"Artık duvarları yıkma vaktidir"

ANKARA (ANKA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Türkiye'yi önyargıların teslim aldığını, artık duvarları yıkma vaktinin geldiğini belirterek " Türkiye'de tarikatlar yasaklandı, yok oldu mu ? Tekkeler zaviyeler kapandı, bitti mi ? Önümüzdeki zaman içerisinde bu noktalarda da önemli adımları birlikte atacağız" dedi.

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'nın Grand Rixos Otel'de düzenlediği Muharrem ayı iftar programına Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, DSP Genel Başkanı Masum Türker, SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın ve Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan, katıldı.

İftarda semazen ve semah gösterileri yapıldı.

-" VATANDAŞ BİZE BU NOKTADA YETKİ VERİYOR "

Bozdağ, Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Bin kere mazlum olsanda, bir kere zalim olma" sözlerini hatırlatarak "Dünyanın her yerinde kan ve gözyaşı, ezilen mazlumlar var. İşte Gazze, işte Suriye, işte Afganistan, işte Irak. Onun bu öğüt, o günden bu güne bizi aydınlatıyor. Bu günden de geleceğe herkesi aydınlatacak" diye konuştu. Türkiye'yi önyargıların teslim almış durumda olduğunu belirten Bozdağ duvarların arkasında konuşulamayacağını, artık duvarları yıkma vakti olduğunu söyledi. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamanın, devletin birinci görevi olduğunu vurgulayan Bozdağ şunları ifade etti :

" Türkiye'de tarikatlar yasaklandı, yok oldu mu ?" Tekkeler zaviyeler kapandı, bitti mi ? Zikirler olmuyor mu ? Ayinler olmuyor mu ? Hepsi yapılıyor. Hiçbiri yok olmadı. Devlet bunu bilmiyor mu ? Biliyor. Biz ihtiyaçları görüp onu gidermekle mesulüz. Vatandaş bize bu noktada yetki veriyor. Sorunları göreceğiz ve bu sorunlara beraber çözümler arayacağız. İnşallah önümüzdeki zaman içerisinde bu noktalarda da önemli adımları birlikte atacağız.

Şehadetinin yıldönümünde Hz. Hüseyin efendimizi ve birlikte şehit olanları bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla, duayla yadediyorum. Onların yolu bizim yolumuzdur." (ANKA)

(AYK/ÖEU)