Ardahan, Doğu Anadolu Bölgesi'nin kuzeydoğusundaki Gürcü sınırına yakın bir konumda yer almaktadır. Türkiye'nin en yüksek illerinden biri olarak bilinen Ardahan kendine özgü coğrafi ve kültürel bir kimliğe sahiptir. Yüksek rakımlı olmasından dolayı bölgede yaşanan sert iklim koşulları, doğayı şekillendirirken aynı zamanda şehri zorlu kılmaktadır. Kültürel mirası ve tarihi yapılarıyla da dikkat çeken şehir, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Ardahan birçok medeniyetin etkisi altında kaldığından oldukça köklü bir tarihe sahiptir. M.Ö. 628 yılında Hazar Türklerinin bir kolu olan Arda Türklerinin egemenliği altına giren şehir, bu dönemde Ardahan adını almıştır. 1068'de Sultan Alparslan tarafından fethedilmiş, 29 Mayıs 1555'te ise Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyeti altına girmiştir. 1877 Türk-Rus Savaşı’na kadar "Ardahan Sancağı" olarak önemli bir konumda yer aldıktan sonra 1878’de 93 Harbi sonucunda yapılan anlaşma gereğince Batum ve Kars ile birlikte Ruslara bırakılmıştır.
1918 yılında Brest-Litovsk Anlaşması ile yeniden Osmanlı'ya katılmıştır, ancak Mondros Ateşkes Anlaşması ile ordularımızın geri çekilmesi sonucu düşman güçleri tarafından işgal edilmiştir. Ardahan, 23 Şubat 1921'de düşman işgalinden kurtarıldıktan sonra 1926'da Kars’a bağlı bir ilçe olmuştur. Son olarak 27 Mayıs 1992'de şehir statüsü kazanmış ve yerel idari yapısını oluşturmuştur.
Ardahan Kalesinin Selçuklular tarafından yapıldığı ve Osmanlılar döneminde sürekli kullanıldığı bilinmektedir. Kale, şehir merkezine yakın bir konumda yer almaktadır. Kura Nehri'nin sol kıyısında yer alan Ardahan Kalesi, şehrin tarihi sürecini ve mimari izlerini yansıtan bir simge olarak görülmektedir.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında kritik bir rol oynayan Ramazan Tabyası Ardahan il merkezinin 5 km kuzeyinde yer alır. Askeri yapı olarak kullanıldığından savaşın izlerini ve bölgenin stratejik önemini gözler önüne serer. Bölgenin askeri geçmişini merak eden kişiler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.
15 Haziran ile 15 Temmuz tarihleri arasında görünür olan Atatürk Silueti, Damal ilçesinin Karadağ yamaçlarında bulunur. Bu siluet, şehrin hem doğal hem de kültürel bir zenginliği olarak ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Doğal güzellikleri ve kış sporları imkanlarıyla dikkat çeken yayla Ardahan il merkezine yaklaşık 15 km mesafede bulunmaktadır. Kış döneminde kayak vb. kış aktiviteleri için uygun bir ortam sunarken, yılın diğer zamanlarında doğayla iç içe olmayı seven ziyaretçiler tarafından ziyaret edilmektedir.
Çıldır Gölü zengin bir ekosisteme ev sahipliği yapan bir sulak alan olarak Ardahan'ın 45 km doğusunda yer alır. Göl çevresinde çeşitli balık türleri ve özgün bir bitki örtüsü dikkat çeker. Göldeki Akçakale Adası ise bölgenin doğal zenginliklerinin bulunduğu ilginç bir noktadır. Fotoğrafçılar ve doğa yürüyüşleri yapmak isteyenler tarafından ilgi çeken bir destinasyondur.
Kura Nehri, Ardahan'dan başlayarak Azerbaycan'a kadar ulaşırken, Aras Nehri ile birleşip Hazar Denizi'ne dökülür. Bölgedeki ekosistem için önemli bir su kaynağı oluşturan nehir, bölge boyunca eşsiz doğal manzaralara sahiptir. Nehrin Ardahan sınırları içerisinde yer alan bölümü bölge halkı ve doğa tutkunları tarafından doğal bir miras olarak ilgi görmektedir.