Edebiyatta sık sık karşımıza çıkar. Şarkılarda duyarız, aşk filmlerinin en bilinen klişelerindendir.
Aşkın tarifi yoktur; mantıkla, bilimle açıklanamaz derler ya... İşte, 21. yüzyılda sanat damarlarımızdan biri daha gevşedi, bu romantik tavır yerini bilimsel gerçeklere bıraktı.
Bu haberi sizlerle paylaştığımız için üzgünüz.
Tabii halâ bu hormonların ne diye vücudumuzda abartı seviyelere ulaştığını bilmesek de...
Bu hormonları bir yere not edin, aşk iksiri için ihtiyacınız olacak: Oksitosin, vazopressin ve dopamin.
Birine cinsel ve/ya romantik olarak ilgi duyduğumuzda beynimizin üç bölgesi sıradışı şekilde aktifleşir: Hipokampus, hipotalamus ve ön singulat korteks. Bu bölgelerin hızla aktifleşmesi defansif davranışları ve endişe hissini azaltır, güven hissini tetikler. Tüm bu işlemler de az evvel ismini andığımız iki hormon tarafından halledilir.
Oksitosin ve vazopressin hormonlarını hipotalamus üretir, hipofiz bezi salgılar. Bu iki hormon hem kadınlarda, hem de erkeklerde vardır; kadınlar oksitosine, erkekler vazopressine biraz daha hassastırlar.
(Rick T Cartman’dan kendine not: Oksitosini bol kullan.)
Bu iki hormon az evvel bahsettiğimiz ‘gardın inmesi, güven duyulması’ etkilerinin yanı sıra vücuttaki dopamin seviyesini de arttırır. Dopaminin vücutta ne işe yaradığını geçtiğimiz günlerde incelemiştik, değil mi? Kalp atışlarını hızlandırıyordu, kan basıncını yükseltiyordu, beyindeki zevk hissini tetikliyordu...
Dopamini arttıran bir diğer madde neydi, hatırladık mı?
Alkol.
Oksitosinin bir güzel yanı daha: Kırık kalpleri de iyileştirir...
Konumuz yalnızca aşk iksiri değil yani, aşk aşısı yaşayanlara da iyi geliyor bu harika hormon.
Oksitosin zaten hali hazırda kalp rahatsızlıklarına karşı doktorlar tarafından sıklıkla kullanılıyor, hattâ memelilerin kalp gelişiminde de etkin rol oynadığı biliniyor. Gel gelelim _Montreal Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma oksitosinin bilinen yararlarını bir adım öteye taşıdı; oksitosin, insanlar çok üzgün ve stresli olduklarında ortaya çıkan ‘ritm bozukluğu’_na da iyi geliyor.
Yani bir bakıma; kalp kırıklarını da iyileştiriyor ;)
İksirinizi tamamlamanız için gerekli diğer hormonlar;
Norepirefrin vücudunuzda enerjinin yükselmesine, kalp atışlarınızın hızlanmasına, uykularınızın kaçmasına (cidden) sebep olan hormon. Tahmin ettiğiniz üzere; cinsel ilişkiye hemen girmeden evvel artıyor.
Serotonin ise aşkınızın ‘takıntılı’ tarafını sağlayan hormon. Aşıkken, vücudunuzda serotonin hormonu yüksek seviyelerde gezinir. Neredeyse Obsesif kompulsif bozukluk hastalığı yaşayan insanlardaki kadar yükseklerde... Bilmem anlatabildik mi?
(Rick T Cartman’dan kendine not: Serotonin’i az kullan.)
Kaynaklar: Sciencealert.com, Psychologytoday.com, Forbes.com