Arınç'tan sitem açıklaması: Sitemim orada olması gerekenlere ilişkindi

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, baştan beri amacının Bursa’da hem ulusal hem uluslararası çapta büyük organizasyonlar yapmak olduğunu belirtti. Arınç, "Dün yine Vakıflar Haftası dolayısıyla Balkan Vakıfları konulu bir sempozyuma Bursa ev sahipliği yaptı. Salon doluydu ama benim sitemim orada olması gerekenlere ilişkindi." dedi.

Bülent Arınç, seçim bölgesi Bursa’da, kamu kuruluşlarının yöneticileriyle Gönlüferah Otel’de kahvaltıda buluştu. Bürokratlarla yapılan toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Arınç, gündemdeki konuları değerlendirdi. Konuşmasına, bütün annelerin Anneler Günü’nü kutlayarak başlayan Arınç, Bursa’da üç günlük çalışma yaptıklarını ve çok önemli sempozyumlar gerçekleştirildiğini ifade etti.

"SALON DOLUYDU AMA..."

Dün Vakıflar Haftası dolayısıyla 'Balkan Vakıfları' konulu bir sempozyuma Bursa'nın ev sahipliği yaptığını hatırlatan Arınç, katılım yapmayan dernek yöneticilerine yönelik sitemlerine açıklık getirdi. Arınç, şunları kaydetti:

"Salon doluydu ama benim sitemim orada olması gerekenlere ilişikindi. Bundan dolayı hiç kimsenin gücenmesine kırılmasına da gerek yok. Bir yerde Balkan bir yerde Rumeli sözcüğü geçerse, tabi Türkiye nasıl aslında bir vakıf medeniyetiyse Balkanlar da o vakıfların en gözde olduğu mekanlardır. Bir Makedonyalı, Makedonya’daki Osmanlı vakıflarının ne olduğu, nasıl olacağını merak etmesi gerekir. Kosova'dan gelmiş bir insanın Kosova’daki, Arnavutluk’taki Osmanlı vakıflarının geçmişi ve bugününü elbette ki merak etmesi gerekir. Bence bunlar her şeyden daha önemli konulardır. Bu konularda ihmal gösterilmişse tabi buna ilişkin bir dostane sitemi de yapmak durumdayız. Bunlar kolay işler değil. Bursa’da bu işin ehli insanlar tarafından Balkan vakıflarının sunumu o kadar güzel bir şekilde oldu ki doktora yapan öğrencilerimiz kimisi Bosna Hersek’ten, kimisi Makedonya’dan, kimisi Kosova’dan 3 binlerle ifade edilen vakıf eserlerini bizlere slaytlarla geçmişleriyle bugünleriyle tanıtmış oldular. Hepsinin dillerinden o dönemde kurulan vakıfların, hem de bugün onlara sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin güzel evlatlarına, belediyelere, vakıflara büyük teşekkür ettiler.