YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Arınç: "sen Sokakta Siyasi Partiler İçin Oy Toplayamazsın"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, hükümet ve cemaat arasındaki gerilim iddialarına ilişkin, "Sen...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, hükümet ve cemaat arasındaki gerilim iddialarına ilişkin, "Sen sokakta siyasi partiler için oy toplayamazsın, hele hele varlık sebebi olan bir partiyi bırakıp, başka bir partinin efendim heybesinde oy toplayamazsın. Bunu yaparsa benim gözümde, milletin gözünde, yurt içinde ve yurt dışında artık sen siyasi bir organizasyonsun”Bursa'da AS TV'de yayınlanan bir programa konuk olarak katılan Bülent Arınç, hükümet ile cemaat arasındaki gerginlik iddialarını değerlendirdi. Arınç, bu gerilimin 30 Mart akşamına kadar süreceğini söyledi. 30 Mart’tan sonra bu gerilimin ortadan kalkacağını düşündüğünü dile getiren Arınç, yapılan bu operasyonun seçime yönelik olduğunu, seçim sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik, genelde de AK Parti hükümetin alaşağı etme amacında olduğunu anladıklarını ifade etti. Arınç, “Geç anladık ama anladık. Bu seçimleri başarılı geçirirsek, birinci raundu biz kazanmış olacağız. Ondan sonra yanlış yapanlarla ilgili bir takım çalışmalar olacak. Ben 30 Mart akşamını sabırla beklemeyi öneriyorum. Bu konuda herkes bir şey söylüyor. Bu cemaati bilen içinde olan, onlara kucak açan arkadaşınız olarak söylüyorum. Ben cemaate hizmete ve ya camiaya binler ve on binlerin çok saf ve temiz insanlar olduğuna inanıyorum. Buna bugün de inanıyorum, dün de inanmıştım. O yüzden bunu cemaat kavgası olarak düşünmeyiniz. O cemaati bir kenara çıkarıp, koymalıyız. O cemaatin içinde ve dışarıdan hükümeti devirmeye çalışan organizasyonlardan bahsetmeliyiz” dedi.ÜST AKIL VURGUSU“Onları şeytani işlerin içinde kesinlikle düşünmem, düşünmeyiz. Ama bir üst akıl demiştim” diyen Arınç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:“O üst aklın kendilerine güven verdiği medyasıyla, yargıdaki ve emniyetteki uzantısıyla, bir şehri baştan sona dinlemiş olmak gibi ayıplarıyla, rezillikleriyle ve herkesin önüne konan şantaj kayıtlarıyla bir siyasi sonuç elde etmeye çalışan bir şebekeden söz etmek mümkün, Bunların bir kısmı tespit edildi. Bu insanların, bu tertemiz camia ile hiçbir gönül bağının olmadığına inanıyorum. Onların temizlikleri ile saflıklarıyla bir kenarda kalsınlar. Bu işe alet olanları da bir kenara ayırıp, onların da hem kanunlara aykırı işlemlerin mutlaka bizim kanunlarımız karşısında bir karşılığı olacaktır.”“HOCAEFENDİYE PARTİMİZİN MENSUBU OLARAK BAKMIYORUZ”Başbakan Erdoğan’ın bazı ablalar ve ağabeylerin propaganda yapmalarına yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Arınç, “Öyle bir kampanya var. Önceden varlığından kuşkuluydum. Ama son zamanlarda görüyorum, biliyorum ve duyuyorum. Ablalar ve abilerin bir kısmı, hepsi değil. Şüphesiz, bunu kabul eden var etmeyen var. Belli görevler verilmiş bazılarına. Hatta illerde kimin kazanacağı bir planlama yapmışlar. İsteyen istediği yere oy versin. Ama o camia, hizmete yönelik bir hareket olarak kalacaksa, siyasi propagandalara alet olmaması lazım. Ben hocaefendi ile görüşüp geldikten sonra TRT’de açıklamalarda bulundum. Biz AK Partili bir hocaefendi görmedik. Görmeyi de düşünmüyoruz dedim. Biz partimizin mensubu olarak ona bakmıyoruz. Onu partilerin üstünde, gerçekten bir dini iyi anlayan, iyi yorumlayan, insanlara güzel hedefler gösteren bir insan olarak tanıdık. Ama ona bağlı olduğunu iddia edenler, kapı kapı dolaşıp, bunların içinde kamu görevlileri var. Adam doktordur, ama şimdi bu işi yapıyor. Adam devlet dairesinde, belki biz koymuşuzdur, yardımcı olmuşuzdur, köy köy geziyorlar CHP’ye ve MHP’ye oylar diyor” diye konuştu.“BAŞKA BİR PARTİ İÇİN ÇALIŞMAK FARKLIDIR”“Bundan sonra bu camianın siyasi bir organizasyon olarak ya ortaya çıkması lazım, ya da eski hizmetini yapması lazım” diyen Arınç, “Çünkü onların tartışılmazlığı, dokunulmazlığı, onların gözyaşları vardır. Onların yurt dışındaki okullarına fakir insanların bile katkıları vardır. Onlar bu işi Allah rızası için yapıyordur. Şimdi Allah rızası için değil de, siyasi bir provokasyon olarak bu işin içerisine girdiğini görüyorsak, yarın kimse buna elini uzatmaz. Kimse burs vermez. Kimse toplantılarına koşarak gitmez. Ben dahil. Sizin de siyasi partiden farkınız yoksa, ben niye böyle davranayım diye düşünür. Peki siz o kadar hakaret ediyorsunuz, o kadar zulüm yapıyorsunuz, o zaman ne yapsın bu insanlar, böyle inanıyorlarsa, o zaman şunu söyleyebilirim. ‘Bu seçimlerde biz AK Parti’ye oy vermeyeceğiz’ diyebilirler. Başka bir parti için çalışmak farklıdır, AK Partiye küstük o yüzden ona oy vermeyeceğiz demek başka bir şeydir. Sandığa gitmeyeceğiz demek de asil bir tavırdır. Bu bir tepkidir. Ama eğer sandığa gidecekse, yıllarca seni yok etmeye çalışan partilere oy toplayacaksın” dedi.“SEN KENDİNİ İNKAR ETME”“Şimdi ben, MHP bu Fethullah Gülen Hocaefendi için, bu cemaat için bugüne kadar ne demiştir alt alta getirebilirim. Onun mensupları ağız dolusu ne kadar hakaret etmişler alt alta toplayabilirim” diyen Arınç, “Kılıçdaroğlu ve ekibinde ne kadar insan varsa, Fetoş demekten başlayarak ne kadar hakaretler yapmışsa, kitaplar yazabilirim. Sen böyle bir partiye oy topluyorsun, öyle mi. Bu çok yanlış. Bu senin varlığını inkar etmen demektir. Ben kabahatliysem bana oy verme. Ama sen kendini de inkar etme. Çünkü sen siyasi bir organizasyon olacaksan biz sana bundan sonra o gözle bakarız. Rakibimiz olarak bakarız. Artık sen de parti kurarsın, hazır milletvekilleri var parlamentoda 3-5 tane. Bundan sonra karşımıza CHP’nin ve MHP’nin de karşısına bütün partilerle birlikte sen de siyasi yarışa girersin. Ama ondan sonra hizmet diye kalmaz. Dostlarımıza ancak bunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.“BAŞKA PARTİYE OY VERDİĞİN AN SİYASİ FİGÜR OLURSUN”“Bana oy verme kardeşim. Beni cezalandıracaksan bana oy verme, ama başka partiye oy verdiğin anda sen bir siyasi figür olursun” diyen Arınç, şöyle konuştu:“Senin hocaefendin de bunları hep yıllarca söyledi. Senin başındaki ağabeyler ve ablaların da yıllarca bunu söyledi. Sen sokakta siyasi partiler için oy toplayamazsın, hele hele varlık sebebi olan bir partiyi bırakıp, başka bir partinin efendim heybesinde oy toplayamazsın. Bunu yaparsa benim gözümde, milletin gözünde, yurt içinde ve yurt dışında artık sen siyasi bir organizasyonsun. Siyasi organizasyon ne yaparsa artık onu yaparsın, ondan sonra fakir milletin de zenginlerin de kesesinden, kasasından elini çekersin. Başka yapacağı bir şeyi yok.”Hükümetle yaşanan tartışmada halk niye taraf olsun diyen Arınç, “Hükümet bir siyasi organizasyondur. 11 seneden beri yüzde 50 oy olarak iktidarını devam ettiriyor. Karşımızda bir siyasi parti yokki. Bugüne kadar yoktu. 30 Mart'tan sonra ne olacaklarını göreceğiz. Ama şu yürek burkan çalışmaları beni üzüyor. Yani köylere ve kasabalara giderek ‘bu hükümeti bitireceğiz’ diyerek başka partilere oy topluyorlar. Yeter ki AK Parti kazanmasın, işte şu kazansın, bu kazansın. Burada bir tercihleri bile yok. Eminim bazı yerlerde de ihtiyaçları varsa BDP içinde oy topluyorlardır. İkimizin önüne bir yargı veya terazi getirip de kimin haklı olacağını, kimin haksız olacağını halk hiç bir zaman ölçmez. Bu konuda olan bitenlere bakar. Ama hükümeti eleştricekse hükümeti eleştirir. Cemaat bu konuda haksız görülürse ne olacak ? Bugüne kadar olan itibarı sıfırlanacak. Bugüne kadar yaptığı hizmetlerin yüzde birini bile yapamayacak. Sonunda siyasi bir duruma dönüşecek” dedi.“HALKIMIZ 30 MART’TAN SONRA NE OLACAĞINI GÖRECEK”“Kayıpta olan hükümet değildir. Kayıpta olan kendisini bugüne kadar kendisini Allah rızası için hizmet yaptığına inandıran bu cemaattir” diyen Arınç, “Bu cemaat şimdi günlük siyasetin içine giriyorsa, AK Parti'ye düşmanlık etme noktasında bütün imkanlarını ortaya koymuşsa 30 Mart'tan sonra halkımız ne olacağını görecek. Siyasi mesajlar veremezler. Onların refendumda çabaları bütün yurtseverlerin, bütün özgürlükçülerin çabaları gibiydi. Evet için çok çalıştılar. Ama hepimiz evet için çalıştık. O zaman CHP ile MHP hayır demedi mi? Onların hayır dediği yerde en az 70-100 kişiye koşmadılar mı? Ölüler bile keşke canlansa evet oyu kullansa demediler mi? O zaman hayır diyenlere bugün oy toplayanlar kendilerini inkar etmiyorlar mı? Hocaefendiyi bence tartışmanın merkezinden çıkartmak lazım. Güzel bir insan, güzel bir düşünce olarak benim ona saygım hala devam ediyor. Bunu söylemek doğru mu? yanlış mı? bilmiyorum. Ama ben şunlar şunlar yapılsa bile bugüne kadarki öğretisi ve konuşmalarıyla, yaşantısı ve tarzıyla hocaefendiyi bir kenara koymak ve onun üzerinden bir şey yapmamak gerektiğini düşünüyorum" dedi.“BİZ HER ŞEYİ YOK SAYMIYORUZ"Fethullah Gülen’in son günlerde bir gazetede çıkan röportajları ile ilgili konuşan Arınç, “Şimdi kendisine bağlı olan gazete de bir röportajı var. Kendisine bağlı değil, bizzat cemaatin çıkarttığı bir gazete. Bunlar belli bir şekilde satılıyor. Takdir ediyoruz, okuyoruz. Ben o gazetenin abonesiyim. Aboneliği kesmedim. Neler yazıyorlar diye okuyoruz. Biz her şeyi yok kabul etmiyoruz. Buda gelir, geçer yahu diyoruz. Burada yanlış yapanlar, hata yapanlar cezasını çekecek. Bilerek hata ve kötülük yaparlar. Şimdi yine beddua etmiş veya lanet okumuş. Hocaefendi çok duygusal bir insandır. Daha evvelde buna benzer açıklama yaptı. Kırılma noktası o oldu. Başbakanımız da arkadaşlarımız da ona çok üzüldüler. Onlar İslam’da bunun yeri vardır diyorlar. Mülana diye bir şey. Ben ilk defa duydum. Belki vardır. Kendimizi de işin içene koyarak, biz lanet veya beddua okuyoruz. Peygamberde böyle yapmıştı falan diyorlar. Ben orasını bilmem Lanet okumaya gerek yok. Niye lanet okuyalım” şeklinde konuştu.“BİZİMLE ALAKASI YOKTUR DESİN BİN DEFA LANET OKUMAKTAN DAHA HAYIRLI İŞ İŞLER”“Ben o kadar yakınlığım içerisinde dershaneler konusundan başlayarak bugüne gelinceye kadar hocaefendi ile hiç görüşmedim” diyen Arınç, şunları kaydetti:“O günden beri ne telefonla hatırını sordum ne de bir görüşme yaptım. Herkesin herkesi dinlediği bir yerde ben o aptallığı yapacak bir adam değilim. Ama en yakınlarına 'bakın arkadaşlar henüz her şey bitmedi. Bende inanıyorum ki hükümet aleyhinde bir tuzak var. Bu tuzağın içerisinde de sizin bazı mensuplarınız var. Hayır mı diyorsunuz evet. Bize göre de evet. Biz inanıyoruz ki şunlar şunlar şunlar hükümet aleyhinde bir tuzak kurdular, bunun yurt içi ve yurt dışında bağlantıları var. Bunun amacı başbakanımızı devirmek ve hükümetimizi itibarsız hale getirmek. Siz buna inanmıyor olabilirsiniz ama hocaefendiye lütfen şunu söyleyin veya siz şunu yapın; Hükümetle bizim bir sorunumuz yok. Hükümete karşı kim tuzak kurmuşsa, kim işbirliği yapıyorsa ben onlara isim verdim ama isim söyleyin’ demedim. Genel ifadeler kullanın dedim. Bunların hiçbirisi ile bizim camiamızın bir ilgisi yoktur. Biz bu dinlemeleri ve tuzakların hiçbirisini kabul etmiyoruz. Hükümet müsteri olsun. Eğer varsa böyle bir insanlar biz camiamızda kabul etmiyoruz' deyin dedim. Bunu derseniz hükümette 'madem onlar istemiyorlar, kabul etmiyorlar, böyle bir şeyi ret ediyorlar bizde geri dönelim'. Bugüne kadar hiç bir şekilde beddualara gerek yok. Söyleyecekleri tek bir cümle var. Bu tuzakları kuran bizden değildir, iftiraları, montajları yapan bizden değildir. Bizim hükümetle bir sıkıntımız yok. Eğer kimki bize mensup olduğunu iddia edip bunları yapmış ise onları ret ediyoruz dese mesele kalmayacak. Bu açıklamalar yapılmadı. Hocaefendi çok güçlü bir insan. Bu sözü bir kere söylese, bir defa ilan etse gazete yazar mı yazmaz mı bilmiyorum? Oda ayrı bir mesele. Şimdi işbirliği yaptıkları çok şeylerde var. Başka gazetelerde var. Bu çok masum bir istek değil mi? Bir siyasi bir organizasyon değiliz. Hükümeti sandık getirir, sandık götürür bunları rakipleri düşünsün. Kim ki bizim camiamızı kullanarak, tuzak kurmuşsa, herkesi dinlemiş, herkes hakkında şantaj yapacak duruma gelmişse MİT'in TIR'larını durdurup yıpratmaya kalkıyorsa, onu bunu gözaltına alıp itibarsız hale getirmek istiyorsa savcıları da işin içine koymak lazım. Bizimle alakası yoktur desin bin defa lanet okumaktan daha hayırlı iş işler. Ama ben şu an itibariyle böyle bir şey duymadım. O zaman camia ya da önde gelenleri bu yapılanları meşru ve mazur görüyor. O zaman başbakan üzülüyor.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler