Artık Şırnak deyince akla bal gelecek

Şırnak Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Habip Aşan, Beytüşşebap ve Uludere yaylalarında üretilen organik balın Şırnak’ın çehresini değiştireceğini söyledi. Aşan, "Artık Şırnak deyince akla bal gelecek." dedi.
Sürekli toplumsal olaylarla Türkiye’nin gündemine gelen Şırnak, artık 'organik bal' ile anılacak. Şırnak'ın yüksek yaylara sahip olduğunu söyleyen Şırnak Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Habip Aşan, özellikle Beytüşşebap ve Uludere ilçelerinin çok zengin bir bitki örtüsüne sahip olduğunu anlattı.
Tamamen doğal bitki örtüsünün şifa kaynağı olduğunu belirten Aşan, "Biz arıcılar Tarım Bakanlığı'nın desteği ile Arıcılar Birliği'ni kurduk. Ardından da GAP İdaresi'ne iki proje sunduk. Uludere ve Beytüşşebap'ta ailelere kovanlar dağıttık. Dicle Kalkınma Ajansı tarafından da arıcılık eğitimi verildi. Yine bu sene Şırnak merkezde DİKA’nın desteği ile bir arıcılık tesisi kurulacak. Bu vesile ile Şırnak balının markalaşması lazım. İnşallah bütün marketlere Şırnak’ın balını yerleştireceğiz.” şeklinde konuştu.

YÖREDE 600-800 TON BAL ÜRETİLİYOR
Yaklaşık 40 bin kovana sahip olduklarını dile getiren Arıcılar Birliği Başkanı Habip Aşan, yılda ortalama 600 ton bal üretebildiklerini söyledi. Aşan, şöyle dedi: “İki yüze yakın üyemiz var. Balımızı Beytüşşebap ve Uludere’nin yüksek yaylalarında üretiyoruz. Uludere'de Faraşin diye bir bölgemiz var. Araçlardan, kimyasal maddelerden, ilaçlardan uzak organik bir bölgedir. Buralarda üretilen bal tamamen organiktir. İstediğiniz laboratuvarda, üniversitede inceleyebilirsiniz. Tarım İl Müdürlüğü'nün çalışmaları ile bu ballar test edildi. Yüksek değerlere sahip bir baldır. Bunun arkasında duracağız. Bu ballarımızı bütün Türkiye’ye ve dünyaya duyuracağız.”
Bölgenin arıcılığa çok elverişli olduğunu kaydeden Habip Aşan, arıcılığın geliştirilmesi için valiliğin, Tarım Bakanlığı'nın, kalkınma ajansının ve özel idarenin bütçe ayırması gerektiğini söyledi. Aşan, eğitim verilmesi halinde bu yolla bölgedeki insanlara ciddi bir istihdam sağlanabileceğini vurguladı. Aşan, "Markalaşıp tanıtıldıktan sonra pazar sıkıntısı da kalmaz. Çünkü bal yetiştiremiyoruz. Kargolara yetiştiremiyoruz. Yoğun bir talep var. Ballarımız yaygınlaştıkça, geliştirildikçe piyasaya sürülebilir.” dedi.