Arınç, “muhtıra” Kelimesine Açıklık Getirdi (1)

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in teröre karşı hazırladığı 11 maddelik Teröre Karşı Ulusal Mutabakat Metni'yle ilgili söylediği “muhtıra” ifadesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Arınç, “Muhtıra kelimesi zihinlere öyle bir yerleşmiş ki, askeri anlamında verilen muhtıralar veya siyasi anlamda verilen muhtıralar bizimkiler hazır ola geçmek durumunda kendilerini mecbur hissettiler. Bu bir cehalettir ve bu cehaleti deşifre etmek istiyorum” dedi.

AK Pati Genel Merkezi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına katılan ve Kocatepe Camisi’nde şehit cenazesine gitme üzere toplantıdan ayrılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin Bakanlar Kurulu Toplantısı’ndan sonra yaptığı açıklamanın bir tartışma yaptığını ve kendisinin yaptığı açıklamada muhtıra kelimesinin tepki çektiğini sorması üzerine Arınç, Pazartesi Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklama yaptığı sırada TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in mutabakat metninden bahsedildiğini ve bu konuda gazetecilerin görüş istediğini hatırlattı. Kendisinin yaptığı açıklamaların ardından bu konu üzerinde cehalet kokan bazı açıklamaların yapıldığını ve yanlış anlaşılmaların ortaya konulduğunu söyledi. Yapılan açıklamalar üzerine bir açıklama yapma gereği duyduğunu ifade eden Arınç, “O günkü konuşmama tekrar dikkat ettim. Sizler de herhalde canlı yayından ve ajans metinlerinden dikkatle bunu okumuşsunuzdur. Ben Türkçe'yi 25-30 kelime ile konuşan bir insan değilim. Benim konuşmamı beğenenler bana derki, bu adam 5-10 bin kelime ile konuşuyor. Aslı olan da budur. Türkçe o kadar zengin bir dildir ki, bazen eş anlamlı kelimeler vardır, bazen de bugüne kadar pek çok konuşulmamış ama Türkçe içerisinde yer almış kelimeler vardır. O günkü açıklamama dikkat ettim. Sayın TBMM Başkanının kendisini mutabakat açıklaması diye ortaya koyduğu konuya bildiri diye bir cevap vermişim. Açıklama diye bir cevap vermişim, mutabakat metni demişim ve bir kelimeyle de muhtıra demişim” dedi.

Türkiye’de muhtıra dendiği zaman hemen AK Parti öncesinde askerlerin hükümete karşı verdiği yazılı metinlerin akla geldiğini söyleyen Arınç, “Rus bilginin Pavlov, Şartlı Refleks düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu göstermek iste Türkiye’de yaşadığımız bu olayı örnek gösterirdi. Çünkü benim o kadar kelime içerisinde bir defada muhtıra kelimesini kullanmam adeta birilerine geçmişte yaşananları hatırlattı ve hemen bunun muhtıra olarak askeri anlamını ortaya koyacak açıklamalar yaptı. Adeta şu oldu… Şartlanmışlık o kadar kötü bir şey ki, benim muhtıra sözünü söylemem birilerini esas duruşa geçirdi. Türkiye’de bir kısım siyasetçiler, bir kısım gazeteciler muhtıra duyunca tüyleri diken diken oldu. Esas duruşa geçtiler ve sağa bakarak selam vermeye başladılar. Ben sivil anlamında muhtıradan başka kelimeleri de yanına koymak suretiyle bahsediyorum. Bu kelime zenginliğini akla getirmek varken, niçin bunun AK Parti dönemi öncesinde yaşanan 12 Mart ve bir başka zamandaki gibi Genelkurmay Başkanının veya kuvvet komutanlarının ayağını denk al hükümet, istifa et şeklindeki açıklamaları aklına geliyor. Türkiye artık demokratikleşti, bunun birde sivil anlamı olma gerekmez mi? Muhtıranın sivil anlamı hatırlatmak demektir. Nasıl bildiri Türkçe ise, nasıl açıklama Türkçe ise ve nasıl mutabakat metni Türkçe ise muhtırada hatırlatmak anlamında öyle bir Türkçedir. Zihinlere öyle bir yerleşmiş ki, askeri anlamında verilen muhtıralar veya siyasi anlamda verilen muhtıralar bizimkiler hazır ola geçmek durumunda kendilerini mecbur hissettiler. Bu bir cehalettir ve bu cehaleti deşifre etmek istiyorum” diye konuştu.