HABER

Arınç'tan "fırat-kılıçdaroğlu tartışması" yorumu

ANKARA (İHA) - Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, siyasette son dönemde yaşanan gerginliklerden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "Üslup fevkalade çirkin hale geldi. Seviye çok düştü. Tüm siyasilere çağrıda bulunuyorum. Lütfen tartışmanızı edepli biçimde yapın, gerginliği ortadan kaldıralım" çağrısında bulundu. Arınç, yarın Meclis'te canlı yayında karşı karşıya gelecek olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Meclis kürsüsü'nü adres olarak gösterdi. Arınç, TBMM Başkanı Köksal Toptan'a çağrıda bulunarak, "Meclis'i bu tartışmaya alet etmeyin. Meclis hiçbir zaman böyle bir tartışmaya yataklık etmemelidir, mekanlarını açmamalıdır" uyarısını yaptı.

Arınç, siyasette son dönemde yaşanan gerilimi İHA'ya değerlendirdi. Siyasetin üslup açısından geldiği noktanın siyaset kurumunu yıprattığını belirten Arınç, bundan büyük üzüntü duyduğunu kaydetti. Yakın siyasi tarihte çok siyasi polemikler yaşandığını, amansız tartışmalar yapıldığını ancak üslubun her zaman muhafaza edildiğini, seviyenin düşmediğini kaydeden Arınç, "İnsanlar birbirlerine hakaret etmemişlerdir. Siyasette yaşanan tartışma o tarihlerde toplumun bütün kesimlerini olumsuz etkilememiştir.

İsmet Paşa ile Adnan Menderes arasındaki, Demirel ile bir başka siyasi lider arasındaki tartışmalar, hatta daha öncesine, 1950 öncesine de dönmek mümkün. Meclis'te çok güçlü konuşmalar yapılmıştır. Çok güçlü polemikler ortaya konmuştur. Ama bu hiçbir zaman seviyeyi düşüren, siyaseti yaralayan bir üslupta olmamıştır. Bugün tam aksini yaşıyoruz" diye konuştu.

"SEVİYE ÇOK DÜŞÜK"

Siyasette yaşanan tartışmalara 'polemik bile denilemeyeceğini' ifade eden Arınç, "Üslüp fevkalade çirkin hale geldi, seviye düştü. Herkes birbirine hakaret eder hale geldi" dedi. Bu tartışmaların milletvekillerini ve bağlı bulundukları siyasi partileri yaraladığı gibi siyaset kurumuna da büyük zarar verdiğinin altını çizen Arınç, siyasileri şöyle uyardı:

"Halkın bütün kesimlerinin, dalga dalga yayılan bu üslupta, seviyede giderek düşen tartışmaların içinde maalesef yara almasıdır. Belki benim Turgutlu'da yaşadığım gerilim de bunun bir ürünü. Normalde birbirimize karşı her zaman yapabileceğimiz bir konuşmayı son günlerin etkisiyle, üslubu biraz daha düşürerek, işi bir gerginlik ortamına götürerek yapmaya başladık. Bu, gelecek için iyi şeyler vaat etmiyor. Bunun kazananı olmaz. Siyaset kurumunun kaybettiği bir yerde siyasetçiler hiçbir şekilde kazanamazlar. Bakın şimdi neredeyse birbirlerini düelloya davet edecek hale geldiler. Birbirlerine 'müfteri' ismini takıyorlar. Birbirlerini şerefsizlikle, namert olmakla suçluyorlar. Bu çok düşük bir seviye. Bundan dolayı hiçbir zaman bunu konuşan insanlar bir fayda görmeyecektir. Böyle bir kavga ortamında gerçeklerin ortaya çıkması mümkün değil. Sadece suçlama var. Bir insan elinde eğer bir belge var da karşısındakinin yanlış yaptığını düşünüyorsa, suç işlediğini düşünüyorsa gidecektir savcılığa başvuracaktır. Yargılama safhasına götürecektir. Yoksa elindeki belgeyi iki günde bir sallayıp da 'sen şöyle hırsızsın' diyerek siyasi rakiple baş etmek mümkün değil."

DÜELLOYA SERT ÇIKTI

Fırat ile Kılıçdaroğlu arasında yarın Meclis'te yaşanacak tartışmaya da değinen Arınç, bunun çok yanlış bir hadise olduğunu vurguladı. Özellikle TBMM'nin siyasi tartışmaların yaşandığı bir yer olduğuna dikkati çeken Arınç, şunları söyledi:

"Bunun yeri de kürsüdür. Kürsü de hatipler tamamen özgür biçimde düşüncelerini ifade edebilirler. Ama TBMM bir arena olmamıştır. Yani rakipler biraraya gelip, birbirlerini itham edecekler, kızgın bir atmosfer içinde siyasi tartışmanın ötesinde birbirlerini suçlayacaklarsa Meclis hiçbir zaman bunlara sahne olmamalıdır. Meclis böyle bir tartışmaya hiçbir zaman yataklık yapmamalıdır. Meclis böyle bir tartışmaya hiçbir zaman mekanlarını açmamalıdır. İki arkadaşımız iddialarında ısrar ediyorlarsa bunu istedikleri yerde yapabilirler. Ama Meclis hiçbir zaman böyle bir tartışmaya arena olmamalıdır. Üslubu bu kadar düşürdükten sonra bunu kıyasıya bir çatışma haline getirip, kozumuzu paylaşacağız diyerek arenaya taşımak yanlıştır. Ramazan ayındayız. Ramazan ayında bütün insanlar daha çok sevgi, saygı ve hoşgörü temelinde ilişki kuruyorlar. Yarınki tartışma tam tersidir, bu yüzden ikisinin birden bu tartışmadan vazgeçmeleri siyaset ve onlar için çok iyi olacak. Önümüz Kadir Gecesi ve bayram. İkisinden de beklenen 'artık yeterince tartışma yaptık, daha fazla ileri götürmek istemiyoruz' demeleridir. Biz iddialarımızda ısrarlıyız ama gerilimi daha fazla ileriye taşımak istemiyoruz' demeleri halinde Türkiye'de çok büyük rahatlama olacak. Eğer iki arkadaşımız bunu yapmayacaksa ikisinden birinin demesi Türkiye'yi rahatlatır. Bu olgunluğu sergilemelerini istiyorum."

TOPTAN'A SESLENDİ

Arınç, TBMM Başkanı Köksal Toptan'dan da olaya el koymasını isteyerek, "Sayın Meclis Başkanı'ndan da TBMM'yi böyle bir tartışmaya alet etmemesini diliyorum" dedi. Siyasilere 'gerginliği ortadan kaldıralım' çağrısı yapan Arınç, Turgutlu'da başından geçen olayı hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Ben eski meclis başkanı olarak tüm siyasilere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Ben Turgutlu'da böyle üzücü olay yaşadım. Ben kendimin haklı olduğumu her yerde söyleyebilirim. Sözü konuşan birinin maksadını aştığını söyleyebilirim. Yaşanan olay nedeniyle üzgün olduğumu, özür dilediğimi, bir daha böyle bir olayın yaşanmamış olmasını diliyoruz. Lütfen tartışmanızı edepli biçimde iyi bir üslupla karşınızdakine saygı göstererek seviye muhafaza ederek yapt'fd olmaz. Siyaset kurumunun kaybetınız. Bir gerginlik var bu gerginliği ortadan kaldırmamız gerekir. kısa ve uzun vadeli çözümleri vardır. herkes elindeki taşı bir yere atsın. bayram arifesinde bir yumuşamaya ihtiyacımız olacak bundan siyasi yıpranırsa siyasetin yerini dolduracak başka şeyler demokrasinin dışında olabilir. Eteğimizdeki taşları dökelim."

En Çok Aranan Haberler