İZMİR (AA) - HALİL ŞAHİN - İzmir'in Erzene Mahallesi'nde muhtarlık mührünü 1900'lü yılların başından beri taşıyan ailenin son temsilcisi, "aile emanetini" çocuklarına bırakmak istiyor.
Erzene Mahallesi Muhtarı Ayşe Müjgan Pakyürek, önce dedesinin daha sonra da babasının muhtarlık yaptığı mahallede 20 yıldır muhtar mührünü taşıyor.
Pakyürek, babasının 1998 yılında ölümünün ardından muhtarlık seçiminin yenilenmesiyle göreve getirildi. O seçimde 8 muhtar adayını geride bırakan Pakyürek, daha sonra girdiği seçimlerde de aldığı oylarla rakiplerini geçerek bu görevini sürdürdü.
Muhtarlık görevini "aile emaneti" olarak kabul eden Pakyürek, kendisinden sonra da bir çocuğunun muhtar adayı olmasını istiyor.
-"Yine aday olmayı düşünüyorum"
Pakyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesi Salih Erkoç'un Saraybosna'dan göçerek Bornova'ya yerleştiğini, 1900'lü yılların başında Erzene'de muhtarlık görevi yaptığını anlattı.
O dönem halk arasında, sorunlara çözüm bulmadaki çalışmaları nedeniyle "vatandaş gitsin valiye, vali yollasın Salih'e" şeklinde tabirin kullanıldığını kaydeden Pakyürek, dedesinin 1953'te öldüğünü, onun isteği üzerine aday olan babası Mehmet Şevket Erkoç'un muhtar seçildiğini belirtti.
Babasının, 1953-1998 yılları arasında ara verdiği bir dönem dışında Erzene'ye muhtar olarak hizmet ettiğini aktaran Pakyürek, 1998'de vefatı üzerine de kendisinin bu bayrağı aldığını söyledi.
Babasının, erkek kardeşi yerine kendisinin aday olmasını istediğini, bu nedenle onun bu önerisini vasiyet kabul ettiğini dile getiren Pakyürek, yenilenen seçimde 8 adayı geride bıraktığını dile getirdi.
20 yıllık muhtar olduğunu, gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerde aday olmayı düşündüğünü anlatan Pakyürek, "Benden sonra da ailemden birine 'aday ol diyeceğim'. Birçok insan babamdan, dedemden bahsediyor. Onlar o kadar güzel izler bırakmış ki ben de ona göre çalışıyorum. Bu bizim aile için bayrak teslimi gibi bir şey." diye konuştu.
- Yardım kampanyaları organize ediyor
Pakyürek, muhtarlık görevinin yanı sıra çeşitli yardım kampanyaları da organize ediyor.
Elinde fazladan eşyası olan mahalle sakinlerinin bağışlarını ihtiyaç sahiplerine ileten Pakyürek, geçen yıl kadınlarla Mardin'deki bir ilkokula atkı ve bere ördüklerini, ayrıca Diyarbakır'daki bir okul için de kitap bağışı topladıklarını anlattı.
Muhtarlığa gelenlerin özel konularını da kendisiyle paylaştığını kaydeden Pakyürek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada ilişkilerimiz aile ortamı gibi. Muhtarlığın en sevdiğim yanı insanlarla iç içe olmak. Özellikle insanların size güvenip çok özelini anlatması, burada kalacağını bilmesi beni çok mutlu ediyor. Yeri geliyor madde bağımlısı kapımı çalıyor, onunla terapist gibi konuşmak, ona dokunabilmek beni çok mutlu ediyor. Problemi olan insanları dinlemek, yüreğinizi açmak güzel bir duygu, beni ayakta tutuyor."