Vatandaşlar, doğal maya olarak içine kattıkları kil toprak ile üzüm suyunu, yaktıkları odun ateşinde etrafını çamur ve taşlarla kapladıkları kazanlarda kaynatarak pekmez elde ediyor. Pekmez üreticisi oaln Yaşar Kısa: "Pekmezimiz doğal ve hakiki. Organik ürettiğimiz pekmez bazı hastalıklara da iyi geliyor. Kilogramını 20-25 liradan satıyoruz" diyor.
Harmandöven köyünün Tatrik mezrasında vatandaşlar, büyük emekler sonucu bağlardan topladıkları üzümleri sepetlerle taşıyarak evlerine getiriyor. Üzümleri çizmelerle ezerek suyunu çıkaran ve içine doğal maya olarak kil toprak katan köylüler, bu suyu, etrafını çamur ve taşlarla kapladıkları kazanların altında yaktıkları odun ateşinde belli bir süre kaynatıyor.
Daha sonra süzülerek başka kazanlara aktarılan, sürekli kepçe ile karıştırılarak yine belli bir süre kaynatılarak üzerinde buharı tüten üzüm suyu, meşakkatli bir uğraşın ardından pekmeze dönüştürülüyor. Vatandaşlar, asırlardır dede ve babalarından kalma yöntemlerle herhangi bir katkı maddesi kullanmadan ürettikleri doğal pekmezi, Bitlis'in yanı sıra çevre il ve ilçelere satıyor.
Tatrik mezrasında yaşayan Mehmetcan Kısa, pekmezi tamamen doğal yöntemlerle ürettiklerini anlatarak, "Bu doğal pekmezi satarak geçimimizi sağlıyoruz. Başka bir geçim kaynağımız yok. Çocuklarımızın eğitim masrafını da bu işten karşılıyoruz." diye anlatıyor.
Pekmez üreticisi Yaşar Kısa ise babasının pekmez yaptığı ocakta 15 yıldır aynı yöntemleri kullandığını vurgulayarak, şöyle konuşuyor:
"Topladığımız üzümleri getirip ilk önce bir kazanda kaynatarak içine maya olarak toprak katıyoruz. Bir süre karıştırıp kaynattıktan sonra dinlendiriyoruz. Ardından bidonlara aktardığımız suyu yine 2-3 saat dinlendirip diğer kazana boşaltıyoruz. Bu kazanda da 4-5 saat kaynatıp pekmeze dönüştürüyoruz. Pekmezimiz doğal ve hakiki. Organik ürettiğimiz pekmez bazı hastalıklara da iyi geliyor. Kilogramını 20-25 liradan satıyoruz."