Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Fethiye’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe örgütünün açılışı nedeniyle çıkan olayları ve muhalefet partilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) olağanüstü toplanması önerilerini değerlendirdi.Seçim çalışmaları kapsamında Bilecik’e giderken Yüksek Hızlı Tren ile (YHT) geldiği Eskişehir Tren Garı’nın VİP Salonu’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Fethiye’de HDP’ye yapılan saldırıyı “barbarlık” olarak nitelendirdi. Yüksek Seçim Kurulu’nun HDP’nin seçimlere girmesine izin tanıdığını hatırlatan Arınç, “Maalesef son zamanlarda Fethiye’de ama daha önce bildiğim kadarıyla İzmir’in bir ilçesindeydi. Başka bir ilçede de yaşanmış olabilir. Son günlerde bu olay yoğunluk kazandı. Halkların Demokrasi Partisi, bildiğiniz gibi BDP’den farklı olarak özellikle Orta Batı Anadolu ve Karadeniz’de örgütlenerek aday gösteren bir parti. Yüksek Seçim Kurulu bu partinin seçimlere katılmasına imkan ve izin tanıdı. Bu yapılan hareketi bir barbarlık olarak görüyorum. HDP olsun, başka bir siyasi parti olsun, ismi hiç önemli değil. Siyaset yapma özgürlüğü bulunan herkesin başı dik, alnı açık Türkiye’nin her yerinde, 780 bin kilometrenin her karışında siyaset yapma hakkı vardır. Bu hakkı engellemeye çalışmak Anayasa’yı ihlal etmek demektir. Bu hakkı engellemek ve bu kişilerin özgürlüklerini kısıtlamak ceza kanunlarına göre de suçtur. Bırakınız Anayasayı, ceza kanunlarını ama evrensel hukuk prensipleri, Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi bize siyaset yapma hakkını engelleme fırsatını vermiyor. Dolayısıyla hangi siyasi görüşten olursa olsun Türkiye’de insanlar siyaset yapmalıdır” dedi.“HER DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ SİYASET ALANINI GENİŞLETMEK VE GÜÇLENDİRMEK İÇİNDİR”Arınç, siyaset alanını genişletmek ve güçlendirmek için çalışmalar yaptıklarını aktararak, “Biz siyaset alanını genişletmeliyiz. Siyasete müdahale etmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Siyaseti güçlü kılmalıyız. Yaptığımız bütün demokratik çalışmalar artık paketlerin sayısını söylemiyorum. Her demokratikleşme paketi siyaset alanını genişletmek ve güçlendirmek içindir. Meclisin son çalışma gününde, yani 1 Mart itibarıyla ara vermeden biz 20-25 maddelik demokratikleşme paketi çıkardık. Siyasi partilerin daha kolay kurulabilmesini, ilçe ve belde sayılarını daha da düşürdük. Herkesin siyaset yapma hakkını verdik. Partilere üye olma şartlarını kolaylaştırdık. Partilerin farklı dillerde propaganda yapabileceği kuralları getirdik” diye konuştu.“BİR PARTİNİN TABELASINI ZORLA İNDİRME, YERE ATIP PARÇALAMA HAKLARI YOKTUR”Hiç kimsenin bir partinin tabelasını zorla indirme ve parçalama hakkının olmadığını belirterek, Fethiye’deki sorumlularla ilgili gerekli soruşturmaların yapılmasını gerektiğini ifade eden Arınç, “Özellikle belediye imkanlarıyla zannediyorum Fethiye’de çünkü itfaiye aracı bildiğim kadarıyla belediyeye aittir. Oradaki yerel yöneticilerin de ister kaymakam olsun, ister emniyet müdürü olsun, ister belediye başkanı olsun, ister belediye görevlileri olsun, bir partinin tabelasını zorla indirme, yere atıp parçalama hakları yoktur. Bu resmen suçtur. Bu suçu kim işlediyse şüphesiz Bakanlığımız onlarla ilgili de bir soruşturma yapmalıdır. HDP ya da “x” partisi Türkiye’nin her yerinde teşkilat kurabilir. Her yerinde aday gösterebilir. Her yerinde seçime katılabilir. Her yerinde propaganda yapabilir. Bunu engellemek, bunun önüne geçmek elbette bir Anayasa’yı ihlal suçudur. Buna hiç kimsenin izin vermemesi gerekir” şeklinde konuştu.“SEÇİMLERE YÖNELİK SİYASİ BİR PROVOKASYONDUR”Olayla ilgili, “Bu zannediyorum ki seçimlere yönelik siyasi bir provokasyondur” diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:“Sonra bu ne kadar garabettir ki, Barış ve Demokrasi Partisi'nin her yerde kurulu, tabelası var. Gerekiyorsa seçimlere giriyor. Onlara karşı gösterilmeyen bu tepki, onların kardeşi olan başka bir partiye gösteriliyor. Bu zannediyorum ki seçimlere yönelik siyasi bir provokasyondur. Başka bir zamanda olsa gösterilmeyecek tepkilerin seçime katılırken gösteriliyor olmasını konjonktürel buluyorum. Ne kadar haksız buluyorsam o kadar da konjonktürel buluyorum. Ben bu olayları fevkalade derin bir üzüntüyle izliyorum. İsmi geçtiği için söylüyorum ama tekrar etmeyeceğim. Her siyasi partinin Türkiye’nin her yerinde siyaset yapma hakkı vardır. Bunu engellemek, bunun önüne geçmek hiçbir resmi kurumun da işi değildir, hiçbir yurttaşımızın da görevi değildir. Dolayısıyla bu bir barbarlıksa bunu işleyen insanlar da adalet karşısında hesaplarını mutlaka vermelidir.”“TOPLANTIYI TALEP EDENLER MUHALEFET PARTİLERİ, 184’Ü BULACAK OLANLAR DA ONLARDIR”Arınç, bir gazetecinin, “Muhalefetin Meclis'i olağanüstü toplaması konusunda bir değerlendirmeniz olacak mı?” sorusuna ise, “Resmen talep ettiler mi bilmiyorum ama dün CHP’nin bir açıklaması oldu. Meclis Başkanlığına dilekçe verilmiş bildiğim kadarıyla. Bu bir Anayasal haktır. Meclis iç tüzüğü de bunu rahatlıkla karşılayabiliyor. Söyleyeceğim şey şudur. Ben 20 yıldır parlamentodayım, her dönemi gördüm. Eğer 184 kişiyle Meclisin açılması mümkün olabilirse önce şuradan başlayayım. Meclis olağanüstü toplantıya çağırabilir ara verme veya tatil süresi içerisinde. Meclis başkanı galiba 7 gün içerisinde bu talebi karşılamak durundadır. Benim Meclis başkanlığı dönemimde de olduğu için biliyorum. O toplanma günü belirlenir, milletvekillerine haber verilir ama toplantının yapılabilmesi için yoklama yapılır ve en az 184 kişiyle Meclis toplantıya başlayabilir. Eğer dünkü konuşmalar gerçekse CHP’nin, artı MHP’nin, artı BDP’nin, artı AK Parti’den ayrılıp bağımsız olan milletvekilleri de katılacaklarını söylüyorlarsa esasen toplanmamak için bir sebep yok. Toplantıyı talep edenler muhalefet partileri, 184’ü bulacak olanlar da onlardır. Görülüyor ki eğer söylenenler doğruysa Meclisin 184’ten fazla milletvekiliyle toplanması ve o günkü gündemini takip etmesi mümkün olabilecek. Burada AK Parti’ye düşebilecek bir görev olduğunu zannetmiyorum. İsteyen muhalefettir, katılacağız diyen muhalefettir o zaman toplantı yapılır ve gündeminde ne varsa onu o gün görüşür, toplantıyı kapatabilir” yanıtını verdi.Açıklamalarının ardından Arınç, seçim çalışmaları kapsamında kara yoluyla Bilecik'e gitti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz