Rıza babanın gözlerini açıp, uyanmasına sevinirken Erdal'ın hastaneye gelip bavuldaki bombanın patlamasıyla hastane binası patlamıştır. Ekip molozlar arasında kalmış, ışıklar sönmüş ve herkes sarsılmıştır. Pınar patlayan bombanın etkisinden kurtulmaya çalışıp Ayla ile birlikte Rıza'nın yanına koşar. Bu sırada hastane adeta yerle bir olmuş, hastane personeli, hastalar, oradaki herkes canını kurtarma derdine düşmüştür. Ekibe bu suikastı düzenleyen Azmi'nin ölü veya diri olarak etkisiz hale getirilmesi farz olmuştur.
Aradan 2 ay geçmiş, Rıza baba eşofmanlarını giymiş sabah yürüyüşüne çıkmıştır. Ömründe ilk defa 2 ay izin yapmış, vurulmuş, ölümden dönmüştür. Bunca olandan sonra, bunca yıllık emeğinden sonra dinlenmeyi hak etse de, yanıldığını düşünür. Önce ekibin başına gelmeyen kalmamıştır. Sonrasında da memleketin. Önce havaalanındaki patlama, derken Ülkenin yaşadığı büyük ihanet. Rıza babanın tatili zorunlu olarak artık bitmiştir. Başlarında çok büyük bir görev vardır. Mitçi Faruk'tan gizli görev dosyası ellerine tutuşturulur. Firari Albay Yüksel Yörük Türkiye'dedir. Ve fazlasıyla tehlikelidir.
Ekipte hemen hemen herkes tatili sırayla yapmıştır. Mesut ve Selin henüz tatile çıkamamış, Hüsnü başkomiserinde tatilde olması sebebiyle yoğunlukta artmıştır. Hüsnü'nün tatilden dönmesiyle Mesut bir boşluk yakalayıp, Selin'e de yaptığı sürpriz ile baş başa tatile giderler.