Arınç: Anadilde Savunma Düzenlemesinin Açlık Greviyle Ilgisi Yok

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, anadilde savunma hakkı konusunda yaptıkları düzenlemenin, cezaevlerinde devam eden açlık grevleriyle ilgisi olmadığını, konuya insani boyuttan yaklaştıklarını açıkladı.

Bursa'da düzenlenen 27. Reform İzlemi Grubu Toplantısı ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile önceki gün yaptığı görüşmeyi ve açlık grevlerinin sona erdirilmesi için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Anadilde savunma konusunun, birilerinin anladığı gibi sadece anadilde savunma hakkı olmadığına dikkat çeken Arınç, şöyle konuştu: “Bir insan, kendi ana dilini, meramını ifade edecek biçimde daha iyi konuşuyorsa, yargılamalar sırasında savunmasını o dilde yapmak isteyebilir. Bu CMK'nin 202'nci maddesidir. Bunun son fıkra ilavesiyle karşımıza gelecek olan şudur; esas hakkında mütalaa verildikten sonra sanık, 'ben savunmamı şu dilde yapmak istiyorum' derse, hakim tarafından bu imkan tanınacaktır. Biz bunu, savunma hakkının kutsallığı açısından çok önemli görüyoruz. Bununla ilgili süreç Bakanlar Kurulu metnine dönüşmesi konuşulmuştur, imzalar devam etmektedir.”

Bakanlar Kurulu gündeminde olan düzenlemenin, cezaevindeki açlık grevleriyle ilgisinin bulunmadığına vurgu yapan Bülent Arınç, “60 gündür bazı siyasi tutuklular, bir takım isteklerde bulundular. Onlar bunu istiyor diye bu düzenlemeyi yapmıyoruz. Sayın Başbakanımız, 30 Eylül’deki kongrede siyasi vizyon adıyla herkese dağıtılan belgede, bu savunma hakkına katkı konulacağını ifade etmişti. Grev yapılsın yapılmasın, bunu bir insan hakkı olarak gördük ve değişiklik yaptık.” diye konuştu.

Arınç, ‘Açlık grevlerinin bitirilmesi noktasında nasıl çaba gösteriyorsunuz’ şeklindeki bir soruya karşılık olarak, “Bu grevlerin bitmesi gerektiğini, kendileriyle ya da cezaeviyle ilgili talepte bulunmadıklarını, savunma hakkı gibi konuları dile getirdiklerini ifade etmiştim. Bir talep siyasi olabilir ya da olmayabilir ama her talebin hükümetimiz tarafından dikkate alınacağını ifade etmiştim. Bu haklar verilene kadar açlık grevine devam edeceğiz demenin hiçbir ahlaki, mantıki gerekçesi yoktur. Biz hiç kimseyi reddetmek inkar etmek politikasını gütmedik. Olabilirliği konusunda hükümet değerlendirmesini yapar. Lütfen bu açlık grevlerine son verin. Vücut bütünlüğünüz ve hayati tehlikeniz bizim için çok önemlidir, demiştik. Ancak ne var ki açlık grevinden vazgeçirmek yerine yeni bazı kişilerin greve başlamaları bizleri üzmüştür.” ifadelerini kullandı.

"AHMET TÜRK VE DEMİRTAŞ İLE GÖRÜŞTÜM"

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk’ten gelen talep üzerine bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydeden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şu bilgileri verdi: “Görüşmede düşüncelerimi söyledim. Bizi anlayışla karşıladıklarını ifade ettiler. Onlar da çaba içinde, açlık grevini bitirmek istiyorlar. Cezaevlerinde ilk başlayanlar vazgeçsin, sizin yerinize biz başlayalım diye teklifte bulunduklarını ifade ettiler. Ben inanıyorum ki o arkadaşlarımızın da samimi gayretleri ile bir sonuca ulaşacağız. 60’ıncı günden sonra greve devam etmek isteyenlerin vücut bütünlüğünde tehlikeler meydana gelebilir. Biz bunu istemiyoruz. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını kendisine ilke edinmiş bir devletin, açlık grevini devam ettirilmesini istemesi düşünülemez. Umarım ki sona erer. Sorunları biliyoruz. Demokratikleşme konusunda adım atacağımızı bütün Türkiye’nin bildiğini biliyoruz.”

"TBMM’Yİ BOYKOT, ÇALIŞMALARI ENGELLEMEZ"

BDP’li milletvekillerinin, TBMM çalışmalarını boykot edeceğinin hatırlatılması üzerine ise Bülent Arınç, şunları söyledi: “Kendi düşünceleridir. Biz parlamentonun esas olduğuna inanıyoruz. Seçilerek gelen milletvekillerinin parlamento çalışmalarını boykot etmesi anlaşılır bir şey değil. Onlar da geçici bir süre yapacaklarını söylüyorlar. Komisyonlara katılmayacaklarını söylüyorlar. Bu, parlamentonun çalışmalarını aksatmaz.