HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Arınç: 2015 seçimlerinde biz olmayacağız

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "2015 seçimlerinde biz olmayacağız. Belediye ve milletvekili seçimlerinde böyle düşünüyorum. Bunun çok doğru olduğuna inanıyorum'' dedi.

Arınç: 2015 seçimlerinde biz olmayacağız

AK Parti tüzüğünde yer alan ''En fazla 3 dönem üst üste vekil seçilebilirler'' hükmü gereği aralarında Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın da olduğu 73 isim yeniden vekil seçilemeyecek.

"BAŞARIYA ULAŞIRSA TÜRKİYE KORKULARDAN, TEHDİTLERDEN KURTULMUŞ OLACAK"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Haber Türk televizyonunda yayınlanan programa katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. PKK'nın çekilme sürecini değerlendiren Arınç, şöyle konuştu:

"Çözüm sürecinde çok çalışıyoruz. Başarıya ulaşırsa Türkiye korkulardan, tehditlerden kurtulmuş olacak sabırlıyız. Aralık ayında başlayan süreç, neredeyse 8 ayını doldurdu. Eylemsizlik hali eyvallah. Adeta bir bahar havasının olması herkesi mutlu etti. BDP de Öcalan da diyor ki, 'insanlar ölmeyecek, silahlar ülke dışına çıkacak. Silahların konuşmadığı, fikirlerin, siyasetin konuştuğu bir alan olacak.' Buna kimse hayır diyemez. Öcalan'ın 21 Mart'ta yankılanan sözüydü. Evet denildiğini toplumlar tarafından gördük. Öcalan'ın hitap ettiği kitle, bizim irademiz, önderimizin iradesi diyen kitleler birden fazla. Bunların her birinin evet demesi gerekiyor. Şu ana kadar biz evet denildiğini gördük. Öcalan’ın kesin ve kati olarak artık silahlı eylemelerin son bulması. Kandil’e baktığımız zaman kendileri evet demiş olsa bile bir ikna süreci gerektiğini söylediler. Ne yazık ki örgüt fikir ve eylem olarak şiddetten kolay kolay uzaklaşmıyor" diye konuştu.
Kandil’de yapılan bazı açıklamaların sürece zarar verdiğini ifade eden Arınç, "Öcalan’a karşı mesaj gönderiyor. Ben daha fazla Öcalancıyım gibi. Öcalan’a karşı bir liderlik mücadelesi içerisinde" dedi. PKK'nın tamamen çekilmesine ilişkin kesin bir tarih vermenin doğru olmadığını söyleyen Arınç, çekilmenin en kısa sürede olması gerektiğini belirtti.

"ÖCALAN KRİTİK BİR ROL OYNUYOR"

Öcalan'ın çözüm sürecinde stratejik bir konumda olduğunu belirten Arınç, "Bizimle bir alışverişi yok. Biz onunla herhangi bir pazarlık yapmadık. Ama Türkiye'de terörün bitmesi konusunda Öcalan kritik bir rol oynuyor. Bu rolünde başarılı olursa, Türkiye çok önemli bir meseleyi çözmüş olacak. Sabırlıyız. Bu işe bağcıyı dövmek için çıkmadık. Üzüm yemek istiyoruz. Çekilme süreci bitmedi. Başbakanımız doğru söylüyor. Nefes alışlarının bile hesabının yapıldığı nerede ne kadar insanın çıktığını bilebilecek bir istihbarat gücümüz var. Yüzde 20 demişse Başbakanımız öpsünler başına koysunlar. Yüzde 80'nin hala çıkmadığı, belki hemen çıkabileceği, belli yerlerde beklenildiği toplanıldığı bütün bunların bilgisi de var bizde. Çıkma iradesinde bir geciktirmeye yönelik oluşumun varlığını da hepimiz bilmeliyiz. Bunun nedenlerinden biri Öcalan'a karşı bir tavır içerisindeler, iki hükümetin belli konularda belki bir yol açmasını veya hiç yapılmayacak bir takım söylemlerde bulunmasını istiyorlar. Hayır bizim böyle bir niyetimiz yok. Demokratikleşme adına çok önceden attığımız, atmayı planladığımız adımlardır" şeklinde konuştu.

"AFFI DÜŞÜNMÜYORUZ"

Genel af olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine Arınç şöyle konuştu: "Hiç birimiz, hükümet üyesi olarak, Başbakanımız olarak affı düşünmüyoruz. Gündemimizde af yok. Rahatlıkla ve samimiyetle söyleyebilirim. İkincisi bu sürecin başından itibaren ne Öcalan ne de Öcalan ile bağlantı kuranlar da affı söylememişlerdir. Geçmişte söylemişlerdir. Ama af artık bu süreç içerisinde kesinlikle gündeme gelmemektedir."

Demokratikleşme paketinde Ruhban Okulu'na yönelik bazı hazırlıkların da olduğunu söyleyen Arınç, hükümet olarak olumlu yaklaşım içerinde olduklarını dile getirdi.

"KÜRT KONFERANSI’NA CHP’DEN KATILIM OLACAĞI SÖYLENİYOR"

Erbil'de yapılacak olan Kürt Konferansı'nı değerlendiren Arınç, "Bu konferans, Öcalan'ın da istekleri arasında. Zannediyorum 4 tane konferans toplanması talimatını vermişti. Biz, bu konferansa ne parti olarak, ne hükümet olarak katılmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi’nden katılım olacağı söyleniyor. Ona bir şey diyemem. Konferansa, çok renkli, fikir ve siyaset olsun demenin dışında başka unsurların da katılacağı bir toplantı halinde geldi. Biz üşüdük. Üşüdüğümüz için biz Ak Parti olarak bu konuda kesinlikle kimsenin katılacağını düşünmüyoruz. Katılmasını da arzu etmiyoruz " ifadelerine yer verdi.

"KERKÜK ‘Ü ZİYARET EDEMEDİLER "

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretine de değinen Arınç, “Gitmesi açısından olumlu bakabiliriz. Gidiyor da ne yapıyor? Niçin gidiyor? Kimlerle görüşüyor? Bunları görmemiz lazım. Irak güvenli olmayan bir ülke. Dışişleri Bakanlığımız istihbarat olarak gidilmemesi gerektiğini güvenliğin olmadığını söyledi. Ama onlar kahramanlık tasladılar. Gittiler ama yeşil bölgenin dışına çıkamadılar. Kerkük’ü ziyaret edemediler" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun Malik’i ile görüştüğünü belirten Arınç, Malik’i ile Türkiye ilişkilerini iyileştirmeye yönelik görüşmeleri halinde bunun takdir edileceğini, Ancak Irak ile ilgili ortada somut bir netice görmediğini dile getirdi.

"YENİ BİR TEZKEREYİ GÜCÜMÜZ YETERSE BİZ ÇIKARIRIZ"

Başabakan Yardımcısı Bülent Arınç, İngiltere, Fransa, ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye’ye müdahaleyi gündeme getirdiklerini kaydetti. Arınç, "Yeni bir tezkere gerekirse, o zaman CHP karşı çıkar. MHP’de umarım karşı çıkar. Çünkü ağızlarının çalımına bakarsak onlar da böyle bir operasyonun içerisinde Türkiye’nin yer almasını istemiyor olabilirler. Gücümüz yeterse biz çıkarırız. Böyle bir koalisyonun içerisinde yer alırız" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, Türkiye’nin Suriye politikasına ilişkin olarak şöyle konuştu: "İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri başı çekmek suretiyle böyle bir organizasyonu müdahaleyi gündeme getirdiler. Bu açıklama bence olumludur. Ve Obama’nın gerçek düşüncelerini aksettirdiğini de zannediyorum. Yani bir koalisyon olursa Güvenlik Konseyi’nin dışında, dışişleri bakanımız Türkiye’nin de bunun içerisinde yer alabileceğini söyledi. Bu 3-4 ülkeli bir koalisyon olmaz. Nereden baksanız 20-25 ülkeli bir koalisyon olur. Bu koalisyonun içerisinde, Türkiye yine hem bir görev olarak hem de insani amaçlarla bu katliamın sona ermesi için yer alır. Şüphesiz buna meclisin karar vermesi gerekir. Bunun için de elimizde bir tezkere var. Yeni bir tezkere gerekirse, o zaman CHP karşı çıkar. MHP’de umarım karşı çıkar. Çünkü ağızlarının çalımına bakarsak onlar da böyle bir operasyonun içerisinde Türkiye’nin yer almasını istemiyor olabilirler. Gücümüz yeterse biz çıkarırız. Böyle bir koalisyonun içerisinde yer alırız."

PKK’NIN ELİNDE KİMYASAL SİLAH YOK

PKK’nın elinde kimyasal silah olmadığını söyleyen Arınç, "Hayır yok. Böyle bir istihbarat yok. Bence bu biraz propaganda amaçlı veya dezenformasyon amaçlı. Biz kimin elinde az çok ne olduğunu biliyoruz" dedi.

HAYVANLAR BİLE AĞLAR

Başbakan’ın geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında duygulanarak göz yaşı dökmesinin insani bir durum olduğunu söyleyen Arınç, "Bilirim ki hayvanlar bile ağlar. Çok tabii şeyler bunlar. En çok bana söylendiği için ben bu işin mağduruyum. Yapmacık değil duygusal bir insanım. Başbakanımız daha metin bir insan, daha cesur, ağlamamak için kendisini belki de zorlayan bir insan. Ben basit olaylar karşısında bile zaman zaman duygulanabiliyorum. Bundan dolayı yerli yersiz bazen de şikayetçiyim. Ama bu yapay olamaz. Hiç ağlamam diyen bir insana acırım. Sen de hiç mi merhamet yok?" diye konuştu.

MAVİ MARMARA TAZMİNAT KONUSUNDA HENÜZ ANLAŞMADIK

Mavi Marmara olayının haksız bir fiil olduğunu belirten Arınç, "Biz kendileri ile tazminat konusunda henüz anlaşmadık. Buna uygun bir tazminatı biz ancak konuşabiliriz. İrtibatı kesmiş değiliz. Bu işin sonuçlanmasını istiyorum. Böylece diplomatik ilişkiler de normalleşecek. Süreç devam ediyor" dedi.

Ak Parti’yi kapatma davasını değerlendiren Arınç, "Önümüzde uzun bir süreç var. Beğenmediğimiz noktaları temyiz etme hakkımız var" dedi.

Önümüzdeki seçimlerde başörtülü milletvekili olup olmayacağı konusunda ise henüz bu konuda yerleşmiş bir beraberlik olmadığını, yapılacak düzenlemelerle bunun mümkün olabileceğini ifade etti. Arınç, yapılacak düzenlemelerle 2015 yılından önce, başörtüsü kullanmak isteyen milletvekillerinin başörtüsünü kullanabileceğini söyledi.

YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Arınç, yeni Anayasa değişikliğinin seçimden önce TBMM’den geçip geçmeyeceğine ilişkin olarak şunları kaydetti; "Anayasa değişikliği süreci çok uzadı. Süheyl Batum’un oradan alınıp yerine başkasının verilmesidir. İnanınız bunun psikolojik etkisi kadar, bir yol açıcılığı da olacaktır. Çünkü o şahsın oradaki tek görevi kendi partisinden iki kişiye rağmen süreci çıkmaza sokmaktır. Sayın Kılıçdaroğlu yeni Anayasa konusunda samimi çabalarını halka göstermek istiyorsa, başka önemli görevler versin."

2015 SEÇİMLERİNDE BİZ OLMAYACAĞIZ

2015 seçimlerinde aday olmayacağını söyleyen Arınç, "2015 seçimlerinde biz olmayacağız. Belediye ve milletvekili seçimlerinde böyle düşünüyorum. Bunun çok doğru olduğuna inanıyorum. Sayın Başbakanımızın bu üç dönem kuralının her parti için keşke geçerli olması gerektiğinin düşünüyorum. Ama maalesef benden başka da kimse, bir 30 sene daha olsa fena olmaz diyecek noktada. Kendi, nefsimde artık bu kadar yeter benim için" dedi.

ADI ÇARKÇI KEMAL’E ÇIKMIŞ

Bekir Bozdağ’a karşı yapılan yumruklu saldırıyı ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının yerinde olduğu belirten Arınç, "Hep doğruları söylesin. Siyasetçiye sahip çıksın. Adı çarkçı Kemal’e çıkmış bir adamın bundan hükümet sözcüsü olamaz demesini ben hazmedemem. Nasıl genel başkan olduğunu da biliyoruz. Söyletmesin beni. Benden hükümet sözcüsü de olur, meclis başkanı da olur. Genel başkan da olur. Her şey olur. Ama kendisinden bugüne kadar hiçbir şey olmadı" diye konuştu. (DHA)

en son haber

En Çok Aranan Haberler