Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dershanelerle ilgili taslakta okuma salonları ile etüt merkezlerinin kapatılmasının yer almadığını söyledi. Bakanlar Kurulu sonrası konuşan Arınç, "Dershanelerle ilgili bir konunun görüşüldüğü gerçektir. Ancak dershaneler için düşündüğümüzü; ne okuma salonları için ne etüt merkezleri için düşünüyoruz. Özel okullara dönüştürülmesi konusunda teşviklerimiz olacak. Bu eskiden beri var. En azından 2008'den beri bu konu görüşülüyor. Sayın Başbakanımız bu konuya yakından takip edenlere de açık yüreklilikle bunu söyledi. Belki açık liselere, açık ortaokullara dönüşecek bir sistem. Bütün bunlar en ince detaylara kadar görüşüldü, konuşuldu. Yüreğinizi soğutun. Başkası söyleyince dikkate almayın ama ben söylüyorum... İnşallah güzel bir sonuç olacak." değerlendirmesinde bulundu.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen Bakanlar Kurulu sona erdi. Saat 11.50'de başlayan toplantı yaklaşık 7 saat sürdü ve 19.10 gibi sona erdi. Toplantının sonunda Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç bir basın toplantısı düzenledi.Bülent Arınç, dershanelerle ilgili Bakanlar Kurulu'nda görüşülen kısmıyla ilgili şu bilgiyi verdi: "Milli Eğitim Bakanımız, Milli Eğitim Bakanlığı teşkilat şemasında yapılması düşünülen konuları ve dershanelerle ilgili konuları Bakanlar Kurulu'nda arkadaşlarımızı bilgilendirme noktasında bir sunum yaptı. Bu çalışmayı arkadaşlarımızın soruları önerileri, eleştirileri ile birlikte daha da zenginleştirerek özellikle dershaneler konusunda halka yanlış akseden bazı bilgilerin bulunması dikkate alınmak suretiyle halkımızın dershanelerde okuyan çocuklarımızın onların ailelerinin öğretmenlerin ve dershane yöneticilerinin de görüş ve düşüncelerine müracaat edilmek suretiyle paydaşlarla birlikte bu konunun tekrar ele alınmasının yararlı olacağı konusunda bir görüş birliğine vardık. Sayın bakan bu çalışmaları yaptıktan sonra bakanlar kurulumuza yeniden bir sunumda bulunacak."Bülent Arınç, ardından dershanelerle ilgili sorulara muhatap oldu. Arınç'a kendisine yöneltilen ilk soruya uzunca bir cevap verdi: "İş bütün boyutlarıyla birlikte tartışıldı. Biz bu konuda tarafgir hareket eden bir hükümet değiliz. Dershane gerçeğini biliyoruz. Binlerce öğrencimiz var, yüzlerce dershane var, öğretmenler var, çalışanlar var. Eğitime bir katkı olsun diye düşünülmüş, çocuklarımıza sınavlarında yardımcı olsun diye düşünülmüş ve iyi düşünülmüş. Kanun içerisinde de yeri var. Ancak elimizdeki yazılı metinler zannediyorum 1996-2003 arasındaki 7. kalkınma planında, 8. kalkınma planında 9. kalkınma planında dershanelerin süreç içerisinde özel okullara dönüştürülmesi ve eğitime kalite kazandırılması planlanmış. Bu kalkınma programları Meclis'te görüşülüp kabul eder, birkaç tanesinde ben de bulundum. O zaman itirazlar yapılmamış ve bugünlere kadar gelinmiş. Daha sonra hükümetimiz döneminde iki sebeple bu dershanelerin bir şekilde özel okullara dönüştürülmesinin doğru olacağı kararlaştırılmış. Bir: Bu hükümet 11 yıl içerisinde eğitime öyle bir güçlü destek verdi ki 7 yıldan beri Milli Savunma Bakanlığı bütçesi arkada Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini birinci sırada kabul eden bir hükümetiz. 7 katriyondan 47 katrilyona çıkarmışız. Eğitime yüzde yüz destek kampanyası ile kendi ilimi söyleyeyim Bursa'da hayırseverlerin eğitime kazandırdığı kulların mali tutarı 325 milyon lira. Bu eğitim öğretim yılı 2013-2014, konuşmalar yapmak için bir dosya hazırlattım kendime. Bazı yerlerde açılışlara gittim kendi torunumu okula götürdüm. Şu anda anaokulundan başlayarak lise sona kadar 16 milyon öğrencimiz var. Bu müthiş bir rakam. Avrupa'nın 4 ya da 5 ülkenin nüfusu kadar.16 milyona yakın öğrenci. Biz bugün 800 binden fazla öğretmenle 550 bin derslikle hizmet veriyoruz. Artık okullarımız çok fazla, sınıflarımız rahat ve geniş 30 öğrenciyi aşmamasına dikkat ediyoruz. Sadece hükümetimiz döneminde işe başlayan öğretmen sayısı 400 binden fazla. Tabletler vereceğiz akıllı tahtalar veriyoruz. Eğitim ekipmanlarını okul araç ve gereçlerini artırıyoruz. Eskiden dershanelere duyulan ihtiyaç eğitim sistemindeki aksaklıklar nedeniyle çocuklarımızın başarılı olamaması gerçeğiydi. Ama şimdi diyoruz ki eğitime şu kadar yatırım yaptık, artık yüzlerce binlerce öğretmenimiz var, derslerimiz var, özel dershanelerimiz özel okullarımız var, dershanelere artık ihtiyaç kalmamalı. Nitelikli eğitimi okullarımız vermeli. Artık ilave bir tedbire ihtiyaç kalmamalı. Bu suretle çocuklarımız ve onların aileleri bir takım masraflar yapmak külfetinden kurtulmalılar." Eğitime yaptıkları yatırımlara ilaveten geçtiğimiz yılda da 4+4+4 adlı yeni bir eğitim sistemine geçildiğini hatırlatan Bülent Arınç, "İlkokul, ortaokul ve lise. Dolayısıyla bu yeni eğitim sistemi ciddi bir şekilde uygulanırsa, ki uygulanacaktır mutlaka, yeni seçmeli dersler yeni ders programlarıyla öğrencilerimiz arasındaki kat sayı farklılıklarını da kaldırarak eşit ve rekabetçi bir noktaya gelmişsek dershaneler bir ihtiyaç olmaktan çıkmıştır diye düşünüyoruz. Bizim asıl teşvik etmek istediğimiz bir zamanlar kanunu çıkarıp da sayın Cumhurbaşkanı Necdet Sezer tarafından veto edilen konu şudur: Özel okulların teşvik edilmesi eğitimde bir özel bir anlayışın devletin kamu yükünü de üstünden alarak daha kaliteli eğitim vermesi konusuydu. Orada da binlerce okulumuz var on binlerce öğrencimiz var. Dolayısıyla bu dershaneler ellerindeki birikimlerini öğretmen eleman öğrenci bir okula dönüştürmek suretiyle artık devletin destekleyeceği bir alan bir eğitim faaliyeti yapabilirler. Bu bizce doğru bir karardır hükümetimizin kararı da budur. Ama bunun uygulanması noktasında dershanelere zarar vermemeliyiz öğrencileri mağdur etmemeliyiz. Dershanelerde çalışanların şikayetleri talepleri varsa dikkat etmeliyiz. Ve evet ben özel okula dönüşmek istiyorum ama devlet olarak bana ne sağlayacaksın diye sorulduğunda arsa teşvikinden vergi teşvikine kadar hatta kontenjanları boş kalırsa devlet adına o kontenjanlara masraf verilmesine kadar bir sürü tedbir almamız lazım. Bunlar yeterince anlaşılamadığı için veya biz anlatamadığımız için bugün basında da kamuoyunda da pek çok insan bir endişe içerisinde. Bu endişelerinde haksız değiller. En azından bir kısmında. Bir kısmında da taraflı maksatlı bir kampanya da yürütülüyor olabilir. Ama bu dershanelerde benim de çocuklarım okudu hatta ben özel bir öğretmene ders verdirirken daha sonra Maltepe Dershaneleri diye bir dershaneye gönderdim, zarar görmedim fayda gördüm. Bütün Türkiye içerisindeki dershanelerin de kendi alanlarında başarılı olduğunu söyleyebilirim. Ama bir masraf gerektiriyor, çocuklar okuldan farklı olarak niçin bir dershaneye gitme ihtiyacı duysunlar. Bu da bizim için önemli. Çocuk okulda işini bitiriyor ondan sonra dershaneye gidiyor. Eğer çocuklarımızı yarış atı gibi dershaneden dershaneye sınavdan sınava sürüklenmekten bu noktadan kurtarmamız lazım." şeklinde konuştu.Eğitimin devletin birinci işi olduğunu söyleyen Arınç, "Dolayısıyla bugün çok güzel bir görüşme yaptık. Milli Eğitim Bakanımızın hazırladığı taslak üzerinde bütün bakanlarımız kendi önerilerini getirdiler. Biz doğru olanı yaptık. Başbakanımız, Milli Eğitim Bakanımıza talimat verdi bu konuda kim ne söylüyorsa görüşeceksiniz. Kimin ne talebi varsa hükümet olarak karşılayıp karşılayamayacağımıza bakacaksınız ondan sona bir mutabakatla veya en azından kamuoyuna projemiz budur, teklifimiz budur diye net olarak çıkma imkanı bulacağız. Bu konu Türkiye'nin lehinedir, öğrencilerimizin lehinedir, eğitim sisteminin lehinedir. İnşallah bunu zaman içinde gerçekleştirme fırsatı bulacağız. Bu konuda ben eleştirilerde bulunan herkesin eleştirilerine saygı duyuyorum. Kendi içlerinden bu maksatlı, hükümeti yıpratmak amacıyla hareket edenleri de çıkarmaları gerektiğini düşünüyorum. Biz hükümetimizle öğrencimiz ve velimiz arasında başka birisine ihtiyaç duymuyoruz." ifadelerini kullandı.DAHA ÖNCE DUYDUĞUNUZ TARİHLERİ DİKKATE ALMAYINBülent Arınç, taslağın yasalaşmasına ilişkin bir takvim olup olmadığını sorulması üzerine ise "Hiçbir süre tahdidi yok. Sayın Bakanımız çalışmalarını bitirir, bakanlar kuruluna takdim eder. Herkes yeterli görürse Sayın Başbakanımızın talimatıyla yasal düzenleme yapılacaksa Meclis’e gönderilir. İdari düzenleme yapılacaksa da ilgili bakanlık yapar. Bizden tarih beklemeyin. Daha önce duyduğunuz tarihleri de çok dikkate almayın." cevabını verdi.OKUMA SALONLARI VE ETÜT MERKEZLERİArınç'a ayrıca "Dershanelerle birlikte etüt merkezlerinin de kapatılacağı doğru mu? Dershanelerin MEB dışında faaliyet göstermesi mümkün mü?" şeklinde bir soru yöneltildi. Arınç, "Dershanelerle ilgili bir konunun görüşüldüğü gerçektir. Ancak dershaneler için düşündüğümüzü ne okuma salonları için ne etüt merkezleri için düşünüyoruz. Özel okullara dönüştürülmesi konusunda teşviklerimiz olacak. Bu eskiden beri var. En azından 2008'den beri bu konu görüşülüyor. Sayın Başbakanımız bu konuya yakından takip edenlere de açık yüreklilikle bunu söyledi. Belki açık liselere açık ortaokullara dönüşecek bir sistem. Bütün bunlar en ince detaylara kadar görüşüldü, konuşuldu. Yüreğinizi soğutun. Başkası söyleyince dikkate almayınca ben söyleyince... İnşallah güzel bir sonuç olacak" değerlendirmesinde bulundu.Arınç'a dershanelerle ilgili son olarak kamuoyu yoklamalarında çıkan sonuçların kararda etkili olup olmayacağı veya dikkate alınıp alınmayacağı soruldu. Arınç da "Bu konu enine boyuna konuyla ilgili olan herkesle görüşülür, hükümet siyasi bir karar verir dedim. Anketler böyleymiş onlar da bir veridir dikkate alınabilir." diye kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz