Arınç: Anayasa'nın Akordu Kalmamış, Ben Yeni Anayasa Konusunda Iyimserim

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarından ümitli olduğunu söyledi. Arınç, “Ben iyimserim. İyimserliğimizi biraz fazla bulanlar olabilir, onların da susması lazım. Onların da destek olması lazım. Bunu başaramazsak bu anayasaya devam etmek zorunda kalacağız. Bu anayasayla da devam etmek çok zor. 180 maddesi geçicici madde, yarısına yakını değişmiş, akordu kalmamış, ahengi bozulmuş." dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi'nin 'Siyaset Okulu-Bursa' programına katılan Arınç, yeni anayasa çalışmalarından umutlu olduğunu söyledi. Bir katılımcının 'Bu Meclis yeni anayasayı yapabilecek mi?' yönündeki soruyu cevaplandıran Arınç, Türkiye'nin ilk kez sivil anayasa yapma şansını yakaladığını dile getirdi. Arınç şunları kaydetti: "En azından yeni anayasa konusunda iyimserim. Ümitli olmamız lazım. Kemal Burkay bir şiirinde ‘Bazen iklim değişir, Akdeniz olur’ diyor. Şu anki şartlarda çalışmaların biraz ağır gittiğini söyleyebiliriz. Ama siyasetin doğasında var bu. Meclis başkanımız ve bizler de yeni anayasa yazım heyetinin görevini iyi yaptığını düşünüyoruz. Oradaki arkadaşlarımızın başarılı olmasını diliyoruz. Bu ilk defa yapılacak. Bu konuda hepimiz ümitli olmalıyız, sürece destek vermemiz lazım. Bu heyet, ülke genelinde toplantılar yaptı."

Türkiye'nin 1920’den bu yana ilk kez 1921 anayasası ile karşılaştığının altını çizen Arınç, 1924 Anayasası'nın çok yerli ve yerinde olduğunu kaydetti. Anayasaları günlük düşünmemek gerektiğini vurgulayan Arınç, "Anayasalar, bir mutabakat belgesidir. Yurttaşlarımızın ‘Benim anayasam dediği’ bir mutabakattır. 1961’de 1924 Anayasası gitti. 1980’de anayasa komisyonunda bir milletvekilleri vardı, bir de askerler vardı. Meclis'ten çıkan komisyon kararı askerlerin önüne geliyordu. Onun metni esas alınıyordu. Yüzde 86 temsiliyet oranına sahibiz. İlk defa Meclis yeni anayasa çıkarmak için kararlı. Her partiden eşit sayıda vekil var. İyimserliğimizi biraz fazla bulanlar olabilir, onların da susması lazım. Onların da destek olması lazım. Bunu başaramazsak bu anayasaya devam etmek zorunda kalacağız. Bu anayasayla da devam etmek çok zor. 180 maddesi geçicici madde, yarısına yakını değişmiş, akordu kalmamış, ahengi bozulmuş. Maddelerini anlamak için herkesin yorum yaptığı anayasayla daha fazla gitmemiz mümkün değil. Ben iyimserim. Bu anayasa konusu çok önemli. Bu konuda destek olmalıyız." diye konuştu.

SİYASETTE ÜSLUP KÖTÜ

Bir katılımcının 'Siyasetteki üslup sizi rahatsız ediyor mu?' yönündeki soruyu da cevaplandıran Arınç, siyasetçinin konuşmasına özen göstermesi gerektiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Arınç şunları kaydetti: "Birbirini yok sayacak, birbirine hakaret, sözler sarf eden siyasetçileri duymak çok kötü. Bir şeye dikkat etmeliyiz. Mesela bağıran ve çağıran milletvekillerini bilirim. Sesini yükseltme sözünü yükselt. Toprağı işleyen sağanak halde yağan yağmur değil, çiselti halinde yağan yağmurdur. Bağıran gürleyenler var. Bu kadar bağıranlar siyasette uzun süre olmaz. Sepetin içinde çok hatırladığım insanlar var. Arkası sıvazlanmıştır. Ağzımızdan çıkan söz ağzımızdan çıktıktan sonra onun eseri oluruz. Tutanakları geçen her söz benimdir. Benden duymadığınız şeyi bana yakıştırmayın. Bunun için bağırmaya gerek yok. Üslupsuzluk siyasette itibar kaybettiriyor. Türkiye’de siyasetin itibar kaybetmesinde üslupsuzluk etkilidir.