Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Aşı pasaportu nedir? Aşı pasaportu isteyen ülkeler hangileri? Aşı pasaportu şartı olacak mı? Pasaport nereden, nasıl alınır?

Bir süredir gündemde kendine yer bulan uygulama ile ilgili olarak aşı pasaportu nedir şeklinde vatandaşlar arasında araştırma yapılıyor. Turizm ülkeleri yaz aylarında ekonomilerini canlandırmak için bu uygulamaya geçmek istiyor. Peki, aşı pasaportu şartı olacak mı? Aşı pasaportu nereden, nasıl alınır?

Aşı pasaportu nedir? Aşı pasaportu isteyen ülkeler hangileri? Aşı pasaportu şartı olacak mı? Pasaport nereden, nasıl alınır?

Aşı pasaportu son dönemde gündemde yer alan konulardan bir tanesi. Bu nedenle insanlar tarafından aşı pasaportu ne demek diye araştırılıyor. Avrupa Birliği ülkeleri, koronavirüs salgınıyla mücadelede alınan seyahat kısıtlamalarına karşı bu uygulama hakkında bölünmüş durumda. Kimi ülkeler aşı olanlara seyahat imkanı sağlayacak bir belge verilmesini isterken kimileri ise buna karşı çıkıyor. İşte aşı pasaportu isteyen ülkeler ve konuyla ilgili detaylar...

AŞI PASAPORTU NEDİR?

Aşı pasaportu ya da aşı sertifikası tartışmaları ilk olarak ocak ayında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in AB yönetimine yazdığı mektup ile başladı. AA’nın haberine göre; Miçotakis, aşı olanların rahatça seyahat etmesini sağlamak için AB genelinde uygulanacak bir belgeleme sisteminin kurulmasını önerdi. AB yönetimi de bu tarz bir sistem için erken olduğunu savunarak konuyu erteledi. Erteleme gerekçesi olarak da hukuken ayrımcılık meydana gelebileceği belirtildi. Aşıya erişimi bulunmayan kişilerin ya da tıbbi gerekçelerle aşı olamayacak durumda olanların kısıtlamasız şekilde seyahat olanağından yararlanamayacak olması yasal manasa sorunlu bir alan oluşturabilirdi.

Öte yandan turizm gelirlerinin ekonomilerde ciddi anlamda yer ettiği bazı ülkeler ise bu uygulamayı savunuyor ve gündemde tutmak istiyor. Bu ülkelerin arasında uygulamayı öneren Yunanistan da var. Yunanistan, uygulamanın ilk örneğini İsrail ile başlattı. Yüksek aşılamaya ulaşan İsrail ile Yunanistan arasında Kovid-19 aşısı olan kişilerin iki ülke arasında kısıtlama olmayan seyahatine olanak tanıyan turizm anlaşması gerçekleştirildi. Bir diğer turizm ülkesi olan İspanya da aşı pasaportu verilmesini isteyen ülkeler arasında.

İspanya Ekonomi Bakanlığı, ülkenin ana ekonomik faaliyetlerinin düzelmesi adına “güvenli seyahat koridorları” oluşturulmasının hayati önem taşıdığına vurgu yapan bir rapor hazırladı. Ekonomi Bakanı Nadia Calvino, “Aşı kartları konusunda ilerleme ve sınırların açılması ekonomik düzelme için temel önem taşımaktadır” ifadesini kullandı. Turizm konusunda yüksek gelirlere sahip olan İtalya da normale dönmek adına aşı pasaportu uygulamasını istiyor. Başbakanlık Acil Tedarik Komiseri Domenico Arcuri, pasaportun kötü bir fikir olmadığını belirtti.

AŞI PASAPORTU NEREDEN, NASIL ALINIR?

Bazı Kuzey Avrupa ülkeleri de aşı pasaportu benzeri uygulamalara başlanacağını açıkladı. İsveç ve Danimarka, yazın turizmi canlandırmak maksadıyla dijital aşı sertifikaları dağıtma planı yaptıklarını belirtti. Danimarkalı yetkililer, bu sertifikaya sahip olan kişilerin iş seyahatlerine, spor etkinliklerine, kültürel faaliyetlere ve restoranlara gidebileceğini aktardı.

AB üyesi olmayan fakat Schengen bölgesinin bir parçası olan İzlanda ise ocak ayından itibaren aşı olan kişilere dijital belge vermeye başladı. İzlanda’ya girerken bu tür bir belge gösteren kişilerin sınırdaki kısıtlamalardan muaf tutulacağını ve Kovid-19 testi yaptırmak zorunda kalmayacağını açıkladı. Baltık ülkesi Estonya da pilot proje başlatarak aşı olunduğuna dair kanıt gösterenlerin karantinaya alınmayacağını bildirdi. Estonya DSÖ ile muhtemel bir dijital aşı sertifikası uygulaması çalışmalarına başladı.

Ülkemizde ise henüz bu konuyla alakalı net bir durum yok. Geçtiğimiz günlerde DHA’ya konuşan Ankara İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, kişisel görüşünün aşıya ulaşabilen ülkelerin aşı pasaportunu talep edebilecekleri yönünde olduğunu ifade etti. Aksakal; "Kişisel görüşüm gidişat, aşıya ulaşabilen ülkelerin 2021 sonundan önce ya da sonu itibarıyla 2022 ya da daha sonrasında kendi ülkelerine girişte hastalığın taşınmasını engelleyecek şekilde aşı pasaportunu talep edeceklerini gösteriyor. Şu anda mutant virüsler gündemde. O nedenle yeniden bir yayılım tüm dünyada söz konusu olabilir. Bütün bunları düşündüğünüzde de eğer yaygın bir uygulama haline dönüşürse Türkiye de kendi toplumunu korumak için bunu uygulamak durumunda kalabilir" şeklinde konuştu.

AŞI PASAPORTU ŞARTI OLACAK MI?

Bazı Avrupa Birliği ülkeleri de aşı sertifikası gibi bir fikre karşı çıkıyor. Karşı çıkanlar arasında Fransa da var. Fransa, herkesin aşı erişiminin olamayacağını gerekçe gösteriyor. Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, buna ilave olarak aşıların ne kadar koruyucu olduğunu tam olarak bilinmediğini ve bu tarz bir tartışmanın birkaç ay sonra yapılması gerektiğini belirtti. Almanya ise öneriyi savunmuyor olsa da özel sektörün uygulamaya geçmesi durumunda yasal olarak engellenemeyeceği görüşünü öne çıkarıyor. Almanya Adalet Bakanı Christine Lambrecht, bir restoran sahibinin yalnızca aşı olan kişilere kapılarını açması halinde bu durumu mevcut yasal durumda engellemenin zor olacağını söyledi.

Belçika Dışişleri Bakanı Sophie Wilmes de bu tür bir uygulamanın Avrupa Birliği vatandaşları arasında ayrımcılığa yol açacağını aktardı. Herkesin kısa sürede aşıya erişiminin mümkün olmayacağını anımsatan Wilmes, uygulamaya geçilmesi durumunda aşı olmayanların bireysel özgürlüklerinin sınır ötesi seyahatlerde engellenemeyeceğini belirtti. Uygulamaya geçmesi şu anda düşünmeyen ülkeler arasında Polonya da yer alıyor. Ancak Polonya hükümeti, geliştirilen akıllı telefon uygulaması ile aşı olanların ülkeye vardıklarında karantinaya girmemesini sağlıyor.

Dünya Sağlık Örgütü ise geçtiğimiz ay aşı sertifikası tartışmalarının yoğunlaştığı zaman bu tarz bir sisteme henüz karşı olduklarını açıklamıştı. DSÖ yetkilileri, aşının virüsün bulaşmasını ne kadar etkilediği ve ne kadar süreyle koruyucu olduğu gibi çok sayıda konuda henüz yeterli bilginin olmadığını anımsatmıştı. Bunlara ilave olarak üretim kapasitelerinin düşük olduğu ve henüz yeterli doz miktarına ulaşılamadığı gibi gerekçeler de gösterilmişti.

En Çok Aranan Haberler