Arif Verimli'den uyuşturucu açıklaması
İSTANBUL (İHA) - Prof. Dr. Arif Verimli, "'Uyuşturucuyu kullananlar parçalanmış ailelerden çıkar' demek doğruyu yansıtmaz" dedi.
Fatih'te 16 yaşındaki bir genç kızın vücuduna aşırı dozda uyuşturucu enjekte etmesi sonucu ölümünün ardından yeniden gündeme gelen uyuşturucu kullanımı hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Arif Verimli, " 'Uyuşturucu kullananlar parçalanmış ailelerden çıkar' demek doğruyu yansıtmaz. Huzursuz ve mutsuz bir ailenin çocuğu da ailesi birlikteyken risk altındadır. Gencin uyuşturucu madde kullanan insanlarla karşılaşması, onlardan ayrılma korkusu taşıması ve arkadaşları arasında bir takım olumsuz etiketlerden korkma nedenleriyle uyuşturucuya başlamasına neden olabilir. Toplum kurallarına karşı gelen hırçın tabiatlı, sinirli, uyumsuz ve davranış bozukluğu taşıyan kişiler madde kullanımı eğiliminde olabilir. Tam tersi sakin kişiler de madde kullanabilirler. Uyuşturucu madde kullanımı kişilerin kendi çapında, kendi gerçekleriyle ürettikleri karar verme yeteneğini kaybettiklerinde ortaya çıkar" dedi.
Verimli, boşanmış ailelerin çocukları arasında uyuşturucuya başlama oranının yüzde 20 olduğunu kaydederek, "Bu tür çocukların uyuşturucunun sorunlarını çözeceğine inanır. Bir kısmı da sorunlarına çözüm bulmak için uyuşturucuya başlar. Bazıları da anne babaya duyduğu aşırı öfke ve kendinden öc alma duygusuyla uyuşturucuya alışır. Bu şekilde bilinçaltında oluşan bir inanç biçimi meydana gelir. Bir grup genç de ailede kabul edilmeme, suçlu bulunma, yargılanma, bilinçsizce yapılan yanlışlar, uyuşturucu kullanan grupların kendisine ailesinden daha fazla değer vermesi nedeniyle uyuşturucuya başlama eğilimine girebilir. Bu tür kişiler, anne ve babanın koyduğu kurallara uymayan ve toplum kurallarına uymayan çocuk görüntüsü çizer. Arkadaş çevreleri bu tip kişilerin önüne bir tercih koyar, 'şunu bir dene, bak biz kullanıyoruz, bize zararı yok' diye fikirlerle karşılaşır. Bu nedenle bu tip gençler hatalı tercih yapar" diye konuştu.
Verimli sözlerine şöyle devam etti:
"Bu etkenlerin hepsinin gençlerin uyuşturucuya başlamasında payı var. Bireyin kendi iç dünyasında davranışlarını haklı toplumu da yanlış gösterecek ipuçları bulabilirsiniz. 'Anneme kızıyorum, babama kızıyorum çok sevdikleri evlatlarını yani kendimi öldüreyim' mantık örgüsü her zaman görülmelidir ama bunu dinamikte görebilirsiniz. Anne ve babaların çocuklarını uyuşturucudan uzak tutmak için önce kendi iç dinamiklerini sağlam tutmaları gerekir. Çocuklarını yaşama iyi hazırlayabilmelidirler. Bir örnek olabilme ve iyi bir davranış kalıbından geçen çocuk yetiştirmelidirler".
Çocuklara uyuşturucunun zararlarından bahsederken ailelerin ergenlik psikolojisini mutlaka dikkate almaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Arif Verimli, "Aşırı sevgi ve aşırı korunmaya alınan çocuklar da uyuşturucu kullanımında risk altında olabilir; çünkü bu tip çocuklar dünyanın gerçekleriyle karşılaşmamıştır. Çocuk evde kıymetli olmalıdır, hayata en iyi şekilde hazırlanması gerekir. Çocuğa verilen kıymet onu aşırı koruma altına almayı gerektirmez. Çocuklara uyuşturucunun zararları anlatılırken, aileler ergenlik psikolojisini mutlaka dikkate almalıdır. Anne ve baba çocuğuna karşı sadece ders verir şekilde davranmamalıdır. Bir denge içinde olmalıdır. Önemli olan çocuğa ne kadar para verdiğiniz değil, çocukla ne kadar uzlaştığınızdır. 'Çok parası olan çocuklar uyuşturucuya başlar' demek doğru değildir" ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin, "Eğer bir anne baba çocuğunun uyuşturucu kullandığını fark ederse ne şekilde davranmalıdır?" şeklindeki soruya Arif Verimli, "Anne baba çocuğun arkadaş çevresini lanetleyerek fikirlerini kabul ettiremez. Çocuğun arkadaş çevresini izlemeli ama ona müdahale etmemelidir. Çocuklarımızı iyi arkadaş seçecek bilgilerle donatmalıyız. Anne ve baba önce çocuğun gönlünü kazanmalı ona arkadaşlığın ne olduğunu anlatmalı o çevreden nasıl bir zarar geleceğin belgelerle ispatlamalı kararı da çocuğa bırakmalıdır. Eğer çocuk hala o çevreden kopmuyorsa onu bir psikiyatriste göstermelidir" şeklinde yanıt verdi.
