Banvit A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, "Arap baharının en önemli sebeplerinden bir tanesi etanoldür. Yani buğdayın, mısırın pahalılaşması ile bütün bu Kuzey Afrika'daki ülkelerdeki ekmek fiyatlarının yükselmesidir" dedi.
Görener, gazetecilere yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarının, 100 dolarların üzerinde seyrettiği, savaş tehditleri devam ettiği sürece, tahıl ve emtia fiyatlarının da yukarıda olacağını söyledi.
Dünyadaki tahıl fiyatlarının yükseldiğini dile getiren Görener, "8 yıl önce 'Dünya tahıl fiyatları Türkiye'deki fiyatları geçecek' deseler inanmazdım. Ama emin olun ki, 2 ya da 3 yıl sonra, dünya tahıl fiyatları Türkiye'deki fiyatları geçecek" diye konuştu.
Bu durumun herkesi yakından ilgilendirdiğini ifade eden Görener, şöyle konuştu:
"Geçen yıl 420 liralık arpa ve 125 liralık samanla beslediğimiz süt ve besi hayvanları, bugün 500 liralık samanla, 600 liralık arpa ile besleniyor. Ülke olarak bu bizim için ciddi bir dezavantaj ama ihracat olarak da bir avantaj. Çünkü, her ne kadar biz burada tonunu 650 liradan mısırı satın alacak olsak da dünyadaki fiyatlar da 300 doları buldu, yaklaşık 540 liraya geldi. Dünyadaki mısır fiyatı ile Türkiye'deki arasında sadece 100 lira kaldı. Bu da yemden protein üreten, bizler gibi şirketlerin dış pazarlarda rekabet etmesine kolaylık sağlıyor. Ama diğer taraftan iç pazarda ciddi birtakım marj kayıplarından sıkıntıya giriyorsunuz."
-"Arap baharının en önemli sebeplerinden biri etanoldür"-
Birçok ülkede kuraklığın etkili olduğunu vurgulayan Görener, geçen yılın ekim ve kasım aylarında yaşanan kuraklık nedeniyle Romanya'da bütün buğday ve kanola ekili alanların yeniden sürüldüğünü, ilkbaharda aynı tarlalara mısır ekildiğini anlattı.
Şimdi Romanya'da yağmur beklediğini ancak yağış olmadığını belirten Görener, "Yağmur gelmeyince bu sefer mısır da aşağı iniyor. Bütün Karadeniz havzası ciddi sorun yaşıyor. Birtakım ülkelere baktığımız zaman hemen hareket ediyorlar. Ne yapıyorlar- Hemen gümrük vergisini aşağı çekiyor. Ülkeye giren soya gibi ürünlerin vergilerini aşağı çekiyor. Birtakım Rusya, Ukrayna ve Hindistan gibi ihracatçı ülkeler, mal kaçmasın diye ihracata ekstradan vergi koyuyorlar" dedi.
Türkiye'de ise herhangi bir hareket olmadığını ileri süren Görener, şunları kaydetti:
"Ama olması lazım. Yetkililerin bu konuda hızlı hareket etmesi gerekir. Hububat ticaretinde de belirsizlikler var. Cenevre'deki bir tüccar, Rus buğdayını bir Türk şirketine teklif edemiyor. Çünkü, ne olacağı belli değil, aniden Rusya buğdaya bir vergi koyup ortalık bozulabilir. Bütün bunların başında da her zaman söylediğim enteresan bir Amerikan yaklaşımı var. O da biyoenerji. Amaç, yakıtı desteklemek. Onun da adı etanol veya biyodizel olarak geçiyor. Onu ne yapıyor insanlar- İnsan gıdasına ait olan bir yağlı tohumu, bir soyayı bir kanolayı, siz insan gıdası zincirinden çıkarıyorsunuz, araç yakıtı zincirine koyuyorsunuz. Afrika'da bir sürü insan açlık çekerken siz şekeri veya mısırı, hatta ve hatta Avrupa'da buğdayı gıda zincirinden alıyorsunuz direkt olarak etanol yapıyorsunuz. Bu kime yarıyor- Bu muhakkak Amerika'daki, dünyadaki çiftçilere yarıyor. Yarasın, gayet güzel ama Arap baharının en önemli sebeplerinden bir tanesi etanoldür. Yani buğdayın, mısırın pahalılaşması ile bütün bu Kuzey Afrika'da ki ülkelerdeki ekmek fiyatlarının yükselmesidir."
Muhabir: Ahmet Pesen / Zafer Akpınar
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz