YURTHABER

Bursa
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Arınç’tan İntihar Eden Askerler Ve Ahmet Hakan Yorumu

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, intihar eden askerler ile ilgi yaptığı açıklamada, “Her neyse bunun mutlaka...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, intihar eden askerler ile ilgi yaptığı açıklamada, “Her neyse bunun mutlaka araştırılması, tespitler yapılması ve intihara meyilimin mutlaka giderilmesi gerekiyor” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Tahtakale mevkiindeki tarihi kapının açılışı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin ‘İntihar eden askerlerin sayısı şehir olan askerlerden fazla olduğu söyleniyor. Sizin düşünceleriniz nedir?' sorusu üzerine Arınç, “Bu konu insan hakları komisyonunun gündemine geldi. Geçtiğimiz günler komisyon bu amaçla toplandı. Bu meclis tarihinde bir ilktir. İnsan Hakları Komisyonu bence çok doğru bir şey yaptı. 800 bine yaklaşan gücü ile bir Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bahsediyoruz. Zorunlu askerlik halen var. Bedelli askerlik uygulaması da bitti. Beklenenlerin aksine bedelli askerlikten istifade edenlerin sayısı çok düşük kaldı. Gerçek şudur ki Türkiye’de şuan zorunlu askerlik konusu devam ediyor. Zorunlu askerliğin askere gidenler üzerinde o bölgenin şartları konusunda özellikle terörle mücadelenin çok etkili olduğu bölgelerde görev yapan askerlerde olumsuz psikolojik etkiler moduna getirilmesi mümkündür. Bazılarının kendi yaşam tarzlarından, yaşadıklarından, kişiliklerinden kaynaklanan sebepler ile intihara yönelebilir. Bazılarının bulunduğu şartlardan bazılarının da başka sebeplerle. Ama her neyse bunun mutlaka araştırılması, tespitler yapılması, intihara meyilimin mutlaka giderilmesi gerekiyor. İnsan Hakları Komisyonu’nun raporlarından terörle mücadelede şehit olanlardan daha fazla olduğu bilgisi yer aldı. Bu da bana ilginç geldi. Konunun hem komisyonumuzda hem de bu konu üzerinde uzman sayabileceğimiz psikoloji ve sosyoloji üzerinde tıbbi anlamda da durulması lazım. Eminim ki Türk Silahlı Kuvvetleri de böyle bir olayı kabullenmeyecek ve giderilmesi konusunda kendi içinde tedbirler alacaktır” dedi. Son bakanlar kurulunda kendisinin disiplin koğuşlarıyla ilgili açıklama yaptığı hatırlatan Arınç şöyle devam etti:

"Milli Savuma Bakanlığı bir disiplin kanunu hazırladı. Bu disiplin kanununda katıksız oda hapsi, göz hapsi, askerler arasında da daha çok disko diye bilinen disiplin koğuşlarından şikayetler vardı. Bende askerliğimi disiplin subayı olarak görev yapanlardan birisiyim. 477 sayılı kanun buna izin ver imkan veriyordu. Bu kanun tamamen değiştirildi. Diskolar kaldırıldı. Komutanın kendi başına vereceği kararlar asgariye indirildi ve yargı yolu açık tutuldu. Dolayısıyla eğer oradan kaynaklanan bir takım ruhsal depresyonlar varsa bunları giderecek bir adım olarak disiplin suç ve cezalarını kaldırıyoruz. Disiplin kurulları meydana getiriyoruz ve bu kurumlarını yargı denetimine açıyoruz. Sanırım askerlik yapanlar açısından olumlu bir gelişme olarak düşünülebilir.”

"YAPTIĞIM İŞLERLE HAYLAZLIĞI HAK EDECEK NOKTADA DEĞİLİM"

Arınç’ın dünkü programında ‘Bazı köşe yazarları arasında haylazlar, şaşıranlarda çıkar’ yorumunun ardından gazeteci Ahmet Hakan’ın, “Rahmetli hocam da Bülent Arınç’a haylaz derdi’ ifadesini değerlendiren Bülent Arınç, “Kimden bahsediyorsunuz siz? İsmini bahsettiğiniz zata ne ismini ne soyadını ne çalıştığı gazeteyi belirtmedim. Üzerine alınmış olması sizin de adrese teslim mesaj olarak düşünmenize saygı duyuyorum ama saygın gazetecimizin ne adı ne soyadı ne çalıştığı gazete ne İmam Hatip Okulu mezunu olduğundan bahsetmedim. Ama herkes anlamış ve tahmin etmiş. Bu bahsettiğim kişi filan kişidir diye öyle kabul edilmesi ve buna itiraz edecek halim yok. O da çok zarif bir şekilde benimde zamanındaki haylazlıklarımdan bahsediyor. Birincisi ben İmam Hatip mezunu değilim, ikincisi babamda müftü değil. Bugünde yaptığım işlerle haylazlığı hak edecek noktada değilim. 30 sene Erbakan hocamın dizinin dibinde oturdum. Onunla birlikte siyaset yaptım. Ölünceye kadar beni çok sevdiğini biliyorum. Ben ona hiçbir zaman saygıda kusur etmedim. Şu anda Fatihalarımın içinde olan bir insandır. Sevgim ve saygım devam ediyor. Başkalarına da tavsiye ederim. Bizim istifade ettiğimiz ve bize istikamet veren, iyiliğe sevk eden herkese şükran borcumuz var. İsmini bahsettiğiniz zata selamlarımızı sevgilerimizi Tahtakale kapısından gönderelim” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler