Torosların eteğinde mütevazi bir yaşam sürdüren Koçak, müfredatta yer almasının kendisini sevindirdiğini belirterek şöyle devam etti:
“Televizyondan basından gördüm. Sevinmemek mümkün değil. Çok sevindim, gurur verici bir şey. Tek hayalim çocuklara ve çok büyük bir kitleye ulaşmaktı. Çocukların ders kitaplarında olması onur ve gurur verici bir şeydir. Çünkü hayalim de buydu. Torunlarıma iyi bir isim bırakmaktı, ama üzülmedim mi tabi ki üzüldüm. Çünkü şöyle denildi, müfredatta değişiklikler oldu, Ümmiye Koçak müfredatta konuldu, Atatürk kaldırıldı. Bu ne derece doğru ne derece yanlış onu bilmiyorum. Çünkü Atatürk’ümüzü inkar etmek mümkün değil. Dünümüzü hatırlamasak, unutursak, yarın öbür gün biz de dün olacağız, unutuluruz. Biz geçmişimize sahip çıkalım ki geleceğimize de başkaları sahip çıksın. Onun için herkesin yeri ayrıdır, Atatürk’ümüzün yeri bambaşkadır.”
Kendisini çağdaş bir Anadolu kadını olarak nitelendiren Koçak şunları söyledi:
“Bugün nefes alıyorsam Atatürk’ün sayesinde alıyorum. Bize kadınlık haklarımızı ilk önce Atatürk verdi. Tabi ki kitaplarda, müfredatta ben de olmalıyım, Atatürk’üm de olmalı. Atatürk’ün ders kitaplarından çıkarılması mümkün değildir. Gerçeklik payı nedir bilmiyorum ve inanmıyorum. Kendimin olması gurur verici bir şey, sevindim. Fakat atılan başlıklara çok üzüldüm. Atatürk’ün yanında olmak çok onur verici ama beni o şekilde lanse etmeleri beni çok üzdü. Her zaman dediğim gibi ben Atatürkçü, çağdaş, laik bir kadınım. Bugün nefes alıyorsam Atatürk’ün sayesinde nefes alıyorum. Biz bugünlere kolay gelmedik. Kız çocuklarının diri diri toprağa konulduğu tarihten bu yana mücadele ediyoruz. Biz geçmişimizin iyiliklerini de kötülüklerini de unutmamalıyız. Onun için ne geçmişimizdeki kahramanları ne de Atatürk’ü ne de bugün ki kahramanlarımızı unutmamalıyız.” (DHA)