Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Abdullah Öcalan’ın gazetecilerle görüşme isteği ile ilgili net konuşarak, “Elimizdeki mevcut hukuki mevzuatta bu mümkün görünmemektedir. Bunun sorulması dahi caiz değildir” dedi.
Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Öcalan konusu Bakanlar Kurulu'nda konuşulacak konu değildir. Bakanımızla görüştüm. Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum bir hükümlünün, kimlerle, ne zaman, ne şekilde görüşeceği yönetmeliklerle belirlenmiştir. Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum bir hükümlünün, sıfatı böyle olduğu için söylüyorum, hukuken, Türkiye bir hukuk devletidir, kimlerle ne zaman ne şekilde görüşeceği yönetmeliklerle belirlenmiştir. Milletvekilleri görüşmek isterlerse Adalet Bakanımızın iznine bağlıdır, birinci derece yakınları görüşmek isterlerse bunun prosedürü de bellidir. Öcalan’ın ‘basınla toplantı yapmak istiyorum’ demesi onun arzusudur.
ÖCALAN'IN BASIN TOPLANTISI
'BU SORUYU SORMAK CAİZ DEĞİL'
Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği noktasına hiç sağa sola bakmaya gerek yok. Elimizdeki mevcut hukuki mevzuatta bu mümkün görünmemektedir. Daha önceki yönetmeliklere baktığınız zaman bir hükümlünün karşısına basın mensuplarını alıp da bulunduğu yerde bir basın toplantısı yapması hiçbir şekilde mümkün görülmemektedir. Bunun sorulması dahi caiz değildir.
'DE FAKTO YÖNETİMLERİ KABUL ETMEYİZ'
Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tehlikeye atacak gelişmelere göz yummamız Türkiye’den beklenemez. Bu gelişmelerin sınır aşan nitelik kazanması ve vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaşması da asla kabul edilemez. Suriye’de herhangi bir etnik ya da mezhebi grup tarafından oluşturulacak de fakto yönetimlerini kabul etmeyeceğimizi bugüne kadar dile getirdik. Hangi etnik kökenden, din ve mezhepten olursa olsun tüm Suriyelileri kucaklayan meşru, demokratik ve anayasal eşitliğe dayalı bir sistemin kurulmasını arzuluyoruz. Bu anlayıştan hareketle Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda soruna bir an evvel siyasi bir çözüm bulunmasına yönelik çabalara destek veriyoruz. Siyasi alanda yürütülen bu çabalar sürerken, belirli bölgelerde emri vakiler yoluyla de fakto durumların yaratılmasının Suriye’nin birlik ve beraberliği üzerinde son derece olumsuz neticeler doğuracağı açıktır.
'ALEYHE DURUMA MÜSAADE ETMEYİZ'
Biz orada bir binanın üzerinden sallandırılan kendilerine göre bayrak kabul edilen bir işaretle böyle bir yönetimin kurulduğu veya kurulacağı anlamını çıkaramayız. Böylesine spontane gelişen olaylar karşısında aklı selimle hareket etmemiz gerekir. Dolayısıyla muhalefet ne derse desin, nasıl bir değerlendirme yaparsa yapsın hükümetimiz olayları büyük bir hassasiyetle takip etmektedir.”