HABER

Aşırı sıcağa dikkat!

İSTANBUL (İHA) - Ölümle sonuçlanabilen sıcak çarpmalarından korunmak için, güneşin yakıcı etkilerinin yoğun olduğu 11-16 saatleri arasında, uzun süre korunmasız olarak güneş altında kalınmaması ve sıcak ortamlarda egzersizden kaçınılması gerektiği bildirildi.

Özel Kadıköy Hastanesi İlkyardım ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Dokur, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, içinde bulunulan yaz mevsiminde bunaltıcı sıcaklara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Hayat ve enerji kaynağı olan Güneş'in, bazı durumlarda hayatı tehdit edebileceği uyarısında bulunan Dr. Dokur, aşırı sıcağa maruz kalındığı takdirde, 'sıcak krampları', 'sıcak bitkinliği' ve 'sıcak çarpması' gibi vakalarla karşılaşılabileceğini kaydetti.

SICAK KRAMPLARI Dr. Mehmet Dokur, sıcak kramplarının, aşırı egzersizden sonra ve çoğunlukla bacak kaslarında ağrılı kramplar şeklinde kendini gösterdiğini vurgulayarak, sıcak kramplarının sebebinin pek bilinmediğini, ortaya çıkması için sıcak ortamın da şart olmadığını söyledi. Dr. Dokur, "Vücudun su-tuz dağılım dengesi bozulmuştur. Egzersiz sonucu gelişen sıvı kaybının, duyarlı kaslara etkisiyle ilişkili olabilir" dedi.

Dr. Dokur, sıcak krampları olan bir hastanın, önce bulunduğu ortamdan uzaklaştırılması ve mümkünse serin ortama alınması gerektiğini ifade ederek, "Hastayı yatırarak veya oturtarak dinlendiriniz. Böylece bacaklarındaki kramplar geçecektir.Ağızdan su veya sulandırılmış dengeli tuz solüsyonları vermek faydalı olacaktır. Sakın hastaya ağızdan tuz vermeyiniz. Unutmayınız ki, sıcak krampları uzun süre devam etmezler ve kalıcı bozukluk yapmazlar. Aşırı egzersizle yeniden ortaya çıkabilirler" diye konuştu.

SICAK BİTKİNLİĞİ (BAYGINLIĞI) Sıcak bitkinliği veya baygınlığının, aşırı sıcağa maruz kalma sonucu en sık karşılaşılan rahatsızlık olduğunu anlatan Özel Kadıköy Hastanesi İlkyardım ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Dokur, "Aşırı terleme sonucu su-tuz kaybı ve sonuçta kan hacminin azalmasıyla şok gelişir. Sıklıkla, güneş altında kat kat elbiselerle maç seyreden taraftarlarda görülür. Bu durumda terleme fazladır, ancak ısı kaybı azdır. Kan hacminin azlığıyla seyreden şok tipi gelişir. Cilt soğuk-nemli ve yüz gri-soluktur. Baş dönmesi, göz kararması, çarpıntı ve bayılma hissi görülebilir. Bazen de baş ağrısı ve bulantı eşlik edebilir. Hastanın ağzından ölçülen ateşi çoğunlukla normal veya biraz yüksektir" dedi.

Dr. Dokur, sıcak bitkinliği veya baygınlığı belirtileri olan hasta için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Hastayı serin bir ortama götürünüz ve üzerindeki sıkı giysileri çıkartınız. Hastayı sırtüstü yatırınız ve ayaklarını vücut seviyesinden 30 santimetre yükseltiniz. Şuuru açıksa, su veya dengeli tuz solüsyonları içirilmelidir. Sakın, şuuru kapalı hastaya ağızdan sıvı veya katı herhangi bir şey vermeyiniz. Hastaların çoğu, bu tedbirlerle, yaklaşık yarım saat içerisinde kendisine gelir. Belirtiler düzelmezse veya ilerlerse, hastayı mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna götürünüz".

SICAK ÇARPMASI Sıcak çarpmasının, aşırı sıcağa maruz kalmanın, en az görülen ve en dramatik sonucu olduğunu belirten Dr. Mehmet Dokur, "Aşırı ısı, vücudun ısıdan korunma mekanizmalarını bozmuştur. Sıcak çarpmalarında vücut ısısı 40 santigrad derecenin üzerine çıkar, metabolizma durur ve hızlı doku zararı gelişir. Sıklıkla, aşırı sıcak dalgaları sırasında, iyi havalanamayan ve nemli binalarda yaşayan yaşlı hastalarda, yoğun fiziki aktivite sırasında görülür. Ayrıca, sıcak yaz gününde, arabada kilitli olarak bırakılan çocuklarda da sıcak çarpması görülür. Sıcak çarpması olan kişilerde terleme mekanizmaları bozulduğu için terleme olmaz ve cilt kurudur. Sıcak çarpmalarında hastanın şuuru giderek kapanır, nabız sayısı ve dolgunluğu azalır. Tedavi edilmezse daima ölümle sonuçlanır" diye konuştu.

Dr. Dokur, sıcak çarpması belirtileri olan hastanın, hızlıca sıcak ortamdan uzaklaştırılıp giysilerinin çıkartılması ve üzerine ıslak havlular konulması gerektiğini vurgulayarak, kliması maksimum serinliğe ayarlanmış bir ambülans veya araçla, hastanın en kısa sürede hastaneye götürülmesi gerektiğini bildirdi. Dr. Dokur ayrıca, hastanın durumu hakkında hastaneye mutlaka önceden bilgi verilmesinin önemine dikkat çekerek, "Çünkü bu hastalar için acil serviste buzlu su banyosu hazırlanması gerekir" dedi.

En Çok Aranan Haberler