YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Artikülasyon Bozukluğu

Kocaeli Romatem Fizik Tedavi ve Rahebilitasyon Merkezi Nörolojik Konuşma Bozuklukları Uzmanı Çiğdem Gülerman, artikülasyon bozukluğu...

Kocaeli Romatem Fizik Tedavi ve Rahebilitasyon Merkezi Nörolojik Konuşma Bozuklukları Uzmanı Çiğdem Gülerman, artikülasyon bozukluğu hakkında açıklamalarda bulundu.

Artikülasyon bozukluğunun nedenlerinin organik ve fonksiyonel olarak iki grupta toplandığını belirten Gülerman, şöyle konuştu: "Organik nedenler, konuşma organlarındaki; ağız, burun, yutak, bir ya da birkaç organik bozukluğun sonucu görülür. Dudaklarda en sık görülen yapısal bozukluk üst dudak yarıklığıdır. Dudak sesleri olan p,b,m,f,v sesleri bu durumda bozuk çıkar. Dişlerin eksik ve düzensiz olması durumunda s,ş,f harfleri iyi çıkmaz. Çenenin yapısı ve devinim yeteneği bazı seslerin çıkarılmasında önemlidir. Alt çenenin gereğinden fazla geride olması, ön üst ve alt dişlerin doğru basacak biçimde oturmaması, alt çenenin aşağı-yukarı, sağa sola devinim hareketlerinin yetersizliği artikülasyonu olumsuz yönde etkiler. Burun kemiğinin eğri, çatlak ve burun mukozasında et kitlesinin olmasında etkili olur. Dil kasları ve sinirlerindeki patolojiler, damağın aşırı yüksek ya da düz olması, küçük dilin hasarlı ya da bir yana kaymış olması, yumuşak damağın felçli ya da gereken yumuşaklıkta olmaması sesin bozuk çıkmasına neden olur. Fonksiyonel nedenler ise, konuşma organlarının sağlam oldukları halde görevlerini yerine getiremedikleri diğer durumlarda görülür. İşitme engelleri ses algısını etkiler. Mental gerilik artıkça artikülasyon bozukluğunun derecesi artar."

Artikülasyon bozukluklarının bazılarının tamamen yanlış öğrenmeye bağlı olduğunu anlatan Gülerman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evde konuşulan dil, çocuğun konuşma isteğinin kırılması durumları artikülasyon bozukluğuna neden olur. Bazı durumlarda konuşma bozuklukları, duygusal çatışmaya bağlı olarak gelişir. Düzeltilmesi en güç olan artikülasyon bozuklukları duygusal uyumsuzluğa bağlı olanlardır. Bu gibi olgularda mutlaka psikolojik destek tedaviye eklenmelidir. Artikülasyon bozukluğunun arkadaş, anne-baba ya da öğretmenle yapılan konuşmalarda farklılık gösterip göstermediği de belirlenmelidir. Artikülasyon bozukluklarının tanısında çeşitli testler uygulanmaktadır. Sözlü-nesneli, resimli ve yazılı artikülasyon testleri şeklindedir."

Başarılı terapi için artikülasyon bozukluğuna neden olan etmenlerin bilinmesi gerektiğini söyleyen Gülerman, sözlerine şöyle devam etti: "Nedenlerin bir kısmı bozukluğu yaratır, bir kısmı bozukluğu sürdürür. Bunların tespit edilip mümkünse ortadan kaldırılması veya etkisinin azaltılması tedavide başarı sağlar. Kişi konuşurken konuşmasında bozukluk olup olmadığının farkında olmayabilir. Çünkü konuşurken kendi konuşmasından çok kendi düşündüğünü dinler. Konuşmasında bozukluk olduğunun farkında olmayan kişinin bunu düzeltmek için kendiliğinden bir çaba harcaması beklenemez. Çocuğun yaşı, cinsiyeti, ilgi alanları ve yetenekleri dikkate alınarak bir tedavi programı düzenlenir. Sözcük-resim çalışmaları, sözcük tekrarı çalışmaları ve ses kaydı çalışmaları ile bozukluğun fark edilmesi sağlanır. Bazı çocuklar bozukluğun fark edilmesi aşamasında bile bozukluğu düzeltebilir. Konuşma ve artikülasyonda vücudun bu etkinlik için bir bütün olarak hazır olması gerekmektedir. Vücut tümüyle ve özellikle artikülasyon organları ve çevresi gerginlik içinde olursa organlar artikülasyon görevlerini gereğince yerine getiremez. Bazı gevşeme egzersizlerini yapmak yararlı olabilir. Yanlış çıkarılan seslerden önce fonksiyonel nedene bağlı bozuk sesi ele almak, sonra organik bozukluğa bağlı olarak bozuk çıkan seslere geçmek gerekir. Çeşitli çalışmalar sonucu çocuk yanlış sesi doğru çıkarmayı öğrenir ancak bu sesi konuşmada hemen kullanamaz. Yeni sesin konuşmada kullanılabilmesi için pekiştirilmesi gerekir. Çeşitli çalışmalarla pekiştirme yapılır."

Sistematik ve düzenli bir çalışma gerektiğini belirten Gülerman, sözlerini şöyle tamamladı:"Okuma yazma bilenler için sözcük listesi, bilmeyenler için resimler kullanılır. Seçilen sözcükler çocuğun sık sık kullanacağı ya da her gün çevresinde görebileceği nesnelerle ilişkin olmalıdır. Çalışılan ses tekrarlarla heceye ve sonra sözcüğe dönüştürülür. Günlük yaşamda yeri geldiğinde kullanmaya teşvik edilir. Bu dönemde yapılacak çalışmalar giderek çocuğun kendisini yönetmesine yönelik olmalıdır. Önce uzmanın etkinliği azaltılır, anne-babanın ve öğretmenin etkinliği artırılır. Anne ve babanın en önemli görevi artikülasyon bozukluğu olduğunu fark ettikleri çocuklarına bu durumdan kaynaklı kaygı verici bir ortam yaratmaktan kaçınmaktır. Ayrıca, uzman ve öğretmenin önerileri doğrultusunda tedaviyi günlük yaşama dökme konusunda hassas davranmaları gerekmektedir."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler