YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Arıtman'dan kurultay değerlendirmesi: Kılıçdaroğlu kaosa neden olmuştur

CHP'de birkaç gün arayla yapılacak olan "çifte kurultay", parti içinde rahatsızlığı en üst seviyeye çıkardı....

CHP'de birkaç gün arayla yapılacak olan "çifte kurultay", parti içinde rahatsızlığı en üst seviyeye çıkardı. Eski Genel Başkan Deniz Baykal'a yakınlığıyla bilinen eski İzmir Milletvekili Canan Arıtman, kurultay kaosu için, "Liderlik sorun çıkarmak değil, sorunları çözmektir." değerlendirmesinde bulundu. Arıtman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaosa sebep olduğunu iddia etti.
CHP'de muhalif isimler, tüzük kuraltayının toplanması için 362 imza toplayarak genel merkeze sundu. Muhalifler, 26 Şubat 2012'de yapılması gereken kurultayın gündemini kendileri belirlemek isterken Genel Başkan Kılıçdaroğlu, gazeteye ilan vererek belirledi. Kılıçdaroğlu'nun bu girişiminin ardından beş gün arayla iki ayrı kurultay kararı alındı. Çifte kurultay, parti içinde rahatsızlık oluşturdu. Kurultay sürecinde genel merkezin çok fahiş yanlışlar yaptığını ve bunun partiye çok zarar verdiğini belirten Canan Arıtman, kamuoyuna iyi bir imaj vermeyen yanlıştan bir an evvel dönülmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu'nun ilk kurultaydan itibaren sürekli parti içi demokrasi, ön seçim ve demokratik tüzük sözü verdiğini hatırlatarak, "Ama bu zamana kadar bu sözleri tutmadı, tutmak için de herhangi bir çaba göstermedi. Yürürlükteki tüzüğümüze göre genel başkan, ne zaman isterse kurultay çağırabilirdi. Bu konuda yoğun talepler de vardı ama bugüne kadar yapmadı, tüzük kurultayını çağırmadı." dedi. CHP Parti Meclisi (PM) tarafından da kurultay kararı alınabileceğini ancak yeterli imza toplanamadığı için yapılamadığını kaydeden eski Milletvekili Arıtman, kurultay için üçüncü yolun delegelerin beşte birinin imzası olduğunu ve 362 imza toplandığını söyledi. Tüzük kurultayı isteyenlerin bu imzaları genel merkeze verdiğini belirterek, "Yeterli imza toplanıp verildikten sonra genel başkana düşen görev, tüzüğe göre bunun gereğini yapmasıydı ama bu şekilde davranmadı, '26'sında tüzük kurultayı yapacağız ama gündemini ben belirlerim.' dedi. Böyle bir şey yapamaz, daha önce yapsaydı olabilirdi. 362 imzayla tüzük kurultayı yasal olarak çağrılır duruma gelince bunu yapmıştır ve bir kaosa neden olmuştur, çünkü 362 imzayı yok farz etmesi mümkün değildir. Onun gereğini yapmak zorundadır, yani 362 imzanın çağırdığı gündemle bir kurultay toplamak zorundadır. Bunun öncesinde genel başkanın çağrısıyla ve kendi belirlediği gündemle bir tüzük kurultayı olup beş altı gün sonra bir tüzük kurultayı daha yapılması abes bir durumdur, hoş değildir." şeklinde konuştu.

'LİDERLİK SORUN ÇIKARMAK DEĞİL, SORUNLARI ÇÖZMEKTİR'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 362 imzanın gereğini yaparak tüzük kurultayının şölen havasında düzenlenmesini sağlama sorumluluğu bulunduğunu ancak bunu yapmadığını kaydeden Arıtman, liderlerin problem çıkarmak yerine, problemleri çözmesi gerektiğine dikkat çekti. Partide "bizim kurultay–onların kurultayı" ayrışması oluştuğunu, bunun hoş ve doğru olmadığını vurgulayan Canan Arıtman, "Zaten 362 imzanın gereğini yapmasa hukuk işleyecek, yani olay mahkemeye, CHP'nin kayyuma devredilmesine kadar gidecek. Bunlar CHP'ye karşı kamuoyunda iyi görüntülere, algılamalara yol açmaz. Bir parti genel başkanının, partisine bu ölçüde zarar vermeye hakkı olamaz." eleştirisinde bulundu. Kılıçdaroğlu'na, etrafındaki yanlış yönlendiren insanların etkisinde kalmaması tavsiyesinde bulunan Arıtman, 362 imzanın gerektirdiği ve tüzüğün verdiği görevi yerine getirerek demokratik tüzük için kurultayı toplamasını istedi.

'KURULTAY SINAVINI GEÇEMEZSE KOLTUKTA KALAMAZ'
Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye liderlik yapabileceğini göstermesini isteyen Arıtman, "Sorun çözsün, lider olsun, CHP'ye liderlik yapabileceğini göstersin. Bu onun için, genel başkan için ölçüt olacak. Bu bir sınavdır, bu sınavı geçemezse eğer, bir atasözümüz var ya, 'Bağlasan durmaz', artık bağlasan durmaz." dedi. Kılıçdaroğlu'nu, kurultay sınavını başarıyla geçememesi durumunda zor günler beklediğini savunan Arıtman, "Böyle komedi bir vaziyette beş gün arayla iki tüzük kurultayı, yargı süreçleri, kayyumlar mayyumlar olursa CHP tabanı, verdiği bütün krediyi çeker. Genel başkan koltuğunda kalamaz, mümkün değil." tespitinde bulundu.
CHP'nin kayyuma devredilip devredilemeyeceğine dair soruya ise, "Tabii ki olur. İmzacılar söylüyor, 'Bunun olmasını istemeyiz ama gereği yapılmazsa bu yola gideceğiz.' diyorlar. Herkes tüzükten, yasadan kaynaklanan haklarını kullanıyor. CHP, Müdafaa–i Hukuk'tan gelen bir parti, bizim için hukuk çok önemli. 'Önce hukukun üstünlüğü' diyen bir partiyiz, bunu önce parti içindeki hukukta uygulamalıyız. Hukuku arkadan dolanmaya kalkmak gibi davranışlar, CHP'nin kamuoyunda bütün inandırıcılığını kaybetmesine neden olur." cevabını verdi.

'BAYKAL'A KASET, PARTİ İÇİ ÖRGÜTÜN KOMPLOSUDUR'
CHP eski Genel Başkanı Baykal'a yapılan kaset komplosuyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Canan Arıtman, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun, özet yetkili savcılığın yürüteceği soruşturmaya reaksiyon göstermesini eleştirdi. Bu tepkisinin, şaibe altında kalmasına sebep olacağını ifade etti: "Buna hiç gerek yok. Kaset olayının komplo olduğunu baştan beri söylüyoruz. Bunu eski genel başkan da istifa ederken söyledi ve bir anlamda kendisini partisine emanet ederek, hakkının savunulacağını düşünerekten istifa etti ama çok üzücü bir şekilde, bu parti tarafından 19 yıl genel başkanlık yapan insanın hakkı savunulmadı. Maruz kaldığı haksızlık ve komplonun ortaya çıkarılması için yeni genel başkanın ve yönetimin hiçbir çabası, gayreti olmadı. Resmen bunun üzerine oturdular. Bu konu ortada kaldı, kendi sahiplerince savunulmadı. Bu da zaten CHP'ye kamuoyunda güvenin azalmasına neden oldu. Kendi genel başkanının hakkını savunmayan bir parti, halkın hakkını nasıl savunacak, arayacak?"
CHP eski PM üyesi Savcı Sayan'ın, Deniz Baykal'a kaset komplosunu parti içinden kişilerin yaptığı açıklamasına da destek veren Arıtman, "Bana çok mantıklı geliyor. Bu komplonun, parti içinde işbirlikçisi olmadan yaşama geçirilmesi mümkün değildir diye düşünüyorum. Öngörüm bu şekilde, mantık bunu gösteriyor. Bu yurtdışı, yurtiçi ve parti içi örgütün komplosudur. Bu hem CHP'yi hem de Türkiye siyasetini dizayn etmek için yapılmıştır. Umarım, dilerim özel yetkili mahkemeler, bu konudaki gerçekleri ortaya çıkarır." değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler