Bir dönemin cinsel içerikli film yıldızlarından Arzu Okay, '7 Kocalı Hürmüz' müzikaliyle yıllar sonra seyirciyle buluşuyor. 62 yaşındaki oyuncu, Posta gazetesinden Canan Danyıldız'a verdiği röportajda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Çok çocuklu bir ev kadını olmayı çok istediğini, ancak kısmet olmadığını belirten Okay, "Karanlıkta hayranlık duyulan bir kadındım ama gerçek hayatta eşleri olmamı asla istemeyecekleri biriydim. Belki ben de kendimi anlatmadım. Kimse Arzu'yu merak etmedi ki." ifadelerini kullandı.
Cinsel içerikli filmlerindeki sahnelerin tamamen kurgu olduğunu belirten Okay, şu ifadeleri kullandı: "Bu sahneler gerçekse o zaman biz çeken kadınlar, ne duruma düşüyoruz pardon?"
İşte o röportajdan bir kesit;
117 filmde oynadınız, sinemaya nasıl adım attınız?
1970'te 'Sinema Yüz Güzeli' seçildim, 15-16 yaşındaydım. Önce fotoromanlarda yer aldım. O zaman Kadir İnanır'la aynı kuyruğa girer, maaşımızı alırdık. İlk filmim Ayhan Işık'laydı. 23 yaşında sinemayı bıraktım, sinema bitmişti.
Babanız hayatınızda olsaydı başka türlü olur muydu?
Fizik okumayı çok isterdim ama olmadı. Ama kızım Eda beş dil biliyor. Sorbonne mezunu, yüksek lisans yaptı. Güzel Sanatlar okudu. Ben de yapamadıklarımı ona yaptırdım galiba.
Anneniz cinsel içerikli filmleri yüzünden kızdı mı size?
Daha 17 yaşında evden taşınmıştım zaten ama anneme ben bakıyordum. Bir gün erotik fotoğraflarımı gördü, "Utanmıyor musun?" dedi. Ben de, "Sen bu parayla yaşamaya utanmıyor musun?" dedim. Yapımcısı, erkek oyuncusu, senaristi utanmayacak, bir tek ben mi utanacağım seks filmlerinden? Memduh Ün'ün çevirdiği erotik filmde oynadım. Ama o ismini başka yazdırdı.
Kaç tane cinsel içerikli filminiz var?
24 kadar var. 80 tane normal filmden kazanmadığım parayı onlarla kazandım. Film başına o zaman 70-80 bin lira alıyordum. Büyük isimler para kazandı, ben ev bile alamadım. Sonra benim ismimle erotik filmleri dünya paraya sattılar. Gerçek hayatta da öyle seksi kadın değilimdir; gördüğün gibi sıradanım. Çok çocuklu bir ev kadını olmayı isterdim ama kısmet, erotik yıldız oldum.
Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Fatma Girik gibi isimleri hiç kıskandınız mı?
Hayır, kıskanmadım. Onlar koruma altındaydı çünkü. Benim öyle bir durumum olmadı. Yönetmenlerden evlenme teklifi almadım. Küçük yaştaydım, sinemayı da erken bırakmıştım. Mesleğimden sevgilim olmasını istemezdim.
Peki, çok açık soracağım: Erotik filmler dışında başka yapacak bir iş yok muydu?
Lise terk bir kızım. İngilizceyi de Fransızcayı da sonradan öğrendim. Bana o dönem kim, ne iş verecek? Şimdi düşünüyorum da, hayalmiş!
Erotik filmdeki rol arkadaşınızla çekim sonrası normal dostluğunuza devam edebiliyor muydunuz?
Evet. Mesela Mete İnselel ve eşi Kamuran arkadaşımdı, evlerinin anahtarı bende vardı, gider onlarda kalırdım. Hatta Kamuran'a diyorum ki, "Kocana sahnede suni teneffüs yapacağım, takma dişlerini taktırmayı unutma!" çok yakındık. Onların kıskandığı bir kadın değildim.
Yani, izleyen erkeklerin etkilendiği şeyler gerçekten yaşanmadı...
Tabii ki yaşanmadı! Bu sahneler gerçekse o zaman biz çeken kadınlar, ne duruma düşüyoruz pardon?