İzmir'in Aliağa ilçesinde faaliyet gösteren Sök Denizcilik şirketi, söküm işi için devraldıkları Brezilya donanmasına ait uçak gemisi "NAe Sao Paulo"ya ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, yalnızca Avrupa Birliği Çevre Komisyonunun uygun gördüğü ve onay verdiği gemi söküm tesislerinin katılımıyla yapılan ve 12 Nisan 2021'de sonuçlanan ihaleyle, Brezilya ve Fransa otoritelerinin uygun görmesiyle gemiyi Sök Denizciliğin devraldığı kaydedildi.
Geminin yüksek miktarda asbest içerdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı savunulan açıklamada, şunlara yer verildi:
"Uluslararası akreditasyona sahip bağımsız denetim firmalarının yapmış olduğu birçok inceleme ve analizler sonucunda, asılsız bilgilere dayanarak Sao Paulo gemisi özelinde iddia edilen asbest oranlarının gerçeği yansıtmadığı belgelendirilmiş ve ülkemiz ile Brezilya yetkili kurumlarına gerekli belgeler, raporlar ve analizler sunulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulan 4 Haziran 2021 tarihli, WO-16862-GG numaralı Atık Envanter raporu sonucu, Sao Paulo gemisi hakkında iddia edilen yüksek miktardaki asbest oranlarının asılsız olduğunu kanıtlamaktadır."
Radyasyon konusunda yapılan iddialara da değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumu yönergeleri doğrultusundaki tüm incelemeler, uluslararası akreditasyona sahip ve Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumu onaylı bağımsız bir firma tarafından yerinde yapılmış olup, analiz ve raporlar 13 Ekim 2021 tarihli radyasyon ölçüm raporu ile Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumunun değerlendirilmesine sunulmuştur. Nükleer Düzenleme Kurumu, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra 25 Ekim 2022 tarihli verdiği görüş yazısı ile Sao Paulo gemisinin ülkemize getirilmesinde ve sökülmesinde radyolojik açıdan bir sakınca bulunmadığını değerlendirmiş olup, ilgili kurumlara bu görüşü yazılı olarak bildirmiştir. Sao Paulo gemisinin ülkemize varışı sonucunda yapılacak olan Radyasyon ve Atık Envanter incelemesi, geminin varışı öncesinde sunulmuş olan rapor ve analizlerin teyidi maksadıyla gerçekleşecek olup, gemi söküm tesislerine gelen tüm gemiler için geçerli olan ve Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kontrolünde yapılan rutin bir uygulamadır."
Sök Denizciliğin yıllardır sektörde faaliyet gösterdiği ve basında çıkmış olan her türlü haber, iddia ve toplumsal kaygıyı değerlendirmeye aldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Sivil toplum kuruluşlarının ve basın organlarının haklı çabalarını takdir ediyor ve projenin çevreye bir zarar teşkil etmeden başarılı bir şekilde tamamlanması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bu nedenle, ihale 12 Nisan 2021 tarihinde sonuçlanmış olsa da yaklaşık 8 ay süren detaylı denetlemeler, net analiz ve rapor sonuçları elimize ulaşmadan Sao Paulo gemisinin ülkemize getirilmesi ile ilgili firmamız tarafından herhangi bir resmi başvuruda bulunulmadı. Basel Sözleşmesi çerçevesinde yapılan başvuru, Atık Envanter Raporu ve Radyasyon Ölçüm Sonuçları firmamıza ulaştıktan sonra, 21 Aralık 2021 tarihinde yapılmıştır."
Açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Kimsenin şüphesi olmasın ki uzun yıllardır bu sektörde firmamız profesyonel anlamda kurallara ve yasalara uygun şekilde atık yönetimi ve söküm işlemleri yapılmakta tüm faaliyetlerimiz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından kontrol edilmektedir. Hurda gemi bünyelerinde envanter raporlarıyla yeri ve yaklaşık miktarı tespit edilen asbest mahallin bulunduğu yerin sökümü öncesinde yetkilendirilmiş asbest kurum ve firmaları uzmanı nezaretinde asbest söküm çalışanları tarafından yapılır. Söküm öncesinde asbest bulunan mahal karantinaya alınır. Söküm esnasında toplanan asbest atıkları hava geçirmeyen torbalara alınarak ağızları bağlanır. Lisanslı araçlarla düzenli depolama tesislerine gönderilir. Söküm çalışmalarında tek giyimlik elbiseler, solunum maskeleri kullanılır. Bütün süreç, Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumu ve Brezilya Çevre Enstitüsü ile Basel Konvansiyonu'na uygun olarak ilerlemektedir." (AA)