Koronavirüse karşı aşılama çalışması tüm hızıyla devam ediyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşılama çalışmalarının önemiyle ilgili "Bir ilde toplumsal bağışıklığın bir an önce yüzde 70'e erişerek sağlanacağı biliniyor. Bu herkesin sorumluluğu, toplumsal bağışıklık kişilerden bağımsız bir şey değil. Yani herkesin, o ildeki vatandaşın, ilinde toplumsal bağışıklığın oluşup oluşmadığını görebiliyor ve biliyor olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar toplumsal bağışıklığın sağlanmasının önündeki en büyük engelin aşı karşıtlığı olduğunu belirtirken, aşı olanlara 'pozitif ayrımcılık' yapılması gündemde.
Buna göre maça, tiyatroya, sinemaya ve konsere aşı olmayanların alınmaması planlanıyor.
Masadaki bir diğer konunun ise hem aşı olmayıp, hem de hastalığın yayılmasına neden olanlara uygulanacak yaptırımlar olduğu iddia edildi.
Konuyla ilgili Türk Ceza Kanunu’nun hazırlanmasında emeği geçen isimlerden olan Prof. Dr. Adem Sözüer'le konuşan gazeteci Muharrem Sarıkaya, Habertürk'teki “Virüs bulaştıran hapis yatabilir!..” başlıklı yazısında dikkat çeken bilgiler aktardı.
Aşının yaygınlaşmasının ardından tespitin daha kolay olduğunu belirten Prof. Dr. Adem Sözüer, aşı olmayıp virüsü yayan kişilerin hem bilinçli taksir, hem de olası kast suçlarından haklarında dava açılıp ceza alabileceğini belirtti.
Cezanın da bulaştırma şekli ve durumuna göre verileceğini söyleyen Prof. Dr. Sözüer, bu cezanın da 5 ile 30 yıl arasında değişeceğini kaydetti.