin ilk olarak danışma kurumu şeklinde görev aldığı söylenebilir. Ancak zaman içerisinde bu meclise atfedilen yetkiler artmış ve söz edilen organizasyon siyasal ve hukuki faaliyetlerde önemli rol oynamıştır.
Farklı konularda yazılabilen denemeler, geçmişten beri yazarların kendi kişisel görüşlerini özgün bir üslupla belirtmelerini mümkün kılan düzyazı türlerindendir. Bu türde bir yazı oluşturan kişinin kendini kanıtlama zorunluluğu yoktur. Yani deneme yazılarının kişisel görüşü yansıtan ifadeleri içerdiği ve doğayla hayat gibi farklı olgularla ilişkili olabildiği söylenmelidir. Dolayısıyla geçmişte muhasebe olarak adlandırıldığı bilinen denemeler, genelde kalem tecrübesi şeklinde nitelendirilmiştir.
Farklı türden sözcüklerin bir araya gelerek oluşturduğu yeni kelimelere birleşik sözcük denilir. Dolayısıyla birleşik sözcüklerin ayrı veya bitişik olarak yazılanlarına rastlamak mümkündür. Günlük yaşamda yaygın olarak kullanılan cankurtaran sözcüğünün bitişik mi ayrı mı yazıldığı da bu nedenle pek çok kişi tarafından merak edilir. İsim sözcüğü olan cankurtaran, can ve kurtaran kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuştur. Yani bu sözcüğün doğru yazılışı TDK Yazım Kuralları Kılavuzu'nda belirtilir.
İsim sözcüğü olarak yaygın bir şekilde kullanılan cami kelimesinin kökeni ve doğru yazılışı sıklıkla araştırılır. Çünkü cami sözcüğüne edebi metinlerde, günlük yaşamda okunan haberlerde ya da dini yazılarda sıklıkla rastlanır. Bu sözcüğün yazım kurallarına uygun olarak yazılması içinse cami kelimesinin TDK üzerinden incelenmesi gerekir. Özel adlar kapsamında kullanılırken farklı şekilde yazılabildiği görülen caminin bu durum haricinde nasıl yazıldığıysa çeşitli örnek cümlelerle pekiştirilebilir.
Sözcüklerinin doğru yazılışlarının öğrenilmeye çalışılmasının belli başlı nedenleri vardır. Bu nedenlerin başında ise bazı sözcüklerin ayrı mı bitişik olarak mı yazıldığının karıştırılabilmesi gelir. Yani bu arada gibi konuşma dilinde yaygın olarak kullanılan sözcüklerin doğru yazılışları da TDK kaynak alınarak açıklanmalıdır. Böylelikle bu arada sözcüğünün yazılı metinlerde doğru bir şekilde yazılması mümkün olacaktır. Zarf görevinde kullanılabilen bu arada sözcüğünün doğru yazılışı nasıldır?
Pek çok birleşik sözcüğün yer aldığı Türkçe, halk arasında yaygın olarak kullanılan kelime öbeklerini içerir. Bu bağlamda boyun bağı gibi kalıplaşmış olan kelime öbeklerinin nasıl yazıldığı da merak konusu olur. Söz edilen birleşik kelimenin iki ayrı sözcükten oluştuğu görülür. Dolayısıyla boyun bağı yazılırken bu iki sözcük arasında boşluk bırakılıp bırakılmadığı TDK üzerinden öğrenilebilir. İsim türündeki bir sözcük olan boyun bağının doğru yazılışı nasıldır?
Göktürk Devleti’nin kurulmasında rol oynayan Bumin Kağan, tarihte büyük başarılarıyla bilinir. Aşina sülalesinin ve diğer Türk boylarının önderliğini sürdürmüş olan Bumin Kağan, Çin üzerinde egemenlik kurmaya başlayan Tabgaç Devleti’nin sınırlarını işgal etmesiyle dikkat çekmiştir. Türk tarihinde önemli yere sahip Bumin Kağan, Cücenlere karşı savaşarak, Çin ile olumlu ilişkiler kurmuştur. Göktürklerin Orta Asya’da geniş sınırlara ulaşmasına öncülük etmiştir. Bumin Kağan kimdir?
Göçebe yaşam tarzını benimseyen topluluklar hayvancılık faaliyetlerini devam ettirmek amacıyla süresiz aralıklarla yer değiştirmiştir. Konargöçer olarak da adlandırılan göçebe yaşam tarzı, belirli bir toprağa bağlı kalmadan sürekli göç etmek anlamına gelir. İklim koşulları ve coğrafi şartlar, göçebe hayat tarzını benimsemiş toplumları etkiler. Tarımsal faaliyetleri az olan ve hayvancılıkla uğraşan topluluklar, göçebe yaşam tarzı ile soylarını yürütmüştür.
İslam tarihinde kullanılan bazı terimler bulunmaktadır. Bu terimler tarihte yaşanan farklı olaylara ya da durumlara bağlı olarak kullanılmaktadır. Hem İslami ve tarihi bir terim hem de isim türünde bir kelime olarak kullanılan hicret kelimesi de bunlardan biridir. Hz. Muhammed ve sahabesinin birçok nedene bağlı olarak gerçekleştirdiği ve dönüm noktası olan sonuçlara sebebiyet veren bir olay bu kelime ile anılmaktadır.
Müslümanlar için önemli kabul edilen ve İslam tarihinde yeri olan bazı durumlar ve olaylar bulunmaktadır. İslamiyet’i kabul etmiş olan Müslümanların, müşriklerin boykotu altında olduğu bir dönem yaşanmıştır. Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilan edilmesinin onuncu senesinde yaşanan bu olay sonrasında Hz. Muhammed’i ve tüm İslam alemini üzen acılar gerçekleşmiştir.