Arınç açıkladı: Basın Yayın Enformasyon’a yeni düzenleme geliyor

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, basın yayın kanununda yeni düzenlemelerin yapılacağını belirterek, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün kadro, görev alanı bakımından değişeceğini söyledi.

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği iftar programına katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, basın, RTÜK ve internet medyasıyla ilgili kanun çalışmalarının meclisin açılmasıyla başlayacağını söyledi. Birkaç gün içinde Basın Yayın Enformasyon kanununda Kanun Hükmünde Kararname ile bu kurumun etkinliğini artıracaklarına değinen Arınç, “Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nü kadro ve görev alanı bakımından Türkiye’deki ve dünyadaki irtibat ve haberleşmelerini daha üst düzeye çıkarılması için Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne çok daha özel görevler üstlenecek.” dedi. Basın kartlarının uygulanması, basın mensuplarının özlük hakları ile gri pasaportlarda çalışmaların devam edeceğini söyleyen Arınç, eğitim seminerleri, şuralar ve forumların devam edeceğini kaydetti.

"SOMALİ’YE YARDIM 500 MİLYON TL’Yİ BULACAK"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, konuşmasında Somali, Suriye ve Libya, terörle mücadele konularına da değindi. Türkiye’nin dünyada mazlum insanlara her zaman yardımcı olduğunu belirten Arınç, Türk devletinin ve vatandaşlarının Somali’ye yaptığı yardımların iftihar edilecek bir durum olduğunun altını çizdi. Arınç, toplanan yardımların yarınki Kadir Gecesi ve Bayram sabahında toplanacak paralarla 500 milyon TL’yi bulacağını umut ettiğini söyledi. Türkiye’nin yaptığı yardımların dünyada yapılan yardımlardan çok fazla olduğunun altını çizen Arınç, bu yardımlarda kağıt toplayandan oyuncağını paylaşana, kumbarasındaki parasını verenden kolundaki bileziklerini gönderene kadar herkesin katkısı olduğunu vurguladı.

Libya ve Suriye’de yaşanan ölümlere de değinen Arınç, “Bu ayların içinde ne yazık ki acı olayları yaşıyoruz. Libya dost ve kardeş bir ülkedir. İsteriz ki halkın kendi yönetimi barışçıl yöntemlerle kurulsun. Ölümler olmasın, o ülkenin tabi varlıkları perişan edilmesin. Bir devrin bitmekte olduğunu yeni bir devrin başlamakta olduğunu görüyoruz. Keşke barışçıl yöntemlerle, kan dökülmeden, halkın taleplerine bu kadar yabancı dış güçler karışmadan gerçekleşebilseydi. Huzur ve güvenlik içerisinde ekonomisi gelişmiş bir ülke olmasını diliyoruz. Suriye’deki olaylar da üzüntü verici. Geçmişten bu yana ilişkiler ne olursa olsun, bu her zaman dostluğu ve kardeşliği gerektirmiştir. Ölümlerin, çatışmaların silah gücüyle insanların hayatına son verildiğinin acı görüntülerini görüyoruz. Aynı düşüncemizi her zaman paylaşıyoruz. Her zaman huzur ve güvenlik olmalı, toprak bütünlüğü olmalı, halkın istekleri demokratik yollarla olmalı. Silah, şiddet olmamalı. Bir ramazan ayında şehirlerin tanklarla kuşatılması, denizden bombalanması yüreklerimizi dağladı.” dedi.

"TERÖRLE MÜCADELEMİZ SÜRECEK"

Türkiye’de sürdürülen terörle mücadelenin devam edeceğini kaydeden Arınç, terörle mücadelede ortak platformun inancına işaret etti. Herkesin düşüncesini her zaman her yerde fazlasıyla söyleyebildiğine dikkat çeken Arınç, “Ağzına geleni söyleyebiliyorlar. Hakaret olursa da söylüyorlar. Her şeye müsamaha gösteren yasa çerçevesinde dur denilebilen demokratik bir ülkeyiz. Kimse kendi kimliğini dilini konuşmaktan men edilmiyor. Buna rağmen ayrılıkçı terör örgütü sebepsiz kan dökmeye devam ediyor. Terörle mücadele de devam edecek, milli birlik ve beraberlik projesi de devam edecek. Yaptıklarımız devam ediyor, yapacaklarımız da var. Siyasetin de demokrasinin de kalbi meclisimizdir. Bize ne kadar nefret veren düşünceler de olsa kürsü platformunun iyi bir şekilde kullanılması gerekir. Demokrasi ve özgürlüklerden bir milim sapmadan terörle mücadele yöntemlerinden de vazgeçmeden devam edeceğiz. Hedefi amacı ne olursa olsun, terörün üstesinden geleceğiz. Hiçbir zaman meşru ve makul görmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

Gazetecilerin cezaevinde olmasıyla ilgili konuya da değinen Arınç, “Biz gazetecilerin mesleklerini ifa ederken hiçbir şekilde baskıyla karşılaşmamasını dileriz. Gazeteci sıfatıyla yasaların suç saydığı fiillerin işlenmesi kaydıyla kanunlarla cezası bellidir. Birkaç örneği göstererek, bütün gazetecileri cezaevinde göstermek doğru değil. Gazeteci sıfatını kullananların Terörle Mücadele Kanunu’nda yargılandığını biliyoruz. Bunlar bir terör örgütünü yapmakta, eylemlerine katılmakta, lojistik destek sağlamak gibi maddelerden mahkum olmuşlardır. Bu maddeleri kaldırılmasını istiyorlarsa, hiç gizlemeye saklamaya gerek yok. Ama hem gazeteciler içeride olduğu için şikayetini yapacağız hem de Terörle Mücadele Kanunu’nda iki satır laf söylemeyeceğiz. Bugün tutukluluklarının üzüldüğüm birkaç arkadaşım var. İnşallah en kısa zamanda tahliye olurlar. İkisi hakkında iddianame bile tanzim edilmedi. Terörle Mücadele Kanunu’nda mücadele edelim hem de propagandasını yapalım. Bu nasıl olacak?” diye konuştu.
Arınç, "Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılmasıyla herkesin ağzına geleni söylemesi, istediğini yazması… Ama bunu yazmadıkça sadece topu taca atmanın kimseye faydası yok. Sözüm meclisten dışarı.” dedi.

İftar yemeğine katılan Somali’nin Ankara Büyükelçisi Abdulkadir Muhammed Nur da Somali’nin yaşadığı duruma Türk devleti ve insanından çok büyük bir yardım gördüklerini belirterek, “Kendi insanım ve ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum. Türk devleti ve insanına gösterdiği kardeşlik için sonsuz teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya da basın çalışanlarının her zaman yanında olmaya gayret ettiklerini belirterek, Türk ve dünya medyasıyla yakın ilişkilerini güçlendirdiklerini söyledi. İftar yemeğinde Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü personelinin kendi arasında topladığı parayı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Somali Büyükelçisine teslim etti.