Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türikye’nin terörle mücadelesinde yurt dışından verilen desteği çok yeterli bulmadığını söyledi.
Güneydoğu’da sadece BDP ve AK Parti’nin olduğuna işaret eden Arınç, CHP ve MHP liderlerinin de bölgede siyaset yapmaları gerektiğini söyledi. Hafta içerisinde medya kuruluşlarının sahipleri ve yöneticileriyle yaptıkları görüşmeyi de değerlendiren Arınç, “Kesinlikle sansür uygulamıyoruz, tek tip basın da istemiyoruz ama terörle mücadelede saldırı haberlerinin veriliş biçimi de önemli.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim bölgesi Bursa’da, Büyükşehir Belediyesi ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce restore edildikten sonra geleneksel el sanatçılarına tahsis edilen Şabani Dergahı’nın açılışına katıldı.
Açılışın ardından, gazetecilerin sorularını cevaplandıran Arınç, Türkiye’nin terörle mücadelesine Avrupa Birliği ve özellikle ABD’nin katkı koyması gerektiğini kaydetti. Terörle mücadelede ortak mücadele olursa başarılı olunacağını anlatan Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Masada oturursak, çözeriz’ açıklamasını da değerlendirdi. MHP ve CHP liderlerinin, terörle mücadele kapsamında hükümete destek vermelerini açıklamalarından duyduğu memnuniyeti dile getiren Bülent Arınç, konuyla ilgili muhalefetin somut önerilerinin değerlendirileceğini hatırlattı. Muhalefetin, ‘bugüne kadar yapılan mücadeleye ilaveten şu da yapılabilir’ noktasında somut öneride bulunmadığının altını çizen Arınç, şöyle devam etti:
“Ama ne var ki her iki genel başkan da sadece ‘ne yapacaksanız biz hazırız’ diyorlar. Bir taraftan da ‘bizden katkı istesinler’ diyorlar. Terörle mücadele, ortak mücadele olursa başarılı olur. Sadece Türkiye değil, komşularımız başta olmak üzere tüm ülkelerin terörle mücadelemize katkı vermesini istiyoruz. Irak ve İran’la görüştük. Sınır ötesi harekatı konusunda bu ülkelerden itiraz gelmedi. Bu, onlarla vardığımız anlaşmaların sonucu. İran, Türkiye’ye (ne gerekiyorsa yapacağız, PKK’ın bir kanadı olan PJAK bizim de düşmanımızdır) dedi. Avrupa ülkeleri, Avrupa Birliği ve özellikle ABD, Türkiye’nin terörle mücadelesine katkı sağlamalıdır. Sağladığı nispetinde başarılı olunur. Biz bunu düşünürken, 74 milyonun meselesi olan terörle mücadele konusunda siyasi partilerimizin işbirliği teklifini nasıl reddedebiliriz, bu akıl dışı olay. Somut olarak önerileri gelirse bize söylesinler, teşrif etsinler bize anlatsınlar. Çok yabancı insanlar değiliz. Belki Çarşamba günü Meclis'te genel görüşme yapılacak. Genel başkanlar bir saatten fazla konuşma yapacaklar. Ümit ediyorum ki Kılıçdaroğlu ve Bahçeli de somut önerilerini açıklar. Biz de bekliyoruz, istifade etmek istiyoruz. Doğru uygulandığı zaman faydalı olabilecek önerilere açığız. Bize öneriler getirsinler. Onlara müteşekkir kalırız. Oturup konuşmak, ayakta konuşmak, bunların hepsi mümkün. Bu işi sonuçlandırmak üzere mutlaka bir çaba göstersinler.”
"YURT DIŞINDAN DESTEĞİ ÇOK YETERLİ BULMUYORUM"
Bir gazetecinin, “Sizce, Türkiye, terörle mücadelede yurt dışından gerekli desteği alıyor mu?” sorusunu cevaplandıran Arınç, desteğin çok yeterli olduğunu söyleyemeyeceğini kaydetti. Türkiye’nin güçsüzleşmesini, kendi iç sorunlarıyla boğuşmasından menfaatları olan ülkeler olduğunu açıklayan Arınç, siyasi tarihe bakıldığında, her ülkenin kendi çıkarları için başka ülkelerin karışmasını isteyebileceğini; gerçeklerin üzerinin örtülemeyeceğini kaydetti.
Güçlü olan devletin, bunu asgariye indiren devlet olduğunu anlatan Arınç, Türkiye’nin de bugün güçlü olduğunu söyledi. Konuştukları devletlerin başındakilerle, siyasi sorumlularına Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu anlattıklarını belirten Arınç, ülke temsilcilerine “İçimizin karıştırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Terörün dış bağlantıları konusunda sizden köstek değil destek bekliyoruz. Onlara yaşama imkanı vermeyeceksiniz, lojistik destek vermeyeceksiniz. Onlara destek sağlamayacaksınız. Bunun tespiti halinde ben de sana müeyyide uygularım.” dedikerini dile getirdi.
"SANSÜR UYGULAMIYORUZ"
Hafta içerisinde medya kuruluşlarının sahipleri ve yöneticileriyle yapılan toplantıyı da değerlendiren Arınç, basının gücünü bildiklerini; ancak sansür uygulamadıklarını söyledi. Terörle mücadelede örnek habercilik konusunda geçen yıl yapılan çalışmanın benzerini gerçekleştireceklerini hatırlatan Arınç, kesinlikle sansür ve tek tip basından yana olmadıklarını kaydetti.
Son olaylarla terör örgütünün korkunç yüzünü, insanlık dışı yüzünü gösterdiğini vurgulayan Arınç, “Ankara Kumrular Sokak’taki saldırı ile 24 şehit verilen olayların, televizyon ekranlarında adeta terör örgütünün propagandasını yapar biçimde verilmesi üzerine başbakanımız bu konuyu gündeme getirdi. Amacımız, kesinlikle sansür uygulamak değil, tek tipçi basın meydana getirmek de değil. Ben de başbakan yardımcısı olarak, ‘sadece vatanperverliklerine güveniyoruz, kendilerinden bazı konularını rica edeceğiz’ demiştim. Müeyyidesi olmayan, bağlayıcılığı olmayan sadece yüreklere hitap eden çalışmadır. Haberi vermekle örgütün propagandasını yapmak, memlekette endişe, korku meydana getirmek, bu kadar çirkin eylemler sebebiyle örgütün adeta ülkeyi teslim aldığı imaj, algı haline getirmek doğru değil.
Bugüne kadar terörle mücadele eden tüm ülkelere baktığınızda İngiltere, İspanya, ABD’de kesinlikle cesetler gösterilmez, son dakika bir dakikadan fazla olmaz. Kan görüntüsü, feryat çığlık olamaz. Bunlar bir taraftan terör örgütünün ne kadar zor şeyler yapabilmesi bakımında aksi yönden bir propagandaya, sokaktaki insanın paniğe korkuya neden olmasına yol açabilir. Bir zamanlar sadece üç vilayette toplam 800 kişinin katıldığı gösteriler sonrası 6 gazete (Türkiye alev alev) diye manşet attı. Bu tür haberlerle terör örgütünün trilyonlarca parayla yapacakları propagandayı bedava yapmış olursunuz. Objektif olalım, terörle mücadele konusunda katkı sağlayalım. Amacımız sansür değil, tek tip yayıncılık da değil. Kitleleri olaylardan saklamak da değil. Sadece biraz itina, sorumlu yayıncılık anlayışının hakim olması gerekir. Dün itibariyle Anadolu Ajansı, Cihan Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı, Anka Haber Ajansı, Habertürk’ün haber ajansı, bir araya geldiler, uyacakları yayın ilkeleri konusundaki prensiplerini açıkladılar. Doğan Haber Ajansı bu bildiriye katılmamıştır. Onlarla görüştüğümüzde ‘daha önce belirlediğimiz ilkeler var. Onlara uyacağız’ demişlerdi.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz