Kremler ve losyonlar, etki mekanizmalarını ter kanallarının ağzını kapatıp, kanalları özel maddelerle büzerek gösterirler. Bu ter akışını azaltmaz, belirli bir basınca geldiği zaman tekrar çıkabilir. Bir takım yan etkileri olabilir, dermatit gibi alerjik reaksiyonlar yapılabilir ancak tolere edilebilecek etkilerdir.
İyontoforez, çeşme suyuna elektrik verilerek yapılan bir tedavi yöntemidir ve etkili yöntemlerden bir tanesidir. Kitabi bilgi 6 haftalık kür yapılmasını tavsiye eder. İlk 1 ay vücudu yakmayacak elektrik dozunu bulabilmek için, hastaneye gidilir ve hastanede 1 ay boyunca kullanılacak tedavi dozu ayarlanır, sonra da alet satın alınır.
Botoks, uygulanan bölgede ter bezlerini felç ederek etki eder. 3 aydan daha başarılısını pek görmemekteyiz. Buradaki problem, botoksun etki süresi veya maliyetinden ziyade, 3.kürden sonra botoks uygulamanın sıkıntılı olmasıdır. Doz arttırımına gitmek gerekir fakat nereye kadar gidileceği şüphelidir. Botoks, ellerde ve ayaklarda biraz ağrılı bir yöntemdir.
Oral olarak kullanılan ilaçların bir takım yan etkileri vardır. Bu tip ilaçlar, bütün vücut sıvılarını kurutmaktadır. Tükürükten göz yaşına kadar bütün vücut sıvıları kurur. Görme bozukluğu, glokom yapabilir. Bağımlılık yapmayan ilaçlardır, fakat çok hızlı tolerans geliştiği için yan etkileri şiddetli olabilir. Belirli bir doza geldiği zaman kalbi durdurabilir ve solunum sorunları yaratabilir.
Hastalara ciddi şekilde durgunluk verir, reflekslerini azaltır. Bu yüzden biz bu ilaçlardan biraz uzak durmaya çalışırız. Yan etkilerinden dolayı çok fazla kullanılmasından yana değilizdir. Çok özel durumlarda, son derece düşük dozda kullanılmak şartıyla önermekteyiz.
Terlemenin bir de kalıcı tedavi yöntemi vardır. Bu tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahi ile ilgili bölgenin sinirine müdahale edilir ve ter durdurulur. Bu müdahale keserek, yakarak veya klips takarak yapılan tedavi yöntemidir.
Tedaviye seçilecek kişi son derece önemlidir. Terleme tedavisindeki asıl tanı, hastalığın hikayesiyle konulur. Uyku terlemeleri farklı branşlar tarafından tedavi edilen yöntemlerdir.
Sempatik sinir sistemine bağlı terlemenin tek bir özelliği vardır. Bu hastalar yaz ve kış mevsimlerinde, mutlu ve hüzünlüyken terler ama uykuda asla terlemezler.
Çünkü otonom sinir sisteminin bir bölümü olan sempatik sinir sistemi, uykuda bizimle beraber uyurlar. Bu şartlar altında tanı konulduğu zaman tedaviye geçilebilir.
Hastanın terlemesi sosyal ve psikolojik anlamda çok ciddi olumsuzluklar ortaya çıkartmıyorsa, geçici tedavi yöntemleri tercih edilir.
Hasta ciddi şekilde bu sıkıntıdan muzdarip ve yaşantısı olumsuz etkileniyorsa, o zaman cerrahi işlem bir seçenek olarak gündeme gelecektir.
Vücudumuzda otonom sinir sistemi adı verilen bir sinir sistemi vardır. Bu sinir sistemi, irademiz dışında çalışan her türlü fonksiyondan sorumlu sinir sistemidir. Refleksler, tikler, kalbin atması, hormonların salgılanması, kabaca yönetilemeyen ne varsa bundan otonom sinir sistemi sorumludur.
Otonom sinir sisteminin, sempatik ve para sempatik olmak üzere iki bölümü vardır. Bu iki sistem, vücudun her yerinde birbirlerine zıt çalışırlar. Böylelikle vücutta bir denge söz konusudur. Otonom sinir sistemi, sempatik bölümden yana çalışır ve bu yüzden terleriz. Fakat aşırı terlemenin sempatik sinir sistemi güçlü olduğu için mi, yoksa para sempatik sinir sistemi zayıf olduğu için mi olduğunu bilmemekteyiz.
Vücuttaki sinir iletisi elektriksel iletidir. Bizim yaptığımız kabaca bir motorun elektriğini kesmek ve motoru durdurmaktır.
Çok severek yaptığımız ameliyatlardan değildir. Kesmek ve yakmaktan ziyade, bir yıl içerisinde 100 hastadan 40 tanesinin siniri iyileşerek uç uca değer ve ayak terlemeleri yeniden nüksedebilir. İkinci ve üçüncü ameliyatlar yapılabilir. Bu bölgede her ameliyat, bir diğer öncekine göre zordur.
Baş yüz terlemesinde başarı oranı, yüzde 75 - 85 civarındadır. Ellerdeki başarı bildiğiniz en yüksek sayı neyse odur. Koltukaltındaki başarı oranı yüzde 95 civarındadır.
Refleks terlemeyle, vücudun başka bir bölgesinde ter artar. Göbek çevresinde, karında, belde, sırtta, kalçalarda ve diz arkalarında artabilir. Bu yan etki, ameliyatlardan sonra yüzde 20 - 50 civarında gözükür. Yüzde 2 civarında hastayı bunaltabilir. Hastanın elinin teri sırtından çıkar. Bu nedenle ameliyat keserek veya yakarak yapılmaz. Klips koyarak yapmak geri dönme şansı sağlar.