‘arazi Toplulaştırma Çalıştayı’ Adana'da Başladı

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Ulusal Kamu Yatırımlarında Arazi Toplulaştırma Faaliyetlerinin Kullanım Olanakları ve Geleceği Konferans ve Çalıştayı’ Hiltonsa Otel'de başladı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Vali Hüseyin Avni Coş, konferans ve çalıştayın, sadece bölge açısından değil ülke açısından da önemli bir etkinlik olduğunu vurguladı. Dünya genelinde tarım ve gıda meselesinin önem kazandığını ve yakın dönemde ciddi sorunlarla karşılaşılacağına dikkat çeken Coş, “Bunun için bize düşen, hepimize düşen görev, toprak ve su kaynaklarımızın en verimli şekilde kullanımı ve muhafazasıdır” dedi.

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hamit Aygül ise, kayıtlı çiftçi oranının yüzde 65 düzeyinde olduğunu ifade ederek, “Kalan yüzde 35’lik çiftçinin de en önemli mazeretlerinin başında tapu intikallerinde yaşanan sıkıntılar ile parçalanmış araziler meselesi geliyor” diye konuştu.

Tarım Reformu Genel Müdürü (TRGM) Gürsel Küsek de sunum eşliğinde yaptığı konuşmasında, Türkiye’deki arazi toplulaştırma çalışmalarının 2002 yılından itibaren hızlandığını aktararak, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile 2008 yılında, yıllık 1 milyon hektar toplulaştırma hedefinin belirlendiğini, bu hedefe de büyük ölçüde ulaşıldığını söyledi.

Türkiye'nin tarımsal sınırlarının, tarihsel etkilerle, geometrik şekillerle oluştuğunu ifade eden Küsek, söz konusu parsellerde mantıklı bir sulamaya geçmenin son derece güç olduğunu belirtti. Toplulaştırma uygulandığında, geometrisi daha düzgün, yol ve sulama kanalından doğrudan yararlanan tarımsal altyapının sağlanabileceğinin altını çizen Küsek, “Birçok kuruluşu bir araya getirerek, tek bir proje altında entegre çözümleri üretmeye gayret ediyoruz. Bu kavram Türkiye için biraz yeni, biraz daha geliştirilmesi lazım. Tüm paydaşlar bu kavramı içselleştirmeli. Konu sadece bir kuruluşun görevi değil. Bu hususlarda biraz daha farkındalık oluşturmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Küsek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Toplulaştırma, özellikle çiftçilere önemli kazanımlar sağlıyor. Türkiye’de 5 milyon hektar alanın yüzde 40’ı sulanmıyor, bu da 2 milyon hektar arazi anlamına geliyor. Örneğin bu arazide mısır eksek, hektara 10 ton mısır alsak, 20 milyon ton ürün eder. Şu anda yağlı tohum ithal eden bir ülkeyiz. Ama diğer taraftan sulanan alanları çok etkin kullanamıyor ve var olan üretim potansiyeli değerlendirilmiyor. Yeterli yem bitkisine sahip değiliz. Çünkü arazilerimiz parçalı, altyapı yeterli değil. Ne yaparsak yapalım, bu küçük yapılar üzerinden istenen yere ulaşamıyoruz. Sulama şebekelerinin yenilenmesi lazım. Hektara 5 bin lira bir para harcayarak bu yenileme yapıldığında, 5 milyon hektar için 25 milyar lira ilave yatırıma ihtiyaç var.”

İki gün boyunca devam edecek olan konferans ve çalıştaylarda, kurum temsilcileri ve akademisyenler, arazide toplulaştırma konusunu ele alacak.