Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Emri, "Kötü huylu bir kanser türü olan mezotelyoma ile mücadele için ulusal politika başlatıyoruz" dedi.<?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /?>
Doç. Dr. Salih Emri, mezotelyomanın, vücut boşluklarını döşeyen zardan köken alan, nadir görülen kötü huylu bir kanser türü olduğunu, çevresel ve mesleksel faktörler nedeniyle asbest liflerine maruz kalan kişilerde görüldüğünü söyledi.
İnşaat, gemi yapımı, çimento, madencilik, cam sanayii ile elektrik, tuğla ve seramik üretiminde kullanılan asbestin, halk sağlığı için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Emri, "Her 170 ton asbest, 1 mezotelyoma ölümüne yol açmaktadır" dedi.
Mezotelyomanın, genellikle Eskişehir, Kütahya, Afyon, Denizli, Konya, Çankırı, Tokat, Yozgat, Sivas, Malatya, Adıyaman, Hatay, Elazığ, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi asbestin sıkça kullanıldığı yerlerde görüldüğünü ifade eden Emri, yılda en az 500 vakaya tanı konulduğunu belirtti.
Hastalığın, asbestin solunum yoluyla vücuda alınmasından 20-40 yıl sonra meydana geldiğini bildiren Emri, "Türkiye'de hastaların tanı konulduğu andaki yaşları ortalama 50 civarında. Hastalıkla ilgili en önemli bulgu, göğüs boşluğunda sıvı toplanması. Genel olarak çevreye doğru gelişim gösteren hastalık, sonunda kalp ve solunum sistemini etkileyerek, ölüme yol açıyor" diye konuştu.