Ardıç çayının faydaları nelerdir? Ne işe yarar? Nasıl demlenir?

Türlerine göre değişiklik gösterse de Kuzey Yarım Küre'nin büyük çoğunluğunda ardıç yetişir. Pakistan, Tibet ve Orta Amerika'da 50 ila 67 farklı türü bulunur. Ülkemizde yetişen ise 8 farklı ardıç türü vardır ve bunlar genel olarak Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde yetişir. Bol miktarda C vitamini, kalsiyum, potasyum ve manganez içeren faydalı bir bitkidir.

Ardıç kuşları, bu bitkinin yere dökülen tohumlarını yediği zaman sindirim sistemlerinde tohumlar açar. Midede enzimler ile reaksiyona giren tohumlar kuş dışkıladığı zaman toprağa karışır ve yeniden çimlenmeyi sağlar. Tedavi amaçlı kullanılmasının yanı sıra özellikle de Avrupa mutfaklarında yemeklere tat ve koku vermesi için baharat olarak da kullanılır. Ardıç meyveleri cin ve bira gibi bazı içkilerde birincil aroma malzemesidir.

Ardıç Çayının Faydaları

• Antioksidan içeren ardıç çayı, serbest radikallerle savaşarak vücudu hastalıklara karşı korumaya ve kronik hastalıkların şiddetini azaltmaya yardımcı olur.
• Ardıç, mesane enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılır. Doğal bir diüretik yani idrar söktürücü olarak idrar akışını hızlandırır ve bu sırada mesaneyi bakterilerden temizler. Böbrek rahatsızlıkları için de faydalıdır.
• Sindirim sistemini güçlendirir. Gaz ve mide kramplarına iyi gelir ve mide ekşimesinin hafiflemesine yardımcı olur. Aynı zamanda vücutta fazla su tutulmasını önler. Bu da ardıç tohumu zayıflatır mı sorusuna bir cevap olabilir. Hem ardıç tohumu hem de ardıç meyvesi vücutta su tutulmasını önleyerek kilo vermeye katkı sağlar.
• Ardıç çayı öksürük, boğaz ağrısı ve bronşit gibi sorunlara iyi gelir. Balgam söktürücü özelliğe sahiptir. Bal katılarak tüketildiğinde daha etkili olur.
• Ardıç yağı ve yapraklarının gevşetici ve rahatlatıcı bir etkisi vardır. Bu sayede uyku bozukluklarının düzelmesine yardımcı olur.
• Ardıç meyvesi neye iyi gelir diye bakıldığında, bu meyvenin döküntü, siğil ve egzama gibi cilt hastalıkları ve yaralarını iyileştirici özelliğiyle karşılaşılır. Ayrıca artrit, gut ve romatizmal hastalıkların tedavisinde de kullanılan ardıç meyvesi, safra kesesi ve böbrek taşlarının oluşumunu da engeller. Ardıç meyvesinden elde edilen yağ, daha çok bacaklarda ve kalçalarda oluşan ve kötü bir görüntüye neden olan selülit probleminin çözülmesi için kullanılabilir.
• İçerisinde bulunan antioksidanlar sayesinde kan basıncının düşmesini sağlar. Antikolinesteraz ajan olarak da işlev görür. Bu da kalbin çalışma fonksiyonunu geliştirir, kan akışını artırır.
• Kandaki şeker oranını düşürür. Bu sayede diyabet hastaları da aşırıya kaçmadan tüketebilirler.
• Regl ağrılarının hafiflemesine yardımcı olur ve beyaz renkteki vajinal akıntıların oluşmasını önler.
• Antiseptik ve antioksidan özellikleri sayesinde kanı temizler ve damar tıkanıklıklarının önüne geçer.

Ardıç Çayı Nasıl Hazırlanır?

Ardıç bazı büyük marketlerde ve aktarlarda taze veya kurutulmuş olarak paketli ya da açık şekilde bulunabilir. Taze alınan ardıç tamamen kurutulduktan sonra ezilerek çay yapmaya hazır hale gelir. Ardıç yağı da gene aktarlarda mevcuttur.

1. Ardıç çayı hazırlamak için 200 ml sıcak suya 1 yemek kaşığı ardıç meyvesi atılır. Yarım saat demlenmesi beklenir. Gün içerisinde 3 defa 1'er yemek kaşığı içilebilir. Bu miktar yeterlidir.

2. Ardıç tohumu kurutulup toz haline getirilerek çay yapımında kullanılabilir. Bunun için, bir su bardağı sıcak suya yarım tatlı kaşığı kadar ardıç konulur ve 10 dakika demlendirilir. Aç veya tok karnına bal ile tatlandırılarak içilebilir.

Ardıç Çayının Yan Etkileri

Genel olarak faydalı bir bitki olsa da birkaç yan etkiye sahiptir. Üç yaşından küçük çocukların ve hamile kadınların ardıç ve ardıç yağı tüketmemesi önerilir. Diüretik etkisinden ötürü çeşitli böbrek rahatsızlıklarına sahip olan bireyler de tüketmekten kaçınmalıdır. Çünkü etkisi kuvvetlidir ve böbreklerde tahribata neden olabilir.

Düzenli olarak kullanılan ilaçlar ve kan incelticiler ile beraber tüketildiğinde dikkatli olunmalıdır. İlacın içeriğinde bulunan maddelerle etkileşime girebilir. Bu sebeple tüketmeden önce bir doktora danışılması daha sağlıklı olur. Tükettikten sonra nefes almakta güçlük, baş dönmesi, deride kaşıntı ve döküntü gibi problemler görülüyorsa hemen bir hastaneye gidilmelidir.