Arınç'tan emekli Orgeneral'e sert cevap

ANKARA (İHA) - TBMM Genel Sekreterlik Teşkilat Yasası ile ilgili düzenlediği bilgilendirme toplantısı sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kıbrıs ile ilgili olarak AB Komisyonu'nca alınan tavsiye kararının değişmesi ihtimalinin güçlü olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, haklarını her zeminde ve her platformda bütün gücüyle müdafaa ettiğini kaydeden Arınç, "BM nezdinde ve AB'nin aldığı kararlarda, Kıbrıs Türkleri'ne yönelik izolasyonların kaldırılması konusu, Türkiye'nin de savunduğu bir konudur. Dolayısıyla AB'nin kendi kriterleri arasında yer almayan bir hususu, sürekli önümüze getirmesinden rahatsızlık duyuyoruz. Bu aynı zamanda Türk halkını da rencide etmektedir.

AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni içine almakla tarihinin en büyük hatasını yapmıştır. Bu hata sebebiyle 25 üyeli AB, bir küçük Güney Kıbrıs yüzünden adeta rehin alınmış durumdadır. Bütün bunları dostlarımız da biliyorlar. Çoğu zaman ifade edemiyorlar. Biz kendilerine her zaman söylüyoruz. Bir tarafta Türkiye var, bir tarafta AB üyeliğine alındığı için AB'yi teslim almaya çalışan bir Güney Kıbrıs Rum Kesimi var. Aklıselim hakim olmalıdır, AB'nin kuralları hakim olmalıdır, sağduyu hakim olmalıdır.

Türkiye feda edilecek, gözden çıkarılacak, rencide edilecek bir müzakere ülkesi değildir" şeklinde konuştu. Arınç, AB'nin içindeki sorunlar nedeniyle rahatsız edici davranışların önlerine zaman zaman geleceğini bildiklerini belirterek, "Ama sabırlı, kararlı ve ısrarlı olacağız. Bütün sorunların üstesinden geleceğiz. AB hedefinden dönmek gibi yorgunluk göstermek gibi bıkkınlık göstermek gibi bir davranışımız olamaz" ifadelerine yer verdi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE TÜRBAN

Arınç, Cumhurbaşkanı seçimi konusunda ise şöyle konuştu:
"Beni Meclis Başkanı olarak ilgilendiren, Cumhurbaşkanı seçiminin Anayasa'da gösterilen şartlar içerisinde Meclis'te ne zaman ve nasıl yapılacağıdır. O da kurallara bağlanmıştır. Ömrümüz olursa 16 Nisan ve 16 Mayıs arasında bu sürecin nasıl işleyeceğini hep beraber göreceğiz."

Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Köşk'e çıkabilmesi için eşi Emine Erdoğan'ın başını açması gerektiğini söyleyen MGK eski Genel Sekreteri, emekli Orgeneral Tuncer Kılıç'a sert bir dille cevap verirken, "Kimi insanlar, önüne arkasına bakmadan şunu rahatlıkla söyleyebilmektedir. Bunu söyleyenler de Türkiye'de belli yerlere, belli konumlara gelmiş insanlardır.

Sokaktaki bir insan söylese gülüp geçersiniz. Ama zamanında emekli olmadan önce başka kurumlarda görev yaparken, her gün kamuoyunun önünde olan, isimlerinin önünde genel müdür veya başka sıfatlar taşıyan insanların gelişigüzel bu sözleri sarf etmesine kızmıyorum, ama üzülüyorum. Bu kadar bilinçsiz insanlar, Türkiye'de zaman zaman görev başında olabilmiş. Birileri 'Eşlerinize söyleyin başlarını açsınlar' diyebiliyor. Siz, bizim eşlerimizi köle mi zannediyorsunuz? Siz, bizim eşlerimizin; 'Başını kapa' dediğimiz zaman kapadığını, 'Aç' dediğimiz zaman açacağını mı düşünüyorsunuz? Siz kadına saygı diye bir şey bilmez misiniz? Bu, bu kadar basit bir olay mıdır? Kendi hür iradesiyle kendi kıyafetini belirlemiş insanlara, bir eş de olsanız 'onu çıkar bunu tak' deme hakkına sahip misiniz? Bu, kadına karşı bir ayrımcılık olmaz mı? Bundan daha büyük bir saygısızlık düşünebiliyor musunuz? Birileri daha önceleri başka formüller de bulmuştu. 'Kumaş fabrikalarını kapatalım da örtü yapacak kumaş bulamasınlar' diye. Bu da biraz ona benziyor. Eğer bu sorunun muhatabı olsaydım, benim söyleyeceğim bir şey vardı, benim, eşime böyle bir teklifte bulunacak kadar düşük bir insan olduğumu zannediyorsanız, size bunun hesabını sorarım. Böyle saygısızlık olmaz" şeklinde konuştu.

Arınç, kısa bir süre önce bir ABD gazetesinde yer alan, "2007 yılında Türkiye'de darbe ihtimali yüzde 50" başlıklı yazının hatırlatılmasını değerlendirirken de, "Darbe sözünden nefret ederim. Bu, irticanın belirtisidir" diye konuştu. Arınç, "darbe" sözünün ağza alınmaması ve tartışılmaması gerektiğine de dikkat çekti.