Ardahan'ın asırlık köprüleri zamana direniyor

GÜNAY NUH - Ardahan'da bulunan sanat eseri niteliğindeki Rus yapımı tarihi Ardahan Köprüsü ve Yurtbekler Taş Köprüsü, kentin en önemli "süsleri" olarak dikkati çekiyor.

Doğu Anadolu Bölgesi'nin tarihi ve doğal güzellikleriyle ön plana çıkan illerinden Ardahan, Kura Nehri ve Posof Çayı üzerine kurulan asırlık köprüleriyle ziyaretçilerini cezbediyor.

Kentin sembollerinden olan ve mimari özellikleriyle hayran bıraktıran tarihi köprüler, bir asrı aşkın süredir ayakta durarak zamana direniyor.

Ruslar tarafından 20. yüzyılın başlarında çelikten yapılan ve Ardahan Belediyesince önceki yıl restorasyonu tamamlanan Ardahan Köprüsü, kentin en eski yerleşim yeri Halil Efendi Mahallesi ile şehir merkezini birbirine bağlıyor.

Çelik metal yapıya sahip 3 ayaklı köprü, son bir yıldır takılan aşk kilitleriyle Almanya'nın Köln kentinde 410 metre uzunluğundaki Hohenzollern Tren Yolu Köprüsü'nü andırıyor.

Posof Çayı üzerine 19. yüzyılın sonlarına doğru yine Ruslar tarafından inşa edilen Yurtbekler Taş Köprüsü de mimari yapısıyla hayran bırakıyor.

- "Şehrimize anlam katan bir köprü"

İl Kültür ve Turizm Müdürü Efsal Alantar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kent merkezinde Kura Nehri üzerinde yer alan 3 ayaklı, çelik metal yapıya sahip Ardahan Köprüsü'nün, restorasyon işlemlerinin tamamlanmasıyla önem kazandığını söyledi.

Tarihi köprünün çevresinde 2 bin yıllık geçmişi olan Ardahan Kalesi ve iki asırlık Aziziye Kışlası'nın bulunduğunu hatırlatan Alantar, şöyle konuştu:

"Ardahan Köprüsü, şehrimizi sembolize eden, şehrimize anlam katan bir köprüdür. Her geçen gün daha da çok insan ziyaret edip üstünde yürüyor. Bu köprü ile bölgeye önemli derecede turist çekeceğimize inanıyoruz. Daha önceleri bazı nedenlerden dolayı kullanılmayan köprü, restorasyon çalışmalarının ardından yayalar için son derece önemli bir yürüyüş mekanı oldu."

- "Bölgede eşi, benzeri yok"

Alantar, bu mimari özelliğe sahip köprülerin bölgede, özellikle de Anadolu'da çok nadir olduğunu belirterek, çelikten yapılan köprünün benzerinin bulunmadığını dile getirdi.

Asırlık köprünün özelliklerinden bahseden Alantar, "Bu büyüklükte, buna benzer nehir üstünde köprü başka yoktur, mevcudu bizdedir. Daha önceleri buradan bağlantı ahşap köprü ile kurulurken, yerine 1878'de bu köprü yapılıyor. Yaklaşık 100 metrelik bir uzunluğu var. Bu uzunlukta ve bu tip köprüler bölgemizde başka yoktur." diye konuştu.

Köprünün altından geçerek Gürcistan, Azerbaycan oradan da Hazar Denizi'ne dökülen Kura Nehri'nin tarihi yapıya ayrı bir güzellik kattığını anlatan Alantar, başta Posof Çayı üstündeki Yurtbekler Taş Köprüsü olmak üzere, bölgedeki mevcut taş köprülerin de önemli birer tarihi değer olduğunu aktardı.

Yurtbekler Taş Köprüsü'nün Gürcistan sınırında yer aldığını ve 19. yüzyılın sonlarında yine Ruslar tarafından yapıldığını anımsatan Alantar, köprünün geçiş güzergahında olması dolayısıyla günümüze kadar muhafaza edildiğini sözlerine ekledi.