ARMONİ'den Dershanelerin Kapatılmasına Tepki

Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yasa taslağına tepkiler yurt genelinde devam ediyor. Çorum'da da birçok sivil toplum kuruluşu, iş adamları ve eğitim camiası taslağa tepki gösterirken, taslağın eğitime darbe vuracak değişiklikler içerdiği belirtiliyor. Çorum Armoni Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Armoni) dershaneler, etüt merkezleri ve etüt merkezlerinin kapatılmasını öngören taslağın bu haliyle yasalaşması durumunda, okullardaki eğitim eksiklikleri takviye ders ve konuları telafi edilemeyeceğini kaydetti. Bir basın açıklaması yapan Armoni Derneği Başkanı Huriye Çoban, taslağın yasalaşması durumunda özellikle imam hatip ve meslek lisesi öğrencileri başta olmak üzere öğrencilerin seçkin lise ve üniversitelerde okuma imkanının da ortadan kalkacağını kaydetti. Çoban, ''Dershaneler niye kapatılamaz? hukuk kapatamazsınız diyor, çünkü kanunla suç olarak tanımlanmamış hiçbir eylemi işleyene ceza verilemez. Buna idari ve ekonomik cezalar da dahildir. Birine matematik dersi vermek dünyanın hiçbir yerinde suç değildir. Ekonomik ya da başka bir şekilde yaptırım uygulayamazsınız. Demokrasi de dershaneler yaşamalı görüşünde, suç unsuru taşımayan bir eylemi yasaklayamazsınız. Ayrıca teşebbüs hürriyetini engelleyemezsiniz. Belli standartlar koyup takipçisi olabilirsiniz o kadar. Sosyoloji de 'Bu devirde medenilere galebe ikna iledir, icbar ile değil' kanaatinde. Dershanelerin kapatılması konusunda ikna edici bir gerekçe ortaya konulamıyor. 'İnek satan fakirler' tezini de taslak çürütüyor. Çünkü çok daha ucuz ve hatta bedava alternatifler de kapatılmaya çalışılıyor. Demokrasinin olmazsa olmazı dayatmaların ortadan kalkmasıdır. Biz ARMONİ olarak bu taslağın getireceği kötü sonuçları gördük ve bundan vazgeçilmesini talep ediyoruz. Bu taslağın yasalaşması halinde yüzbinlerce öğrenci, binlerce öğretmen ve aileler bundan kötü etkilenir. Sonuç itibari ile kaybeden ülkemiz olacaktır.'' dedi. Çoban, ülke genelinde 3 binden fazla dershanede, genellikle özel okula gidemeyen özel ders alamayan 1 buçuk milyon dar gelirli ve orta halli ailenin çocuğuna hizmet verildiğini dile getirdi. MEB'in açıklamalarının ve ''yanlışlık oldu'' gibi sözlerinin, ikna edici olmadığına da değinen Çoban, eğitimde eşitlik ortaya konulmak isteniyorsa bunun ancak dershaneye giden yolların kapatılmasıyla olacağını aktardı. ''Dershane öğrenciyi sadece sınava hazırlayan kurum değildir. Okul başarısını artırmak, sınavlara hazırlanmak gibi hedefi olmayan ya da okul dışında kalan vaktini verimli kullanamayan öğrenciler 'internet kafe'lerde ya da televizyon karşısında zaman geçirecek, bilgisayarda oyun oynayarak zamanını harcayacaktır. ''diyen Çoban şöyle devam etti: ''Dershaneler, 50 binden fazlası öğretmen olmak üzere 100 bini aşkın çalışanıyla öğrencilerimize eğitim öğretim hizmeti verirken önemli bir istihdam da sağlamaktadır. Okula destek amacıyla hizmet veren dershanelere, gösterdikleri ve sundukları eğitim öğretim hizmeti ile zaman zaman okulu da aşan bir teveccüh gösterilmektedir. Bu kurumların kapatılması durumun da eğitim kalitesinin de düşebileceği, düşük gelir seviyesinde olan ailelerin öğrencilerinin seçkin lise ve üniversitelerde okuma imkanı da büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Halkın yüzde 70'i de dershanelerin kapatılmasını istemiyor. Kamuoyuna çok önem veren hükumetimizin buna karşı duyarsız kalmasını istemiyoruz. Devlet yüzbinlerce öğrenciyi bedava yada teşvikle okutamaz, bir kısmını okutsa da tamamını özel okula yada MEB'e bağlı merkezlere gönderebileceğini düşünmüyorum. Bunu ancak eğitim sisteminde yapılacak köklü değişikliklerde başarabilir. Biz buradan bir kere daha sesleniyoruz ve dershaneler kapatılmasın diyoruz.