İSTANBUL (İHA) - Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri (TAY) Projesi Grubu'nun, bütün Türkiye'yi dolaşarak hazırladığı Türkiye'nin kültürel ve arkeolojik değerlerinde çeşitli nedenlerle meydana gelen tahribatın açıklandığı Türkiye Arkeolojik Tahribat Raporu, düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde düzenlenen basın toplantısına, TAY Projesi grubundan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Oğuz Tanındı ile aynı okulda öğrenci olan proje üyeleri Deniz Uygun, Ayşe Dilsiz katıldı. Toplantının başında TAY Projesi'ni tanıtan Tanındı, TAY'ın amaçlarının veri toplamak, bilgileri derlemek, bilgiyi paylaşmak ve tahribatı açıklamak olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin kültür varlıklarında tahribatın sürdüğüne dikkat çeken Tanındı, bu tahribatı engellemenin çok zor olduğunu belirtti. Kültür varlıklarını korumak adına gelişmenin engellenmemesini ama bilginin korunmasının da çok zor olduğuna dikkat çeken Tanındı, "Tahribatı izliyoruz. Bunlarla ilgili rapor hazırlıyoruz ve bu raporları kamuoyuna sunuyoruz. Buna da 'Bekçi Köpeği Operasyonu' diyoruz. 4 yılda 7 bölgeyi dolaştık. Taranan 2 bin 592 tarihi yerleşmeden
bin 906'sında yoğun tahribat saptandı. 82 bin 309 kilometre yol kat ettik. Onbinlerce fotoğraf ve yüzlerce film çektik. Elde ettiğimiz verileri Türkiye Arkeoloji Tahribat Raporu 2003 adıyla yayınladık ve bu raporu yurtiçi, yurtdışında ilgili birimlere gönderdik" dedi.
Türkiye'deki arkeolojik tahribatın en önemli sebebinin definecilik, tarım, yapılaşma ve barajlar olduğunu söyleyen Tanındı, "Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde definecilik, tahribatın en önemli nedenidir. Karadeniz'de definecilik tahribata neden oluyor. Yasal defineciliğe karşı olduğumuz ve bunun toptan kaldırılması gerektiğini ilgili birimlere ilettik. Çalışmalarımıza Kültür Bakanlığı başta olmak üzere bir çok resmi makam duyarsız kalıyor. Özellikle politikacılar mektup göndermekle yetiniyor. Jandarma Genel Komutanlığı çalışmalarımızın ardından biraz daha planlı hale geldi. Bizim raporlarımızın ardından 42 çevre timi ve doğal hayatı koruma timi kuruldu. Ayrıca gittiğimiz bazı illerde de çalışmaları destekleyen sivil inisiyatifler kuruldu. Amacımız kültür varlıklarını gündeme getirmek" ifadelerini kullandı.