HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Arınç'tan CHP yorumu

Arınç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı'na seçilmesiyle ilgili olarak, "İnanıyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi, özgürlükçü bir parti olarak yoluna devam eder" dedi.

KKTC'de temaslarda bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanlığı'na seçilmesiyle ilgili olarak, "İnanıyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi, Sayın Baykal'ın Cumhuriyet Halk Partisi olmaktan süratle çıkar ve özgürlükçü bir parti olarak yoluna devam eder" dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, KKTC'deki temasları sırasında CHP Genel Başkanlığı'na Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bir basın mensubunun Kemal Kılıçaroğlu'nun dünkü kurultayda Başbakan Erdoğan'a yönelik konuşmasını hatırlatması üzerine Arınç, "Konuşmayla ilgili ayrıntılara girmek istemiyorum ama dün bütün Türkiye de takip etti, bizler de haberdar olduk. Cumhuriyet Halk Partisi'nin beklenen kurultayı yapıldı ve Sayın Kılıçdaroğlu genel başkanlığı kazandı. Zaten kurultaydan sanırım 4-5 gün önce NTV'nin programına katılıp bunun beklenen sonuç olduğunu söylemiştim. Sayın Baykal'ın aday olmayacağı, olmak istese bile buna imkan bulamayacağını, Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki değişim ihtiyacının başka bir adayla yola devam etmek şeklinde tecelli ettiğini söylemiştim, öngörüm gerçekleşti. Kılıçdaroğlu tek aday olarak kurultaya girdi ve kazandı. Öncelikle hangi siyasi partinin genel başkanlığını kazanmış olursa olsun bütün siyasetçiler için temennimiz tektir, başarılı olmalarını diliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'nu da önemli bir siyasi partinin genel başkanlığını kazanmış olmasından dolayı kutluyorum ve başarılar diliyorum" dedi.

Arınç, "Geçmişte de söylemlerimiz bunun şahididir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin baskıcı, dayatmacı, totaliter bir düşünceden yana olduğu, Türkiye'nin AB hedefinden ve Türkiye'nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi noktasında hızla uzaklaştığını tespit ediyorduk. Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir değişim ve dönüşüm ihtiyacının olduğunu görüyorduk. Umarım ki Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi Cumhuriyet Halk Partisi'ni 1930-1940'ların partisi olmaktan, o zamanın düşüncelerinin, skolastik düşüncelerinin esiri olmaktan kurtarır. Daha çok halktan yana, birey odaklı, demokrasiyi özümsemiş, özgürlükleri daha da genişletme ihtiyacında olan, Avrupa Birliği'nin hukuk ve demokrasi standardına daha çok kucak açan bir Cumhuriyet Halk Partisi haline getirme konusunda muvaffak olurlar. Bizim temennimiz budur. Ana muhalefet partisi güçlü olsun ki, iktidar da çok daha güçlü olabilsin ve hizmetlerini çok daha mükemmel yapabilsin. Sadece iktidar partilerinin bulunduğu rejimlere demokrasi denmez. Demokrasinin olması için muhalefete mutlaka ihtiyaç vardır. Biz muhalefet varlığından endişe duymayız, bunlardan memnun oluruz. Kendi çabalarımızı, gayretlerimizi daha iyi sonlandırmak için buna ihtiyacımız olduğunu düşünürüz. Ciddi bir muhalefet partisinin Türkiye'nin demokrasi açığını kapatma noktasında bütün partilerden daha ileri bir noktada olabilecek bir partinin mevcudiyeti bizi ancak memnun eder" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun kurultaydaki konuşmasının eleştirilebilecek çok yönü olduğunu söyleyen Arınç, "Eleştirilebilecek çok yönü var ama buna gerek duymuyorum yani, 'Recep Bey' konuşması kendi ifadesiyle 'ismini söyledim' diyor ama genelde anlaşıldığı kadarıyla biraz küçültücü bir ifade şeklinde konuşulmuş. Böyle bir amaç taşıyorsa bu çok yanlıştır. Kimse hakkında küçültücü olmak doğru değil, biz siyasetçiler birbirimize hitap ederken ya Sayın Genel Başkan diyerek hitap ediyoruz. Meclis konuşmalarında da iç tüzüğümüz bunu emrediyor. Sayın diye başlayarak temiz bir dille konuşmak mecburiyetindeyiz. Ama bir kurultay heyecanı içerisinde belki delegeleri etkilemek adına böyle bir üslubu seçmiş olabilir. Biz bundan sonra partinin alacağı tavra, istikamete çok daha önem veriyoruz. Çünkü partiler kurumsal kimlik olarak genel başkanlarından çok etkilenirler ama genel başkanın söyledikleri veya konuştukları değil, partinin hangi istikamete döneceği çok daha önemlidir. İnanıyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi, Sayın Baykal'ın Cumhuriyet Halk Partisi olmaktan süratle çıkar ve özgürlükçü bir parti, gerçekten sosyal bir demokrat parti olarak yoluna devam eder. Bizim takip edeceğimiz budur. Şahıslardan ziyade tüzel kişiliğin nasıl bir demokrasi savaşı vereceği konusu bizi çok daha yakından ilgilendiriyor" ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler