ARAS EDAŞ Genel Müdürü Köker:

ARAS EDAŞ Genel Müdürü Abdülkadir Köker, Avrupa standartlarında bir kuruluş olmayı amaçladıklarını belirterek, "Yılda 70 milyon lira şebeke iyileştirilmesi, teknolojik altyapı, kalite arzı ve müşteri memnuniyeti olmak üzere bölge kalkınması için 120 milyon liraya varacak yatırımlarla, bölgede ölçülebilir ve sürdürülebilir bir gelişme sağlamayı hedefliyoruz" dedi. Köker, Palandöken Dağı'nda bir otelde düzenlediği basın toplantısında, 2 milyon 226 bin 155 yurttaşı kucaklayan Ağrı, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Iğdır ve Kars illerini kapsayan hizmet alanında toplam 815 bin 168 aboneye elektrik dağıtım görevini üstlendiklerini söyledi. Artık bölgenin elektrik dağıtım hizmetinin bir devlet kuruluşu tarafından değil, uluslararası tecrübeye sahip 2 büyük grubun ortaklığında yeniden yapılandırılan özel kuruluş tarafından verildiğini belirten Köker, ARAS EDAŞ'ın ülke ve bölge insanının öz malı bir kuruluş olarak uluslararası standartlarda bir hizmet vermenin altyapısını hazırlamayı öncelikli görev kabul ettiğini vurguladı. Kamu hizmeti veren özel kuruluş olduklarının altını çizen Köker, şunları kaydetti: "Teknik altyapımızdan istihdam yapımıza, kayıp kaçak oranlarımızdan tamamlanmış yatırımlarımıza kadar geniş bir ölçekte sürdürmekte olduğumuz çalışmaların detaylı raporunu paylaşacağız. Yılda 70 milyon lira şebeke iyileştirilmesi, teknolojik altyapı, kalite arzı ve müşteri memnuniyeti olmak üzere bölge kalkınması için 120 milyon liraya varacak yatırımlarla, bölgede ölçülebilir ve sürdürülebilir bir gelişme sağlamayı hedefliyoruz." Bölgede mesken tipi elektrik tüketiminin yaygın olduğuna dikkati çeken Köker, "Bizim hedefimiz elektrik tüketiminin üretime hizmet edecek biçimde artırılması, yani pasif tüketicilikten aktif tüketiciliğe, üretime dönük, tüketime dönüşen bir abone yapısını hedefliyoruz. Bu nedenle bölge insanının gündelik sorunlarına pansuman çözümler öneren hayır işlerine değil, kalıcı ve sürdürülebilir çözümler üreten sosyal sorumluluk projelerine ağılık vereceğiz. Hedefimiz, Türkiye sınırlarını da aşan Avrupa standartlarıyla yarışan bir dünya kuruluşu olmak" diye konuştu. Köker, bir gazetecinin, kayıp kaçak oranına ilişkin sorusu üzerine, tüm bölgeyi taradıklarını, bilgi kirliliğine mahal vermemek adına net rakamları 31 Aralık 2013 tarihinde tüm illerin gerçek kayıp kaçaklarını açıklayacaklarını söyledi. Bu konuda ciddi bilgi kirliliği olduğunu ifade eden Köker, "Tahsilatla ilgili icra takipleri başladı. Beş fatura ve 300 lira üzerinde borcu olanlara daha önceden kesme ihbarnamesi gitmişti. Tahsilat devam ediyor. Vatandaşlarımız mağdur olmasın diye 1+3 şeklinde taksitlendirme yaptık. Kredi kartlarına da 24 aya varan taksitlendirmeler yaptık" diye konuştu. Vatandaşa kaliteli, kesintisiz enerji hizmeti sunacaklarını vurgulayan Köker, tüm bölgede tahsil edemedikleri rakamın 300 milyonun üzerinde olduğunu ve bununla ilgili bölgeyi ikiye böldüklerini ve icra işlemlerinin başlatıldığını ifade etti. - Kaçak elektrik kullanımı Kışa yönelik de çalışmaların devam ettiğini anlatan Köker, "Kar araçlarımız, sistem açmaması için teknik altyapının oluşturulması, takıntılı bölgelerde yeraltı çalışmalarımız var. Tabii ki teknolojiyi kullanacağız. Bu bir süreç. Öyle bir hale getireceğiz ki biz okumaya, evleri rahatsız etmeyeceğiz, oturduğumuz yerden okuyup, mektuplar şeklinde evlere göndereceğiz" diye konuştu. Vatandaşlarda kaçak elektrik kullanımıyla ilgili yanlış bir algı olduğunu dile getiren Köker, "Kayıp kaçak oranı diye faturalarda bir bölüm var. Orada fatura bedelinin yüzde 8'i. Oradaki o yüzde 8, sistemin kendi içinden çalışırken, enerji kayıpları oluşur. Trafo merkezlerinde, hatlarda çok olur. Mühendislik hesaplarında değerlendirilen kayıplar vardır. Vatandaşımızın, hepimizin ödediği kayıp kaçaklar o" dedi. Köker, şöyle devam etti: "Ama diğer yandan Güneydoğu'da yüzde 80'lere, 90'lara varan başka yerlerde şu kadar yüzdelere varan yerlerde o kayıp kaçaklar bize direkt olarak yansıtılmıyor. Türkiye'yi bir bütün olarak düşünürsek, dışarıda sokakta akan suyun parası kimden gidiyor? Bizden gidiyor çünkü dolaylı da olsa biz vergi ödüyoruz, o verginin içerisinde o parayı dolaylı olarak ödüyoruz. Buradakiler o şeklide dolaylı şekilde. Bir havuz gibi düşünün. Buranın bir enerji üretimi var. O havuza enerji üretiliyor, orada birim maliyetler oluşturuluyor. O birim maliyetler 85 milyon insana pay ediliyor. Ödemediği zaman birim maliyet yükselmiş oluyor. Burada vatandaşlık bilincini geliştirmemiz lazım. Vatandaşımızı şikayet etmek eksiklik değil, fazlalıktır. Vatandaşlık bilincidir, hak korumaktır. Önce kendi hakkını, sonra devletin hakkını. Yan komşusu kaçak kullanıyor, 'şirket kendisi bulsun' deniyor. Onun harcadığı enerjinin parası tüm Türkiye'den çıkıyor. Onun için toplum bilinci oluşturmak gerekiyor."