YURTHABER

Gaziantep
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Asırlık çınar"dan gençlere "çalışın" nasihati

Türkiye'nin en önemli kaligrafi sanatkarlarından biri olan, Atatürk'ün imzasını da stilize eden ünlü gazeteci-ressam Etem Çalışkan, çalışma hayatını anlattı - Çalışkan: " İnsan çalışamaz hale gelene kadar hep çalışmalıdır. Az bir şey enerjim varsa kendimi çalışmaktan alıkoymaya hakkım yok" - "Anıtkabir'e bir mezar gözüyle bakmayın. Orası bir devlet sembolüdür. Orada Türklerin çok öncelerden gelen kültür ve sanat birikimi vardır"

GAZİANTEP (AA) - ABDULLAH YASİR ATALAN - Türkiye'nin en önemli kaligrafi sanatkarlarından olan 91 yaşındaki ünlü gazeteci-ressam Etem Çalışkan, gençlere en önemli öğüdünün "çalışmak" olduğunu söyledi.

Hattat Emin Barın'ın öğrenciliğini yapan, Anıtkabir kitabelerini yazan ve Atatürk'ün imzasını stilize eden Etem Çalışkan, AA muhabirine, hayatı boyunca kendisini çalışmaktan alıkoyamadığını vurguladı. Çalışkan, sanatın ve insanın yaşının olmadığını, hayatın son anlarına kadar çalışılması gerektiğini ifade etti.

Çalışkan, üretmeyi kutsal saydığını, kendisini bildi bileli çalıştığını anlatarak, gençlere de "çalışın, durmadan çalışın" nasihatinde bulunarak, şunları söyledi:

"Yalnız sanatın değil, insanın yaşı yok. İnsan çalışmalıdır. İnsan çalışamaz hale gelene kadar hep çalışmalıdır. Az bir şey enerjim varsa kendimi çalışmaktan alıkoymaya hakkım yok. Çünkü benim çalışmalarım olmazsa ben Etem değilim. Öteki türlü karnını doyurmaya çalışan gereksiz birisi olurum. O nedenle ne olursa olsun çalışmak kutsaldır."

Bulduğu her yüzeye resim ve güzel yazı çizdiğini ifade eden Çalışkan, günlük hayatını da şöyle özetledi:

"Evimdeki duvarlar da sergilerden pek farklı değil. Ben her yeri yazı yazmak için bir yüzey olarak görürüm. İster duvar olsun, ister perde olsun, ister bir kağıt ya da peçete olsun yazılarımı ben o zemine yazarım. Diyelim ki masada yemek yiyoruz, ilham gelirse ağzımdaki lokmayı bırakıp masaya çizerim. Bütün o yüzeylerde resim ve kaligrafi endişesi vardır. Eşimle, üstüme başıma ve hatta perdelere güzel yazı çizdiğim için hep tartışırız."

- "Anıtkabir'e bir mezar gözüyle bakmayın"

"Asırlık çınar" Çalışkan, Anıtkabir'deki kitabelere önemli katkılar sağladığını belirterek, şöyle devam etti:

"Liseden sonra Fındıklı'da Güzel Sanatlar Akademisi'nin sınavını kazandım. Oraya gittiğimde ilk tanıştığım hoca Akademi'de güzel sanatlar hocalığı yapan Emin Barın hocaydı. Güzel yazının öğrencisi ben, hocası da Emin Barın'dır. Atölye'de çalışırken Emin hocanın dikkatini çektim. 1953 yılında, hocam bana, 'Yaz için memlekete gitme burada kal, beraber çalışalım' dedi. İşte o bütün yaz boyunca Emin Barın hoca Anıtkabir kitabelerini çizdi, ben de uyguladım. Bu açıdan, Anıtkabir'e bir mezar gözüyle bakmayın. Orası bir devlet sembolüdür. Orada Türklerin çok öncelerden gelen kültür ve sanat birikimi vardır. Bunların hepsi Anıtkabir'in içinde mozaikler, taş oymaları ve seramiklerde yer aldı."

- "Yazı benim için milat"

Kendisine milat olarak çivi yazısının icadını benimsediğini ifade eden Çalışkan, çivi yazısını eserlerinde yaşatmaya çalıştığını vurguladı.

Çalışkan, eserlerine tarih atarken "6018", "6019" gibi tarihler kullandığını bildirerek, şunları kaydetti:

"Ben eserlerime tarih koyarken, hesaplamayı yazının icadından itibaren yapıyorum. Örneğin, 2018'de yaptığım çalışmalara 6018 tarihini koydum. Çünkü yazının icadı milattan önce 4000 senesine tekabül ediyor. Benim için milat İsa'nın doğuşu değil, yazının icadıdır. Yazı benim için milat. Uygarlık da ilim de sanat da ondan doğmuştur. Yani bundan 6019 yıl önce ortaya çıkmış Sümerlilerin çivi yazısı benim için kutsaldır. Bir de elimden geldiğince çivi yazısını eserlerime aktarmaya çalışıyorum."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler