Suyun içine yerleştirilmiş demir çubuğa elektrik verilmesiyle sağlıklı bir suda bulunması gereken minarelleri bir tortu halinde görenler suyun kirli olduğuna ikna ediliyorlar....
DİSKİ Genel Müdür Vekili Fahrettin Çağdaş, yararlı mineralleri süzen arıtma cihazı ve satıcılarına karşı yurttaşları uyardı. Çağdaş, Diyarbakır’a verdikleri suyun TSE ve AB standardlarında olduğunu belirterek “Yurttaşlarımız musluklarından akan içme suyunu güvenle içebilirler” dedi.
Türkiye’de genellikle kapıdan pazarlama yöntemiyle evlerde tanıtımı gerçekleştirilerek satılan portatif arıtma cihazlarını satmak için bir pazarlama yöntemi olarak pet şişelerde satılan hazır sulardan kaliteli şebeke sularına kadar her türlü su kötüleniyor. Son zamanlarda Diyarbakır’da yüksek satış rakamı hedefleyen pazarlamacılar, şehir şebeke suyunun kötü olduğunu göstermek için “bilimsel bir üçkağıda” başvuruyor.
**Nasıl bir yöntem izliyorlar**
Tanıtımlar sırasında, elektroliz cihazı kullanarak arıtılmış suları, evde kullanılan şebeke suyu ile karşılaştıran pazarlamacılar şöyle bir yöntem izliyorlar: Elektrolit aygıtının iki demir çubuğundan biri cihazın arıttığı, diğeri de evde kullanılan şebeke suyundan alınan örneğin içine konuluyor. Ardından elektroliz cihazına elektrik akımı veriliyor. Arıtma işlemi sırasında, içerisindeki tüm minerallerden arınan saf sularda, işlem sırasında herhangi bir durum oluşmuyor. Bu da, cihazın arıttığı suyun iletkenlik özelliğini kaybetmesinden kaynaklanıyor. Ancak, elektroliz cihazının diğer demir çubuğunun konduğu şebeke suyunda mineraller bulunması nedeniyle, renk bozulması ve tortulaşma oluşuyor. Bu da, şebeke suyunun kalsiyum, magnezyum gibi mineraller içermesinden kaynaklanıyor. Elektroliz işlemi sırasında, suda bulunan mineraller iletkenlik görevi yerine getirerek, demir çubukta çözülmeye yol açıyor. Çözülen demir de suya karışarak, tortuya ve renkte değişime neden oluyor. Pazarlamacılar, bu sonucu kullanarak, şebeke sularının görünüşünün tersine ne kadar kirli, pis ve mikroplu olduğunu savunup ürünlerini pazarlamaya çalışıyorlar.
**Arıtılmış su insan sağlığına zararlı**
Pazarlamacıların daha fazla arıtma cihazı satmak için yurttaşın bilgisizliğinden yararlandığını ifade eden DİSKİ Genel Müdür Vekili Fahrettin Çağdaş, şöyle konuştu: “Satıcılar, aynı anda hem arıtılmış, yani minarellerden arındırılmış saf suya diğer yandan şebeke suyuna iletken özelliği olan çubuklar yerleştiriyorlar. Her iki çubuğa aynı anda elektrik veriliyor. Saf suda iletkenlik olmadığı için demir çubukta oksitlenme olmuyor ve su bütün özelliklerini koruyor. Diğer yandan insan sağlığı açısından büyük önem arz eden minarellerin bulunduğu şebeke suyu, elektrik verilmiş demir çubukla temas edince tortu bırakıyor. Yurttaşlarımız da arıtılmış olan bu suda tortuyu görmeyip, şebeke suyunda tortuyu görünce arıtılmış suyun temiz, şebeke suyunun kirli olduğunu düşünüyor” dedi. Çağdaş arıtma cihazlarından geçen suyu kullananların suda bulunan ve insan sağlığı açısından büyük önem taşıyan kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfat gibi minerallerden yoksun olduğunu söyleyerek, “Yurttaşlarımızın arıtılmış suyu tüketmeleri sağlık açısından da zararlıdır. Çünkü içilebilir sağlıklı bir suda sadece iki hidrojen ve bir oksijen elementi yoktur. Bunun dışında birçok mineral bulunmaktadır. Özellikle yaşlılar ve çocuklar için son derece önemli olan bu minarallerin bulunmadığı suları tüketmemeleri gerekir” dedi.
**Gönül rahatlığıyla çeşme suyunu içebilirler**
Çağdaş, Dicle Barajı’ndan alınan ve Su Arıtma Tesisi’nden birçok işlemden geçen şebeke suyunun hem TSE hem de AB standartlarında bir su olduğuna dikkat çekerek, “Şehre verdiğimiz su temizdir. Her gün şehrin 20 ayrı noktasından numune alınıp tahlil ediyoruz. Tüm değerler temizdir. Ayrıca suyumuz temiz olduğu kadar hem ucuz hem de içeriği bakımından zengindir ve gönül rahatlığıyla içilebilir. Yurttaşlarımız pazarlamacılara kanmamalıdır” diye konuştu.
Çağdaş aynı zamanda suyla ilgili şüphesi olan yurttaşları DİSKİ’ye davet ederek, “İsterlerse kendilerine arıtma tesislerimizi gezdirebiliriz. Yurttaşlarımız bizi çağırmak suretiyle ya da evlerinden getirdikleri numuneleri laboratuvarlarımızda tahlil ettirebilirler” diye konuştu.