Pinokyo masalını mutlaka duymuşsunuzdur. Tahtadan yapılan bir kukla olan Pinokyo, her yalan söylediğinde burnu uzar ve bu şekilde mumu yatsıya kadar yanmadan söner. Gerçek hayatta bir yalanı anlamanın bu kadar somut ve net bir ifadesi bulunmuyor. Fakat doğruyu söylemediğini fark ettiğiniz kişilerin hareketlerini takip ettiğinizde yalanını çok rahat bir şekilde yakalayabilirsiniz. İşte yalan söyleyen kişilerin ortaya koyduğu belirli başlı davranış biçimleri...
FBI üyeleriyle eğitim programına katılan ve soruşturmalara yardım eden Traci Brown, yalancıların konuşma sırasında veya öncesinde değil, konuştuktan sonra elleriyle jestler kullanma eğiliminde olduklarını söylüyor. “Zihin, yalan hikayeyi uydurmak, bunlara inanılıp inanılmadığını anlamak ve buna göre hikayeye ekleme yapmak için çok fazla şey yapıyor. İnsanlar dürüst olmadıklarında, avuç içlerini yalan söyledikleri kişiden uzağa çevirmeye eğilimlidirler. Bu hareket, bilgi veya duyguları sakladıklarının bilinçsiz bir işaretidir. Ellerini ceplerine sokabilir, hatta masanın altına koyabilirler”
Vücudu sallamak, başı yana eğmek veya ayakları sallamak en popüler yalan söyleme belirtileri arasındadır. İnsanlar genellikle yalan söyledikleri anlarda gergin bir ruh haline bürünürler. Bu durumda otonom sinir sisteminde dalgalanmalara neden olur. Dalgalanmayla birlikte vücutta kaşıntı ve karıncalanma hissi ile daha fazla hareket etme baş gösterir.
Yalan söyleyen kişiler bu eylemleri sırasında genellikle göz kontağı kurmayı istemsiz bir şekilde reddederler. Bir kişin konuşma anında birden başka bir yöne doğru bakması yalan söylediğine işarettir. Yalan söylediğinde şüphelendiğiniz kişi gözlerini etrafta gezdirirlerse bir sonraki adımda ne söyleyeceklerini düşünüyor demektir.
Dudaklar yalan söylemi eylemi sırasında en az gözler kadar etkili rol oynar. Bir kişinin dudaklarını kaybolacak kadar büzmesi ya da saklamak istemesi yalan söylediğine işaret eder. Vücut dili uzmanları tarafından bir dudak büzme hareketi aynı zamanda bir soru sorulduğunda yapılıyorsa iletişim kurmak istemediği anlamına da gelir. Bu durum hem yalan belirtisi hem de konuşmak istememe anlamına gelen içgüdüsel bir refleksi ifade ediyor.
Bu maddenin biraz şaşırtıcı geldiğinin farkındayız. Ancak konuşma sırasında bir kişinin aniden yüzünün beyaza döndüğüne hiç şahit oldunuz mu? Yalan söyleme eylemi ile beraber yüzdeki kan akışı değişebilir. Yalan söyleme sıklığına ve büyüklüğüne bağlı olarak kişinin yüzü beyaz ya da kırmızı renk alabilir.
Otonom sinir sistemi değişiklikleri, yalan söyleyen insanların yüzünün T bölgesinde (dudak üstü, alın, çene ve ağız çevresi) terlemesine veya ağız ve gözlerde kuruluğa neden olabilir.
İnsanlar gergin olduğunda, ses tellerindeki kaslar gerginleşebilir (stres altında kalınca verdiğimiz içgüdüsel bir tepki), bu da sesin çok tiz çıkmasına neden olabilir. Gergin kasların rahatsızlığıyla başa çıkmanın bir yolu olan boğaz temizlemek de bazen yalana işaret ediyor olabilir.
Yalan söyleyen kişiler haklı olduklarını ispatlamak ya da inandırıcılıklarını arttırmak için seslerini yükseltme eğilimindedir. Bir soru karşısında aniden gösterilen yüksek tepkiler o kişinin yalan söylemeye hazırlık yaptığını anlatır.