Aramalardan Sonuç Alınamadı

Manavgat Oymapınar Barajı üzerinde paramotoruyla hava fotoğrafı çekerken Manavgat Irmağı'na düşen ve kaybolan Davut Çelik, tüm arama çalışmalarına rağmen bulunamadı.

Antalya’dan gelen Deniz Polisi, Manavgat Belediyesi itfaiye ekipleri, jandarma ekipleri ve arkadaşları tarafından yapılan aramaların 5. gününden de sonuç çıkmadı.

Öte yandan, Davut Çelik’in Oymapınar Barajı'nın aşağısında bulunan köprünün ayaklarına takılan paramotoru, paramotora binmeden önce Side Stadı yakınlarına bıraktığı motosikleti ve özel eşyaları, İlçe Jandarma Komutanlığı'nda Sakarya’dan gelen abisi Mehmet Çelik’e teslim edildi.

RÖPORTAJINI GÖREMEDİ

Hava Fotoğrafçısı Davut Çelik, Manavgat Doğa Kültür ve Spor (MADOKS) Kulübü Derneği'nin yayın organı Side Keşif’in Temmuz-Ağustos sayısı için Anka Kuşu’nun Objektifinden başlığı altında bir röportaj vermişti. 17 Temmuz tarihinde Çelik’in röportaj ve birbirinden güzel hava fotoğraflarının yer aldığı Side Keşif Dergisi piyasaya çıktı.

MADOKS Başkanı ve Side Keşif Dergisi İmtiyaz Sahibi Ayhan Rüzgar, Anka Kuşu olarak adlandırdığı Davut Çelik’in eşi bulunmaz bir insan olduğunu, ölmüş olabileceğine hala ihtimal vermediğini belirterek, “Benden kendi tanıtımı için yardım istedi. Dergideki röportajında da kaybolduğu yerde, Manavgat baraj gövdesinde birkaç gün önce çekmiş olduğu mükemmel bir fotoğraf bulunuyor” dedi.

DAVUT ÇELİK’İN SİDE KEŞİF DERGİSİNDEKİ RÖPORTAJI

"Anka Kuşu'nun gözünden manzaralar:

Davut Çelik, paramotoruyla gökyüzünde süzülerek, bildiğimiz, tanıdığımız yerleri başka bir boyuttan, çok yükseklerden fotoğraflayarak bize tekrar sunuyor. Manavgat, Side ve çevresinin Davut Çelik tarafından gökyüzünden çekilmiş fotoğrafları bizlere tam bir görsel şölen sunuyor.

- Davut Çelik kimdir? Kendi ağzından dinleyelim:

- "Nerden ve nasıl başlasam bu eğlenceli ve bir o kadar zor olan havacılığı anlatmaya? Nasıl ki her yetişkinin bir çocukluk hayali olur, bir zamanlar benim de hayalim, pilot olmak ve gökyüzünde süzülmekti. Bu hala böyle devam ediyor. Aktif olarak ilk havacılığa başlamam helikopterlerle oldu. 94-95 yıllarında helikopterlere bakım yapmaya başladım. Sportif helikopterlerdi bunlar... Daha sonra meslek hayatına atıldım. Motosiklet tamirciliğini öğrendim. Mekaniğe karşıda büyük bir merakım olduğundan aradan bunu da çıkarayım dedim. Sonra içimde her zaman saklı olan fotoğrafçılığa da zaman ayırınca ortaya böyle karışık pizza gibi bir şey çıktı.

Yamaç paraşütüne de 2007 de ilk adımımı atmıştım. Alanya'da bu işin eğitimini aldıktan sonra biraz da hem arkadaşım hem de hocam olan Sinan Tarakçı'dan özel eğitimle takviye yaptım. Bu eğitimleri daha da pekiştirmek sağlamlaştırmak ve uçuş sayımı artırmak için Fethiye-Ölüdeniz'e gittim Oradan da 40 atlayış yaptıktan sonra geri döndüm. Daha sonra paramotorla ilgili araştırmalarıma başladım.

- Neden paramotor?

- Çünkü paramotor hem ucuz bir hava aracı hem de çok yavaş bir uçuşu var. Ayrıca emniyetli. Motor havada durduğu zaman emniyetli bir şekilde inişi gerçekleştirebiliyorsunuz. Zaten zaman zaman iniş anında pervaneye zarar gelmemesi için havada biz de kapatıyoruz motoru... Biraz da paramotor eğitimi de aldıktan sonra motorize bir şekilde uçmaya başladım. Sonra düşündüm ki; bu işi havadan fotoğraflar çekerek daha da fantastik ve çok boyutlu bir görsel şölen sunabilirim. Uçtuğum o güzel diyarları ve mekânları fotoğraflayıp insanlarla paylaşmayı düşündüm ve bu işe başladım. Hava fotoğrafçılığı ve video çekimi... İşte böyle hem, tamirci hem fotoğrafçı hem de pilot üçü bir arada..."